Kamala Harris: Gıda fiyatlarının suçlusu süpermarketler

Mine ATAMAN
Mine ATAMAN Dünya israf atlası [email protected]

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris "Kıyma ve ekmek gibi gıdaların fiyatla­rının pandemi öncesine göre yüzde 50 daha yüksek olma­sının sebebinin süpermarket­ler olduğunu” söyleyerek, ‘fa­hiş fiyatlara yasaklama’ pla­nını açıkladı.

Meat Institute gibi ticaret grupları, Harris'in "Suçlamalarının haksız oldu­ğunu, yasakların enflasyonu düşüremeyeceğini, yapısal so­runların çözülmesi gerektiği­ni, Hükümetin bu şekilde ger­çek ekonomik sorunlarla ilgili dikkat dağıttığını" ifade edi­yor. Yaşananlar gayet tanıdık.

ABD tarımında durgunluk

ABD’nin 2025 yılı tarım dış ticaret açığının 42,5 mil­yar dolar olacağı öngörülüyor. ABD Tarım Bakanlığı’na gö­re düşük emtia fiyatları, küre­sel durgunluk, Brezilya ile ar­tan rekabet, çiftçi gelirlerinin düşmesi gibi nedenlerden ötü­rü hem ihracat hem de ihracat birim değeri düşüyor. Öngörü­lere göre süs bitkileri, tropi­kal ürünler ve şeker hariç ne­redeyse tüm tarımsal ürünler­de ihracat ya sabit kalacak ya da düşecek. ABD, Çin ihracat kayıplarının yerini doldura­mıyor. 2025 yılı ihracatı­nın yüzde 2 kayıpla 169,5 milyar dolar olacağı tah­min ediliyor. ABD yavaş­ladığında, dünya tökez­liyor, bize düşen işsizlik, aşsızlık.

Gelir korumalı tarım destekleri

2025 yılında bitkisel üretime 95 milyar TL’lik bir destek planlanıyor. 2025 tarım yılı başladı. 2025 pek çok anlamda zorlu bir tarım yılı olacak. Tüm dünyada pa­zarlar daralıyor, hane halkları­nın gelirleri düşüyor, savaşlar, iklim felaketi gezegenin mu­hakeme yeteneğini manipüle ediyor. Teyide muhtaç onlar­ca tarımsal bilgi sosyal med­yada fersah fersah, like rekor­ları kırıyor.

Çiftçiye Ödenen Destekler Kaldırıldı mı?

Hafta boyu 2025-2027 yılla­rına yönelik Tarımsal Üretim­de Planlı Dönemle ilişkin bit­kisel üretim destekleri tartı­şıldı. ‘Destekler kaldırıldı mı, azaltıldı mı, küçük çiftçi yok mu edilecek’ türünden başlık­larda ilerleyen tartışmaların hiç birinin çiftçiye zerre fay­dası yok. Desteklerin özün­de, “Tarımsal Üretimde Plan­lı Döneme uyumlu üretim/ münavebeli tarım ve arz talep dengesini sağlamak" var.

Gelir Korumalı Çiftçi Destekleri

Desteklerin hedefi, ‘Çiftçi gelirlerini korunmak ve sür­dürülebilir çiftçilik’. Mazot ve gübre destekleri temel destek olarak birleştirilmiş. Su kı­sıtı, süt havzası olan yerlere ilave destekler var. Destekler, tüm dünyada piyasaları regü­le eden/ yönlendiren unsurlar olduğu kadar belirli ürünlerin üretimini artırmak/azaltmak için de önemli bir araç. Des­tekler buğday ve pamukta dü­şerken mısır ve ayçiçeğinde artmış. Görünen o ki pamuk­tan kaynaklı tekstili zor gün­ler beklerken, ayçiçeği ve kat­ma değerli mısırı güzel günler bekliyor. Kıs­men karışık gözüken desteklerin çiftçiler tarafından doğru algı­lanabilmesi için İl Ta­rım ve Orman Müdür­lüklerine çok fazla gö­rev düşüyor.

Öngörülebilir çiftçilik

Öngörülemez hava­lar nedeniyle zorlanan çiftçi­yi korumak için destekler ilk defa 3 yıllık olarak hazırlana­rak, üretim döneminden önce açıklandı. Desteklere yönelik katsayılar ve destekleme tu­tarları ekonomik verilere gö­re her yıl yeniden güncellene­cek. Üreticilerin satış rakam­ları maliyetlerinin altında kalırsa pirim ödemesi yapıla­cak. Amaç üreticinin enflas­yon altında ezilmesini önle­mek, gelir standardını opti­mize etmek.

Performansa göre destek

Türkiye’de tarımsal destek­ler sosyal yardım gibi konum­landırılınca performansa göre destek yadırganıyor. Hâlbuki gelişmiş ülkelerde destekler; ‘Toprağının organik madde miktarını artırana, suyu ida­reli kullanana, yaban hayatı destekleyip karbon ayak izini düşürene verilerek’ verimli­lik arttırılıyor. Ülkemizde des­tekler pek çok AB ülkesinden fazla olsa da memnuniyet dü­zeyi düşük, etkisi belirsiz.

Çiftçiye destek ürettiğine köstek

Konuşurken ‘eli öpülesi çift­çiler’ diyenler, çiftçilerin üret­tiklerini satın alırken duyar­sız. Pahalı restoranlara yük­sek bedeller ödemeyi kabul eden bireyler çiftçinin ‘kavun karpuzu’ için pazarlık yapıyor. Statista’nın yaptığı bir çalış­maya göre; bireyler sürdürü­lebilirliğin önemli olduğunu düşünse de uygulamada çevre dostu davranışlar sergilemi­yor, satın almalarını ona göre şekillendirmiyor. İnsanların ‘niyetleriyle davranışları’ ara­sında büyük uçurum var.

Ezcümle; milli kütüphane­lerin yerini kahveciler/sosyal medya kütüphaneleri aldıkça yüksek dozda hurafe, haram bilgiyle zihin kursağımız ze­hirleniyor, tercihlerimiz tepe taklak. Sonunda da destekler kösteklere, köstekler kahra­manlara dönüşüyor, hadi ha­yırlısı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Yeşil zenginlik caiz mi? 31 Temmuz 2024