Kamu kesiminde rakamlara göre deniz bitmek üzere…
Yine gündem konularının yoğunlaştığı ve birbirine geçtiği bugünlerde araya girip bir gerçeği hatırlatmak istiyoruz. Adeta yorumsuz bir nitelik taşıyan ve sözün bittiği yer olan noktada bir şeylere dikkat çekmeyi arzuluyoruz.
Bu sıralar “bir şeyler” deyince, yanlış anlaşılmasın(!) aklımıza ekonomiden başka bir şey gelmiyor. Neyse…
Yazımızda, 2019 yılının ilk çeyreğinin sonunda kamu kesiminin ne noktada olduğunu ortaya koymak ve karşılaştırma için de bir önceki yılın aynı dönemini ele almak istiyoruz. Yani zaten kötü olan geçen yılın sonuçlarına göre bile bu yılın hangi noktaya geldiğini ortaya koymaya çalışıyoruz. Ne yazık ki bu yılın sonuçlarının çok daha kötüye gittiğini görüyoruz.
Öncelikle Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın resmi merkezi yönetim bütçe gelirlerini ele alalım ve bu yılın 3 aylık sonuçlarını geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştıralım.
Merkezi Yönetim Bütçe Gelirleri
Gelir türü (milyar TL) 2018 Ocak-Mart 2019 Ocak-Mart
Vergi gelirleri 146 154
Vergi dışı gelirler 22 64
Özelleştirme gelirleri 0 0
TCMB kar transferi 0 36
Bu tablonun yorumu şu:
- Vergi gelirleri geçen yıla göre sadece yüzde 5.4 oranında artmış. Oysa enflasyon oranı yüzde 20 dolayında gerçekleşmiş. Üstelik yıllık normal artışların ve gelir vergisi ödemesinin olduğu mart ayına rağmen. Açıkçası vergi tahsilatı durmuş.
- Geçen yıl olduğu gibi bir kuruş özelleştirme geliri elde edilmemiş.
- Vergi dışı gelirler 44 milyar lira artmış, bu da büyük ölçüde TCMB karının Hazine’ye aktarılması için nisan ayında yapılması gereken Genel Kurulun Ocak 2019 ayına çekilmesinden kaynaklanmış.
Merkezi Yönetim Bütçe Giderleri
Gider türü (milyar TL) 2019 Ocak-Mart 2018 Ocak-Mart
Bütçe giderleri 188 254
Personel giderleri 48 64
Cari transferler 74 98
Faiz giderleri 22 33
Bütçe açığı (-) 20 (-) 36
Bütçe giderlerini de şöyle okumak gerekiyor:
- Bütçe giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 artmış. Bunda asgari ücretin artışıyla savunma harcamaları etkili olmuş.
- Nitekim asgari ücret artışına bağlı olarak personel giderleri de üçte bir artmış.
- Karşılığında bir üretim olmayan emekli aylıkları, SGK yükleri, tarım destekleri gibi çeşitli açık ve gizli yardımlar da yüzde 33 dolayında yükselmiş.
- Bu arada en büyük artış yüzde 50 ile faiz giderlerinde olmuş ve 3 ayda 33 milyar lira faiz ödenmiş. Böylece bu Hükümetin faiz karnesindeki bozulma artarak devam etmiş.
Dolayısıyla 3 aylık bütçe açığı da geçen yıla göre yüzde 80 artarak 36 milyar liraya ve 2019 bütçe hedefinin yüzde 45’ine ulaşmış. Üstelik 36 milyar liralık TCMB karının ocak ayında Hazine’ye aktarılmasına rağmen… Demek ki bu kar erkenden Hazine’ye aktarılmasaydı 3 aylık bütçe açığı 72 milyar liraya ulaşacaktı. Bu da; 2019 bütçe açığı hedefinin yüzde 90’ının 3 ayda tüketildiği anlamına geliyordu ve buna bağlı olarak bütçe açığı hedefinin tutturulmayacağına işaret ediyordu.
Böylesine kronik ve giderek bozulan bütçe sonuçları olunca, yani bütçe gelir hedeflerinin çok gerisinde ve aynı zamanda bütçe giderleri hedeflerinin çok üstünde sonuçlar elde edilince bu kez bütçenin finansmanında bozulma ortaya çıkmış.
Gelin dilerseniz şimdi de bütçenin finansmanındaki yani borçlanmadaki tabloya bir bakalım.
Merkezi Yönetim Bütçe Finansmanı (borçlanma)
Açıklama (milyar TL) 2019 Ocak-Mart 2018 Ocak-Mart
Net dış borçlanma 8 18
Net iç borçlanma 15 36
Bu tablonun ve altındaki gelişmelerin tercümesi şu:
- 2019 yılının ilk 3 ayında net 18 milyar lira dış borç alınmış. Nitekim döviz cinsi sabit faizli kağıtların payı bu dönemde yüzde 32’ye çıkmış.
- Yine aynı dönemde net iç borçlanma da yaklaşık 36 milyar lira olmuş.
- Bu da; sabit faizli TL cinsi kamu kağıtlarının payının yüzde 78’den yüzde 33’e düşmesi ve buna karşın değişken faizli TL cinsi kamu kağıtlarının payının yüzde 22’den yüzde 35’e yükselmesi sonucunu doğurmuş.
- Doğal olarak kağıtların vadesi de geçen yıla göre yarı yarıya azalmış.
- Kamu kağıtları ortalama maliyetleri yüzde 17 iken yüzde 19’a yükselmiş.
Yani hiç de iyi sonuçları olmayan geçen yılın ilk 3 ayına göre bu yılın ilk 3 ayında çok daha kötü ve ciddi kamu maliyesi tablosu ile karşı karşıyayız.
Açıkçası denizin bittiği noktadayız.