Kamu dengesi de sıkıntı yaratacak gibi

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI [email protected]

Eğer büyüme penceresinden bakılırsa 2017 yılında başarı var demek mümkün. Böyle düşünüp söylemekte de bir yanlış yok. Çünkü realite bu. Ekonomi yılın ilk yarısında yüzde 5 gibi bir hızla büyümüş ve sonrasındaki veriler de bu dinamizmin devam ettiğini gösteriyor. Ancak, eğer işin gerçek boyutlarını bütünüyle ihmal eden bir yaklaşımınız yoksa önce hafif şişinerek başarıya işaret edersiniz sonra bunun arkasındaki etkenleri sıralarsınız, şişinmeniz biraz söner ama gerçeğe daha yakın bir tablo çizersiniz, daha ikna edici olursunuz. Ancak siyaset genellikle elindeki tek olumlu veriden hareketle ekonominin gidişatı hakkında menkıbe yazmaya meraklıdır. Büyük olasılıkla siyasetin en azından üst yönetimi durumun nasıl olduğu konusunda hepimizden daha bilgilidir. Ancak siyaset ufku genellikle kısa olduğu için siyasetçiler muhtelif bulgular arasında bu gün için en olumlu olanı neyse onu öne çıkartıp ötekileri mümkün olduğu kadar örtmeye çalışır. Devrin siyaset anlayışı genellikle bu. Dünyada da bizde de siyasiler genellikle böyle davranıyor. Onun için iktidardaki siyasilerimizin 2017 yılının başarı söylemini salt büyüme üzerine inşa etmelerinde olağan siyaset pratiğinden bir sapma yok. İlginç olan gerisi ile ilgileniyormuş gibi görünmemeleridir. Dünyadaki siyasiler de böyle yapıyordur herhalde.

Geçen yazımda da işaret etmiştim. Yılın bu noktasında Türkiye ekonomisi büyüyor gibi görünüyor ama hem öteki dengelerimizde ciddi bozulmalar var hem de büyümenin arkasındaki temel etkeni sürdürmek mümkün değil. Enflasyonumuz öteki ülkelerle kıyaslanmayacak kadar yüksek. İşsizlik de böyle. Dış işlemlerimizdeki dengesizlik de bir ara toparlanır gibi görünse de şimdilerde yeniden hızla büyüyor. Bir de büyümeyi hızlandıran etken var. Geçen yıldan bu yana ekonomiyi canlandırmak için uygulanan teşvikler en azından fiyatlardaki bozulmaya katkı sağlıyor. Bu koşullarda hızlı büyümenin sürdürülmesi pek mümkün gibi görünmüyor.

Şimdi elimizde yeni bir veri daha var. Geçtiğimiz günlerde kamu maliyesinin son durumu hakkındaki veriler açıklandı. Bütçedeki açığın büyüme ölçüsü ekonominin büyümesinin önündeki en büyük engel olmaya adaylığını koymuş gibi. Malum bizim 2000’li yılların başından beri titizlikle ve başarıyla uyguladığımız bir “mali disiplin” anlayışımız vardı. AKP iktidarı arada geçen sürede çok sayıda seçim geçirdi. Buna rağmen mali disiplini bozmaya yanaşmadı. En büyük enflasyon körükleyicilerinden birisi olan bütçe açıklarının kontrol altında tutulduğu, enflasyonun kopup gitmesine imkan verilmediği anlamına gelir bu. Ben de dahil pek çok gözlemcinin vurguladığı gibi o dönemin en önemli başarılarından birisidir bu.

Şimdi bu disiplin elden kaçırılmış, büyük bütçe açıları dönemine geri dönülmüş gibi bir durum var. Son bulgular bu izlenimi veriyor. Ekim ayı bütçe gerçekleşmeleri raporundaki veriler kamu dengesindeki bozulmanın hızlanarak devam ettiğini gösteriyor. Aylık bazda geçen yılın Ekim ayında 104 milyon lira düzeyinde olan bütçe açığı 2017’nin aynı ayında 3.3 milyar liraya yükselmiş. İnanmayacaksınız ama aradaki fark yüzde üç binden fazla. Son 11 aya ilişkin toplulaştırılmış veriler de benzer bir açılmaya işaret ediyor. Bütçede 2016 yılı Ocak-Ekim döneminde 12.1 milyar lira açık vermişken 2017’nin aynı döneminde bu açık 34.9 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. Dikkat ederseniz bu noktada da artış oranı çok yüksek.

Sözü daha fazla uzatmaya gerek yok sanıyorum. Önceki seneye kıyasla bu yıl bütçe disiplini tamamen yok olmuş, kamu dengesi bütünüyle bozulmuş gibi görünüyor. Bunun iki etkisi olur diye düşünüyorum. Enflasyonda harcama artışının sürükleyeceği hızlanma bunlardan birisidir. İkincisi de bütçe açığının finansmanı için gerekecek olan borçlanmanın yükselecek olmasıdır. Bunların her ikisi de büyümenin sürdürülmesini zorlaştıran yansımalar yaratacaktır.

Enflasyon ve işsizliğin yüksek olduğu, cari açığın büyüdüğü koşullarda hızlı büyümeyi sürdürmek zaten zordur. Şimdi buna kamu dengesindeki bozulma da eklenmiş gibi görünüyor. İşimiz daha da güçleşti anlayacağınız. Bu sarmaldan fazla tahribat olmadan kurtuluruz umarım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018