Kameralar, ekranlar, gözlükler ve videolardan oluşan bir geleceğe hazır mıyız?
Teknoloji geliştikçe, cihazlar akıllanıyor ve birbirine bağlanabiliyor. Tüketiciler, çevrelerindeki bağlantılı cihazları mobil uygulamalar aracılığıyla yönetebiliyor. Cihazlar ses komutları alıyor, programlanabiliyor ve hızla öğreniyorlar. Eğitim, sağlık, oyun ve turizm sektörleri başta olmak üzere, pek çok alan sanal gerçeklik uygulamalarına, artırılmış hatta karışık gerçeklik çalışmalarına göre yeniden yapılanıyor.
Bu da doğal olarak daha hızlı, daha düşük maliyetli ve daha yüksek verimlilikte bağlantılar gerektiriyor. Akıl almaz bir hızla artan içerik, Ultra Geniş Bant Teknolojisi adı verilen gelişmiş teknolojiye olan talebi artırıyor. Sesin ve görüntünün en yüksek hızla ve güvenli bir biçimde iletilmesi amacıyla, pek çok ülke bu alana yoğunlaşmış durumda. 1987’de kurulan ve tümüyle çalışanlarının sahip olduğu dünya devi Huawei de, “ultra broadband” eko-sisteminin gelişmesi için büyük yatırım yapıyor.
Bağlantu kalitesini artırmak, maliyetleri düşürmek
Video ve ev hizmetleri senaryoları üzerinde çalışan Huawei, geçtiğimiz dönemde dünyanın pek çok yanında, 200’den fazla içerik üreticisi şirket ve yüzden fazla operatörle çalıştı. Bağlantıların kalitesini artırmak, ve maliyetleri düşürmek için onlarla birlikte Ar-Ge çalışmaları yürüttü. 11-12 Eylül tarihlerinde, İsviçre’nin Cenevre kentinde Huawei tarafından beşinci kez düzenlenen Ultra-Broadband Forum’da, Swisscom, Telefonica, Hong Kong Telecom, Telia, Orange Group, Vodafone Group, LG gibi dünyanın önde gelen telekom şirketleri yatırımları ve stratejilerini paylaştılar.
Huawei Taşıyıcı İş Grubu Başkanı ve Kıdemli Yöneticisi Ryan Ding, açılış konuşmasında ultra geniş bant endüstrisinin tüm dünyada büyük bir hızla geliştiğine dikkat çekti. Ultra HD videoların, interaktif oyunların, Bulut’taki artıırlmış gerçeklik çalışmalarının geniş bant sunan ağları gelişmeye zorladığın söyleyen Ding, telekom operatörleri ve endüstride yer alan şirketlerler birlikte pek çok inovasyona imza attıklarını ekledi.
Eko-sistem, ağ deneyimi, verimlilik
Ding konuşmasında Premium Geniş bant hizmeti sunan kuruluşlar için üç ana başarı unsuru olarak tanımladığı, “Ekosistem, ağ deneyimi, çalışma ve yönetim verimliliğinin” önemine dikkat çekti. Ryan Ding, Yapay Zeka teknolojisinin, ağların işletme giderlerini azaltacağını, maliyetlerdeki düşüşün, inovasyonlara ve enerj, verimliliğine zemin hazırlayacağını savundu.
Bir dahi kimsenin göremediği hedefi vurur
Huawei Ürün ve Hizmetler Kıdemli Yönetici ve Başkanı David Wang, sürücüsüz araçlar gibi sürücüsüz sistemlerin oluştuğunu anlattı. Wang, tarihten örnekler vererek, “Yetenekli bir insan başkalarının vuramadığı hedefi vurur, oysa bir dahi hiç kimsenin göremediği hedefi vurur” diyerek, görünmeyen hedeflere odaklanmak gerektiğini söyledi.
Fikirler zamanı
Wang’ın konuşmasında vurguladığı gibi, “bağımsız sistemler” kendi kendilerini yönetiyorlar.
Birbirine bağlanan evler, arabalar ve şehirler sayesinde sistemler sürekli olarak öğreniyorlar.
Yapay Zeka, tahmin etmeye yardımcı oluor. Böylece sorunların önceden görülmesi ve müşteriler şikayet etmeden müdahale edilmesi mümkün olabiliyor.
Özetle, otomasyon, yapay zeka ve bağımsız çalışan sistemler yeni bir gerçeklik yaratıyor. Sanal gözlükler, artırılmış zeka ve bulutun dünyasında, insanların daha yaratıcı düşünmesi, ekip çalışmasına yatkın olması ve beynini gerçek gücü olan fikirlere odaklanması gerekiyor.