Kanun ile kredi ve temerrüt faizine tavan konulabilir mi?

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

 
Geçen hafta sonu gazetelerin ve TV'lerin en fazla ilgi gören haberleri, kanun ile kredi faizlerinin yüzde 13.5 ve temerrüt faizlerinin yüzde 18.0 olarak sınırlandırılacağına ilişkin haberlerdi.
Heberlere göre, "1 Temmuz'da Türk Ticaret Kanunu ile birlikte yürürlüğe girecek olan Borçlar Kanunu'nun değişikliğe uğrayan ve 1 Temmuz'da Türk Ticaret Kanunu ile birlikte yürürlüğe girecek olan 88'inci maddesi sözleşme ile oluşturulan faiz oranlarına tavan getiriyor." Tüketici, konut ve otomobil kredileri, kredi kartları "sözleşmeye dayalı olduğu için" bu sınır vatandaşların tüm kredi borçları için geçerli olacak.
Faizi belirleyen madde "Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir" diyor. Hemen arkasından gelen maddenin ikinci cümlesi ise şöyle: "Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz."
Kanuni faiz ise Bakanlar Kurulu tarafından belirleniyor. Kanuni faiz 3095 sayılı yasa ile 2006 yılından bu yana yüzde 9 olarak uygulanıyor. Buna göre kredi faizleri en fazla yüzde 9'un yüzde 50 fazlası yani yüzde 13.5 olacak. Bu ise tüm kredi ve kredi kartı faizlerinin en fazla yıllık yüzde 13.5 ve aylık da yüzde 1.06 olacağı anlamına geliyor.
Kanunun 120'nci maddesi gecikme faizi diğer bir adla temerrüt faiziyle ilgili. Bu maddede yıllık temerrüt faizi oranının, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceğini tekrarlıyor. Ancak sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranının kanuni faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı belirtiliyor. Gecikme faiz oranı yüzde 9'un iki katı olan yüzde 18'i aşamayacak. Bir başka ifadeyle aylık faiz yüzde 1.38'i geçemeyecek.
Bu haberin üzerinde fazla durulmadı. Bankacılık kesiminden hafta sonunda herhangi bir tepki gelmedi.
Kredi ve gecikme faizlerine kanun ile böyle bir sınırlama getirilemeyeceği konusunda tek değerlemeyi Bankalar Birliği Baş Hukuk Müşaviri Prof. Dr. Seza Reisoğlu yaptı. HT Ekonomi'de yayınlanan habere göre, Reisoğlu, Borçlar Kanunu'nda faize getirilen sınırlamaların bankalar için söz konusu olamayacağını belirtmiş. Reisoğlu'na göre, "Türk Ticaret Kanunu'nun 8'inci maddesinin birinci fıkrası 'Ticari işlerde faiz serbestçe belirlenir' diyor. Aynı kanunda 'Bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir' diyor. Bankaların hepsi birer ticari işletmedir ve yaptıkları işler ticari iş olarak kabul ediliyor. Ticari işlerde de faiz serbest olarak belirlenir.
Yeni TTK'nın 19'uncu maddesinin 2'nci fıkrasında ise 'Taraflardan yalnız biri için ticari iş mahiyetinde olan mukaveleler kanunda aksine hüküm olmadığı müddetçe diğeri için de ticari iş sayılır' deniliyor.
Bankalar tarafından kullandırılan tüm konut, otomobil ve tüketici kredileri ticari iştir. Bu nedenle faiz sınırlaması dışındadır."
Ticarette esas olan mukavele serbestisidir. Taraflar serbest irade söz konusu olduğunda, mukavele şartlarını serbestçe belirleyebilir. Mukavele şartlarına kanunla ticari yönden sınırlama getirilemez.
Banka sisteminde maliyete göre oluşur. Kaynak maliyeti ne olur ise olsun, bankalara kredi faizinde sınırlama getirilir ise, bankaların ayakta kalma imkanı yok olur.
Bu konuda önümüzdeki günlerde neyin ne olduğunun kamu oyuna açık şekilde anlatılmasında yarar vardır.
Bankalar telaşlanmasa da borçlular boş yere sevinmiş olmasın.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018