Kamu harcasa, hayat bayram olsa

Emrah LAFÇI
Emrah LAFÇI Ekonominin Doğası [email protected]

Makro ekonomik anlamda ülkeleri de­ğerlendirirken ya da kıyaslarken bü­yüme rakamlarına özel bir yer ayrılıyor do­ğal olarak. Çünkü büyüme üretimdeki artışı bize gösteriyor. GSYH ölçümünde farklı me­todlar kullanılıyor. Üretim yönetimi, gelir yöntemi ve harcama yöntemi. Eğer harcama olmazsa üretim de olmaz.

Olursa da aradaki fark stok artışına yazılır. Bu konu tartışmalı olsa da bugünkü yazının konusu gereği har­camanın üretimin bir ön koşulu olduğu ka­bulünden ilerleyelim.

Demek ki harcama önemli. Peki ne amaç­la, kimler yapacak bu harcamayı? İki amaç­la harcama yapılıyor olabilir; tüketim harca­maları ya da yatırım harcamaları. Tüketim harcamalarını devlet de yapabilir hanehal­kı da. Yatırım harcamaları da şirketler ta­rafından da yapılabilir devlet tarafından da. Demek ki iki harcama kaleminde de devle­tin önemli bir rolü var. Az sonra bu konuya tekrar döneceğiz. Bir de net ihracatımız var. Yani toplam ihracattan toplam ithalatın çı­karılmasından bahsediyorum. Bunu neden harcamaların içinde sayıyoruz. 

Çünkü ihra­cat demek bizde üretilen malların yurt dışın­dakiler tarafından harcanması anlamına ge­liyor. İthalatsa yurt dışında üretilen malların bizim tarafımızdan harcanması anlamında geliyor. Onun için ihracatı toplam harcama­ların içine katmamız gerekiyor. Az önce say­dığım tüketim, yatırım amaçlı harcamaların içinde bu ithal ettiğimiz unsurlar da yer alı­yor. Dolayısıyla ithal ettiklerimiz bizim üret­tiklerimiz değil ama harcamaların içinde sa­yılıyor. Bu sebeple toplam üretimi bulurken ithalatı toplam harcamalardan çıkarmamız gerekiyor.

Devletin ekonomideki rolü

Bu kadar teorik girizgahtan sonra asıl an­latmak istediğime gelebiliriz, umarım kafa­lar karışmamıştır. Madem üretmek için har­camak gerekiyor ve devlet de bu harcamayı oluşturan aktörler arasında önemli bir aktör neden devletin harcamalarını sürekli artıra­rak üretimi de artırmıyoruz? Öyle ya devlet tüketse bizim ürettiklerimiz de devlete satıl­sa, hayat bayram olsa olmaz mı? Ya da yatırım gerekiyorsa devlet yapsa böylece yine üretim artsa olmaz mı? Bu sorular aslında yeni değil, devletin ekonomideki rolü uzundur tartışı­lan bir mesele.

Ama benim muradım bu tar­tışmanın içinde yer almak değil. Ben mevcut düzende bazı devletlerin daha fazla harcaya­rak ekonomik büyümelerini arkadan itmele­rinin mümkün olup olmadığını ya da bunun bir vaka olup olmadığını merak ediyorum. Devlet harcayabilir ama bunun da bir kayna­ğının olması gerekir. Bu kaynağın ana bileşe­ni de haliyle toplanan vergiler. Aslında böy­le bakınca devlet vergi toplayarak başkaları­nın harcayabileceği miktarı kendi harcamış oluyor.(vergi verenlerin tasarruf etmediği varsayımı altında, çünkü o da ayrı bir konu). Bir nevi yeniden dağıtım. Onun için vergi ve kamu harcamaları politiktir denir. Gerçek­ten de öyledir.

Ama bu da işin başka bir tara­fı. Asıl konu devletin gelirlerinden daha fazla harcaması. Yani bütçe açığı, bunun devamın­da da oluşan yüksek kamu borçluluğu. Hangi ülkeler bu yüksek bütçe açıkları ve kamu bor­cu/GSYH oranlarıyla hayatlarına devam edi­yorlar? Bu önemli bir soru. Çünkü eğer bu şe­kilde devam edebiliyorsanız ürettiğiniz mal­lara olan talep de her daim yüksek olacaktır. Böylece yüksek büyümeyi bir süre de olsa sürdürmeniz mümkün olacaktır.

ABD’nin avantajı rezerv para

Nihayet son paragrafta varmak istediğim yere gelebildim. ABD’nin güncel kamu bor­cu 34.8 trilyon dolar seviyesinde. Bu rakam 2018 başında 20-21 trilyon dolar civarınday­dı. Yani bu aradaki dönemde ABD’deki üre­timin önemli bir kısmı kamu harcamaları, sübvansiyonları, alınmayan vergileri üzerin­den finanse edilmiş. Şimdi şunu söyleyebi­lirsiniz; bu kadar büyük borcu kendi vatan­daşından almışsa onların harcayacağı mik­tar düşmüştür. Net nette yine üretimi artırıcı bir durum söz konusu olmamıştır.

Ama kazın ayağı öyle değil. ABD’nin başka kimsede ol­mayan bir avantajı var, rezerv para sahipliği. 34.8 trilyon dolar kamu borcunun 9.2 trilyon dolarlık kısmı başka ülkelerden alınmış. Ya­ni diğer ülkeler ABD’yi finanse etmişler. Son yılların az dillendirilen ama en büyük ekono­mik fenomenlerinden biri bu olabilir.

Kamu borcu ve bütçe açığı konusundaki diğer önemli bir bölge Avrupa. Ülkeler ara­sı maliye politikaları farklılığı ve sonuçları. Bunu da önümüzdeki hafta yazalım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar