Kanseri önlemek SATSO'nun yeni sosyal sorumluluk projesi oldu!
Geçtiğimiz hafta kanser hastalığı konusunda bilgi vermek amacıyla Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (SATSO) davetlisiydik. Kanser-Der Başkanı Nihal Akar'ın girişimleriyle gerçekleştirilen toplantıda ülkemizde kanser hastalığının artıp artmadığı ve alınması gereken önlemler tartışıldı. SATSO Meclis Başkanı Engin Özkoç'un yönetiminde gerçekleştirilen toplantıya Sakarya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Osman Aydın, Sapanca Kaymakamı Osman Sarı, İl Sağlık Müdürü Hasan Bektaş, SATSO yönetim kurulu üyeleri, meclis ve meslek komite üyeleri ile çok sayıda davetli ve vatandaş da katıldı.
Ülkemizde kanser hastalığının artıp artmadığı hep tartışma konusu olmuştur. Ne var ki Kanser Savaş Daire Başkanlığı'nın çabalarıyla kurulan akredite kanser izleme birimleri yüzde 170 civarında bir artış olduğunu ortaya koydu. Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası işte bu bilinçle, kanser konusunda Sakarya'da farkındalık yaratmak, yapılacak olan tahlil ve analizler ile de Sakarya'da kanseri tetikleyen unsurları su yüzüne çıkartmak ve uzun vadede kanserin oluşumunu azaltmak ve engellemeye çalışmak amacıyla bu toplantıyı gerçekleştirdi. Kocaeli Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Görkem Aksu, "Sakarya'da bir radyasyon onkoloji servisi kurulmalı" diyerek bu durumun hem ekonomik hem de hasta sağlığı açısından çok önemli olduğuna dikkat çekti. Kanser-Der Başkanı Nihal Akar ise özellikle İstanbul, Ankara gibi çevre illerde Sakaryalı yüzlerce hastanın olduğunu vurgulayarak, bu hastaların tedavi edilme koşullarının tam olarak sağlanması için çalıştıklarını belirtti.
Kanser neden artıyor?
"Kanser artıyor mu, yoksa aynı mı seyrediyor?", bu soruya maalesef "artıyor" yanıtını veriyoruz. Kanser Savaş Daire Başkanlığı'nın hazırladığı haritaya göre, kanser özellikle endüstrileşen illerde artış göstermekte. Bu veriler çok büyük önem taşıyor, zira kanser hastalığının tedavisiyle uğraşsanız bile, hastalığın artıp artmadığını gözlemle saptamanız mümkün değil. Buna karşılık son 15 yılda ülkemizdeki kanser vakalarında yaş ortalamasının giderek aşağılara indiğini kesin olarak söylemek mümkün. Şöyle bir örnek verelim, 15 yıl önce 25 yaşında bir meme kanseri hastası geldiğinde kongrelere bildirilecek kadar ilginç bir durumdu. Bugün ise her ay bir ya da iki genç meme kanseri hastası geliyor. Bu olağanüstü durumun nedenini bir şekilde açıklamamız gerekiyor.
Bugüne dek kanser konusunda risk yarattığı bilinen en önemli etken sigara kullanımı. Sağlık Bakanlığı'nın kapalı alanlarda sigara içilmesini önleyen "Dumansız Hava Sahası" girişimi tam yerini buldu. Durumun vatandaşlarımız da farkında olduğundan gerçekten iyi bir sivil destek sağlandı. Zaman zaman gevşeme eğilimi olsa da, kapalı alanlarda sigara kullanılmaması konusunda herkes hassasiyetini sürdürmek zorundadır. Buna karşılık sigara bütün kanser vakalarının yüzde 30'undan sorumlu tutulmaktadır. Bu durumda her şeyi sigaraya bağlamak yerine olası diğer nedenlerden de kaçınmamız gerekir. "Kanserin diğer nedenleri nedir?"diye sorduğumuzda ise bu kadar önemli yer tutan tek şey tüketilen gıdalar olarak görülmektedir. Çünkü aynen sigara gibi, tarım alanında kullanılan ilaçların çoğu aşırı kullanılmaları durumunda kansere neden olabilmektedir. Bugüne kadar elde edilen veriler lenfomaların tarım ilaçlarıyla ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Nitekim Akdeniz Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü'ne başvuran lenfoma ve ilik kanseri hastalarının tarım alanı Kumluca'dan geldiği de orada çalışan arkadaşlarımızın gözlemleridir.
Siz davet edin, biz gelip anlatalım!
Neyse ki Türkiye Büyük Millet Meclisi bu konuda gereken duyarlılığı gösterdi ve bir araştırma komisyonu kuruldu. Önceki sağlık Bakanlarından Bülent Akarcalı başkanlığında gerçekleştirilen toplantı sonrasında TBMM Kanser Araştırma Komisyonu kuruldu, komisyonun başkanlığına da Gümüşhane Milletvekili Dr. Kemalettin Aydın seçildi. Sayın Akarcalı'nın talebi üzerine biz de kanser konusunda detaylı bir rapor hazırlayarak araştırma komisyonuna ileteceğiz, önlemler, tanı ve tedavi konusundaki aksaklıkları dile getireceğiz. Ancak SATSO'nun bu girişiminin diğer odalarımız tarafından da takip edilmesini diliyoruz. "Daha sağlıklı nasıl yaşarız?" sorusunun yanıtını biz seve seve verir, bildiklerimizi paylaşırız. SATSO'yu duyarlılığından ötürü kutluyor ve diğer odalarımızı da benzer toplantılar düzenlemeye davet ediyoruz.