Kamu harcamaları ve büyüme 1

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ [email protected]

Kamu harcamalarındaki artış büyümeyi tetikler mi, yoksa tam tersi mi olur? Genellikle basit bir cevap aranır: evet ya da hayır. Üniversitelerde Keynes ile ilgili bazı görüşler okumuş, akıllarında muhtemelen Sir John Hicks'in 1937 versiyonundan mülhem bazı Keynesian grafikler kalmış pek çok  pratisyen  "elbette, talep yetersizse kamu devreye girer ve harcama yapar, ekonomi canlanır" görüşünü doğallıkla sahiplenir. Keza "faizler düşerse büyüme tetiklenir" veya "faizler düşerse kur yükselir" türü ikili ilişkiler çok rahatlatıcı olabilir. Bir şekilde ultra-liberal bir ekonomik ideolojiyi benimsediğinizi düşünüyorsanız, o zaman da tam tersini tekrar edebilirsiniz: "kamu yatırımları özel yatırımları kovar ve sonuç hiç iyi olmaz" diyebilirsiniz. Ama işte maalesef her şey bu kadar basit olmuyor; ne hayatın kendisi, ne de ekonomiler ve mali piyasalar geri kalan her şeyin sabit varsayıldığı iki değişkenli ilişkilerle yürümüyor.

Evet, kamu harcamalarındaki artış büyümeyi tetikler mi, yoksa tam tersi mi olur? İlk sorular şöyle olabilir: (1) Hangi kamu harcamaları? Kamu yatırımları mı, kamu tüketimi mi, transfer harcamaları mı? Hepsi mi? (2) Verimli kamu harcamalarından mı bahsediyoruz? Yani altyapı, eğitim, sağlık harcamaları mı söz konusu? (3) Harcamalar nasıl finanse ediliyor? (4) Uygun bir tanıma ulaştığımızı varsayarsak, kamu harcamalarının oynaklığı büyümeyi nasıl etkiliyor? (5) Nedensellik hangi yönde çalışıyor? Büyümeden kamu harcamalarına doğru mu, yoksa ters yönde mi nedensellik var? (6) Finansman biçimi enflasyon, kur, faiz gibi değişkenleri nasıl etkiliyor? (7) Kamu yatırımlarının optimal bir seviyesi var mı? Mesela önce olumlu etki yapıp, bir eşik değerden sonra aşırı yatırıma dönüşüp büyümeyi negatif etkilemeye başlayabilir mi? Başka sorular da sorulabilir. Kullandığınız çerçeve, alet-edevat kutusu karışımına göre zaten haliyle değişik kavramlar ve başka sorular gündeme gelecektir.

Bu soruların bazılarını bir uluslararası konferans tebliği aracılığıyla -iki yazarlı ortak bir makale- sormayı denedik. Kamu yatırımlarının dinamik sonuçlarını görmek için eş bütünleşik bir vektör otoregresyonları manzumesine başvurduk ve itki fonksiyonlarına baktık. Uzun dönemli ilişkileri görmek için genellikle eş bütünleşme, eş trend oluşturma gibi durumlar incelenir ve hata düzeltme mekanizmalarıyla devam edilir.  

Kamu yatırımları, kamu tüketimi, özel yatırımlar ve GSYH değişkenleriyle veya farklı sorular sorarak GSYH, tartılı efektif reel kur, kamu yatırımları, reel krediler, doğrudan yabancı sermaye yatırımları gibi kümelerle ilerleyebiliriz. Tercih ettiğimiz model versiyonunda  eş bütünleşme ilk elde bize GSYH ve kamu yatırımları arasında negatif bir ilişki olduğunu; reel kurun negatif işaretle girdiğini -reel kur değer kaybedince GSYH'nin artacağını; reel kredilerle GSYH arasında pozitif bir uzun dönemli ilişki olduğunu; doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının GSYH'yı pozitif etkilediğini söylüyor. Ancak itki fonksiyonları kamu yatırımlarının özel sektör yatırımlarını kovduğunu (crowding-out) söylememize izin vermiyor. Elbette 1998-2010 dönemi boyunca reel TL değerlenmesi hakim özellik gibi göründüğü için, kamu yatırımlarındaki artışın özel sektör yatırımlarını kovması söz konusu olamamış olabilir -özel sektör rahatlıkla dış borç bulabildiği için. Veri kümesinde 49 gözlem olması da ayrıca bir problem oluşturuyor. GSYH'dan kamu harcamalarında ters nedensellik, kompozisyon değişikliğinin etkileri vb sorular için harcamalar açısından mevsimsel olarak düzeltilmiş GSYH rakamlarıyla bakmak gerekiyor. Tabii panel verisiyle yapmak lazım. Soruları soruş biçimimiz bile cevapların evet/hayır şeklinde basit v açık olmayabileceğini gösteriyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019