Kamu alımlarında “yerliye avantaj” hikayesi (1)
Bugün, dünya ekonomisine yön veren ABD’li, Güney Kore’li, Alman, Japon, İtalyan markalar…
Tamamına yakınının markalaşmasında kamu alımlarının ve kamu alımlarında yerli üreticiye sağlanan avantajın etkisi var...
***
Yani… Yerli üreticilerin “kamu alımları” ile büyüyebileceği, sermaye biriktirebileceği…
Bu sayede teknoloji geliştirebileceği, teknik eleman yetiştirebileceği vb. 60-70 yıl önce de biliniyordu…
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın kamu alımlarında yerli üreticiye avantaj sağlamak için “yeniden” çalışma başlattığını öğrendik…
***
Yıl 2012… Yerli üreticiye kamu ihalelerinde yüzde 15’lik fiyat avantajı sağlanması için Başbakanlık Genelgesi yayımlanmıştı…
O dönem, bu köşede de o heyecan paylaşıldı ve sağlayacağı avantajlar madde madde anlatıldı…
***
Ama, her zamanki gibi Genelge’ye uyulmadı…
Hatta, kamuda “yabancı ürün” alımı hızlandı…
***
Yıl 2013… Ekonomi Bakanlığı, yerli üreticiye yüzde 15’lik fiyat avantajını yüzde 25’e çıkarmak için çalışma başlattı…
Yine heyecanlandık... Ama o çalışmadan da sonuç alınamadı…
VELHASIL
Kamu alımlarında yerli ürüne şans verilmemesinin nedenleri de biliniyor:
1) Bürokrasinin, “yerli üründe sorun çıkabilir” kaygısı ile sorumluluk almaması…
2)Sorumluluk alınca da adli soruşturmalarla karşı karşıya kalma, görevinden olma endişesi…
3) Ve yabancının lobisinin, sermayesinin, öz güveninin ve dolayısıyla yaptırım/bağlama gücünün yerli üreticiye göre çok daha kuvvetli olması…
***
Genelge, yönetmelik hatta kanunlara uymamak kronik alışkanlığımız… “Yaptık” demek için yapıp, uygulaması/sonuçları ile ilgilenmememiz; sebebini bilmemize rağmen çözüme odaklanmamamız ise kronik hastalığımız…