Kamu verimiz kapalıdır...

Edip Emil ÖYMEN
Edip Emil ÖYMEN YENİLEŞİM [email protected]

Neden acaba ABD Başkanı Obama’nın, şu unvanlarda üst düzey memurları var: Chief Data Scientist. Chief Technology Officer. Chief Information Officer. 

Bu unvanları Türkçesiz aktardığım için özür dilerim. Baş Veri Bilimcisi desem bir şey anlaşılmayacak. Baş Teknoloji Müdürü? Bizde de kullanılan CIO karşılığı Baş Veri/ Bilgi Yöneticisi? Dilimizde, “information, data, knowledge” sözcüklerinin yaygın kabul görmüş karşılıkları hâlâ yok. Veri ve bilgi sözcüklerini “uysa da uymasa da” bu üç kavrama bölüştürüyoruz. Oysa “malûmat,” kenara atılmasaydı “information” olabilecekti. Kavram ve sözcük kargaşamız yüzünden, ve ülkemiz bir bilgi toplumu da olmadığından, Obama’nın, bu üç akraba kavramda üç ayrı yüksek memuru neden atadığını, onların “ne iş yaptıklarını” bizim 8,500 km uzaktan anlamamız zor. 

Tek cümlelik bir açıklama denemesi: Temeli veriye dayalı ABD ekonomisinin rekabetçiliğini sürdürmek ve artırmak için durmadan yeni veri üretmek, bu veriyi doğru biçimde sürekli değerlendirmek, buradan çıkan bilgiyi ekonominin daha da verimli olmasını sağlayacak biçimde dönüştürmek ve kullanmak.

• Dhanurjay Patil, Obama’nın yeni Baş Veri Bilimcisi (CDS). 46 yaşında. Hint kökenini, ismiyle korumuş. Amerikan pratikliğiyle ismini DJ diye kısaltmışlar. Doktoralı matematikçi. Veri Bilimi sözcüğünün mucidi. Yoğun bir bilişim sektörü tecrübesi var. 
• Megan Smith, geçen Ağustostan beri Baş Teknoloji Yöneticisi (CTO). 51 yaşında. MIT makine mühendisliği master. Google üst yönetiminden geldi. 
• Tony Scott, yeni Baş Bilgi Yöneticisi (CIO). 62 yaşında. Microsoft, Walt Disney, General Motors tecrübeli. Hukuk doktorası. Sibergüvenlik, e-devlet, e-sağlık, ağ tarafsızlığı gibi konularda çalışmış. 

Başkan Obama’nın, kendisine doğrudan sorumlu bir de Bilim ve Teknoloji Siyaseti Dairesi (OSTP) var. Başkanı Prof. John Holdren, Harvard’dan. Küresel ısınma uzmanı. Fizikçi. 2007’den beri Obama’nın yanında. Bu görevliler ve elbette ofisleri, ABD ekonomisinin rekabetçi olmayı sürdürmesi, pekiştirmesi için kamu ve özel sektörün ürettiği veriyi değerlendiriyor. 

G8 liderleri 17-18 Haziran 2013’teki toplantda, kapalı olan kamu verisini “vatandaşa” açmaya, bundan böyle kapalı veri diye bir şey olmamasına, bütün verinin açık olmasına, inovasyon için kullanılmasına karar verdi. (Rusya, daha sonra Kırım nedeniyle G8’den dışlandı, ama zaten Rusya’nın açık veri uygulaması hayaldi.) Fransa, G7 içinde ilk Chief Data Off icer atayan ülke oldu. 

Biz de bu gelişmelerden haberdarız. Nihayet yayınlanan Bilgi Toplumu Stratejisi’nde 2015-18 arasındaki hedefl erden 67’ncisi bu konuda: “Kamu verisinin paylaşımı ve üçüncü tarafl arca katma değerli hizmetler üretmek için yeniden kullanımı ekonomik ve sosyal faydalar sağlamaktadır. Ayrıca, bu paylaşımın kamu yönetiminde şeffaflığı artırıcı etkisi olacaktır... 8 ülkenin katılımıyla kamu yönetiminde şeff afl ığın artırılması, yolsuzlukla mücadele, yönetişimin güçlendirilmesi için yeni teknolojilerin kullanılması amacıyla Açık Yönetim Ortaklığı girişimi başlatılmıştır. Türkiye’nin de üye olarak taahhütte bulunduğu faaliyetler arasında kamu bilgisinin paylaşımına da yer verilmiştir.” 

Bu güzel sözlerden sonra acı gerçekte sıra: Küresel Adalet Projesi (WJP) 2015 Açık Devlet/Yönetim Endeksi’ni yayınladı. Yasalar ve kamu bilgisinin açık ve erişilebilir olması, bilgi edinme hakkı kullanımı, sivil katılım ve şikayet mekanizmaları konularında ülkeler sıralanıyor. Biz, 102 ülke içinde 0.45 puanla 82’inci sıradayız. Sivil katılımda 96. sıradayız: Venezuela ve Etyopya arasında! 

En üstte mi kim var? 0.81 puanla İsveç tabii..

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hollywood’a yapay zekâ 02 Ağustos 2019