Kamu nakit parasını borsa, kıymetli maden ya da borçlanma araçları piyasasında değerlendirebilir mi?
Ahmet ARSLAN - Mali Denetçi, SM Mali Müşavir
Bilindiği üzere, şirketler gibi kamu idareleri de gelir fazlalarını nakit varlıklar şeklinde elde tutabilmektedir. Söz konusu varlıklardan acil ve gündelik ihtiyaçlar için gerekli olmayanların ise finansal piyasalarda değerlendirilmesi mümkündür. Bununla birlikte, kamu idarelerinin nakit varlıklarının kamu kaynağı niteliğinde olması nedeniyle söz konusu varlıkların değerlendirme şekillerinde bir takım yasal düzenlemeler yapılmıştır.
Söz konusu düzenlemelerin başlıcaları kamu haznedarlığı tebliğleridir. En son yayımlanan Kamu Haznedarlığı Genel Tebliği ile kamu idarelerinin nakit varlıklarının hangi finansal araçlarda ve hangi getiri oranlarında değerlendirileceğine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
1- Nakit varlıkların değerlendirileceği finansal araçlar
Söz konusu yasal düzenlemeye göre; Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri (bakanlıklar ve taşra teşkilatları, yargı organları, askeri birimler gibi) her türlü mali kaynaklarını T.C. Merkez Bankası veya muhabiri olan bankada açılacak TL cinsi vadesiz hesaplarda tutmakla yükümlüdür. Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri dışındaki kurumlar (belediyeler, üniversiteler, kamu iktisadi kuruluşları, üst kurullar, özerk yapıya sahip kurumlar) ise her türlü mali kaynaklarını kamu sermayeli bankalarda açtıracakları hesaplarda aşağıdaki araçları kullanarak değerlendirmekle yükümlüdür:
a) TL cinsi vadesiz ve/veya vadeli mevduat ile özel cari hesap ve/veya katılma hesabı,
b) Gerekli görülmesi halinde ve ihtiyaçları ölçüsünde döviz cinsi ödemeleri için vadeli ve/veya vadesiz mevduat ile özel cari hesap ve/veya katılma hesabı,
c) İhale, doğrudan satış, ihale öncesi rekabetçi olmayan teklif ya da ikincil piyasadan doğrudan ya da ters repo yoluyla temin etmek suretiyle Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen borçlanma senetleri ve/veya kira sertifikaları,
ç) Organize para piyasalarında TL cinsi borç verme işlemleri. Görüldüğü üzere, genel bütçeli idareler dışındaki kamu idareleri varlıklarını;
1- Vadeli veya vadeniz mevduat,
2- Devlet tahvili veya hazine bonosu,
3- Repo,
olmak üzere 3 farklı finansal araçta değerlendirmekle yükümlüdür. Kamu idareleri mevduat hesaplarını kamu sermayeli bankalarda (Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıfb ank) açtırmak zorundadır.
Bununla birlikte, söz konusu kamu idareleri Hazine Müsteşarlığı’nda ihraç edilen borçlanma senetleri ve/veya kira sertifikalarını temin işlemleri ile organize para piyasalarında TL cinsi borç verme işlemlerini kamu bankalarının yanı sıra yurt içinde yerleşik diğer bankalar aracılığı ile de yapabilir.
Öte yandan, vadeli mevduat hesaplarından sağlanacak minimum getiri oranının piyasada oluşan benzer vadedeki devlet iç borçlanma senetleri faiz oranından daha düşük olamayacağı hükme bağlanmıştır.
2- Nakit varlıkların borsada değerlendirilmesi mümkün mü?
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye göre; kamu idarelerinin nakit varlıklarını getiri oranı kesine yakın bile olsa hisse senedi, vadeli işlemler, opsiyon ya da varant gibi menkul kıymetler piyasasında değerlendirmesi mümkün değildir.
3- Nakit varlıkların döviz ya da kıymetli madenler piyasasında değerlendirilmesi mümkün mü?
Kamu idarelerinin nakit varlıklarını altın, gümüş, platin gibi kıymetli madenler piyasasında değerlendirmesi yasal olarak mümkün değildir. Kamu idarelerinin mülkiyetine intikal eden bu tür değerlerin hemen TL’ye çevrilmesi gerekir.
Kamu idarelerinin nakit varlıklarını döviz cinsiden tutabilmeleri ise ancak döviz cinsinden ödemelerinin bulunması halinde mümkündür.
Sonuç
Kamu idareleri varlıklarını kamu sermayeli bankalarda mevduat hesabı, Hazine bonosu, devlet tahvili ve repo işlemlerinde değerlendirebilir.
Bunun dışında, varlıkların borsa veya kıymetli madenler piyasasında değerlendirilmesi yasal olarak mümkün değildir. Varlıkların döviz cinsiden tutulabilmesi ise ancak kurumun döviz cinsinden ödemelerinin bulunması halinde mümkündür
Kamu idarelerinin parasal kaynaklarını güvenli ve verimli şekilde değerlendirmeleri ve yaptırımlarla karşılaşmamaları açısından parasal varlıklarını bilinçli şekilde değerlendirmeleri önem arz etmektedir.