Kamu çalışanı “verimlilik” artıran olmalı…
Kamuda çalışan sayısının yüksekliğine yönelik eleştiriler artarak devam ederken…Ücretler, iş yükü, sosyal-kültürel haklar ve çalışma ortamı gibi alanlarda, özel sektör çalışanlarına göre ayrıcalıklı/imtiyazlı olması eleştirilerin odağını oluştururken…
***
Ve…
1 kişinin yapabileceği işin 5-10 kişiye paylaştırılmasının, “verimsizlik”, “israf” olduğu da dillendirilirken… Şartların, kamuda çalışma arzusunu arttırdığına, bu nedenle imalat ve tarım sektörlerinde istihdam açığı yaşandığına da dikkat çekilirken…
***
Ve…
Milyonlarca kişiye tanınan bu ayrıcalığın, imtiyazın “çalışma hayatındaki barışı” daha da bozacağının altı çizilirken…
***
Yıllardır “bu uyarılar” yapılırken…
Geçtiğimiz hafta, kamu çalışanı sayısının 5 milyon 266 bine yükseldiğini öğrendik…
***
Üstelik…
Kamu: “İşleri yetiştiremiyoruz!”, “Maliyeti daha düşük!” gibi bahanelerle:
Sözleşmeli, geçici işçiler ve taşeron firmalarla birlikte, 1 milyonun üzerinde kişiden de dışardan hizmet alırken…
VELHASIL
Norveç’te kamu personelinin “toplam çalışanlar” içindeki payı yüzde 30 iken… İsveç’te bu oran 29 iken…
Danimarka’da 28, Finlandiya’da 25 iken… Türkiye’de yüzde 13.5 olması, neden yüksek bulunuyor?
***
Çünkü…
Örneğin Norveç:
Kamuda çalışanların yüzde 84’ü, özel sektörün, çalışanların ve tüm vatandaşların verimliliğini artıran öğretmen, akademisyen, teknik personel (ziraat, maden, makine, enerji vb mühendisleri), hukuk ve sağlık personelinden oluşuyor…
***
Ve devletin asli görevi olan eğitim, sağlık, yönlendirme, denetleme görevlerini “çeşitli sorumluluk ve zorunluluklarla” ve “verimlilik kıstasıyla” yerine getiriyor…
Ve kamu personeli bu görevlerini: Hedefleri/maliyetleri/ çalışma sonuçları/gerçekleşmeleri tüm vatandaşların “şeffaf olarak” görüp/ sorgulayacağı şekilde yapıyor…