Kalkınma Planı ve Hızlı Kargo İşlemlerinde Gümrük
Son yazımın üzerinden oldukça uzun bir zaman geçtiğinin farkındayım. Bu zaman zarfında gümrük dünyasında önemli regülasyon değişiklikleri gerçekleşti. 11’inci Kalkınma Planı uygulamaya konuldu, ihracatta kağıtsız gümrük dönemi başladı ve hızlı kargo veya posta yolu ile yurda gelen eşyanın ithalat süreçleri ile ilgili önemli hususlar değişikliğe uğradı. Öyleyse hiç vakit kaybetmeden kısaca bunlardan bazılarına hep birlikte bir göz atalım.
11’inci Kalkınma Planında Gümrük
2019-2023 dönemini kapsayan 11. Kalkınma Planı hepimizin bildiği üzere TBMM’de kabul edilerek uygulanmaya başladı. Planın Gümrük Hizmetleri başlıklı bölümünde aslında oldukça önemli hedefler var. Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsüne sahip firma sayısının ve bu statüye sahip firmalara sağlanan kolaylıkların arttırılması, gümrüklerde ithalat ve ihracat süreçlerinde farklı kurumlarca yürütülen izin, onay ve kontrol süreçleri için dijitalleşmenin sağlanması, Gümrük Kanunu’ndaki cezaların gözden geçirilmesi ve risk temelli kontrollerin etkin kılınması gibi unsurlar Plan’da yer alan hedefler arasında.
Plan’da 2023 yılına kadar yetkilendirilmiş yükümlü statüsündeki firma sayısının 575’e çıkarılması öngörülüyor. Hali hazırda bu statüye sahip firma sayısının 400’ün üzerinde olduğu ve bu sayının çok büyük bir kısmını son bir iki yılda bu sertifikayı alan firmaların oluşturduğu dikkate alındığında, önümüzdeki yıllarda Ticaret Bakanlığının yetkilendirmiş yükümlü statütüsüne dair sertifikasyon sürecinde biraz daha cimri davranabileceğini tahmin etmek bilmiyorum yanlış olur mu.
Planın taslak metninde yer alan önemli bir diğer unsur da Gümrük Müşavirleri Odası’nın kurulması ile ilgili bölümdü. Ancak TBMM’de verilen önerge ile Gümrük Müşavirleri Odası’nın kurulması Plan metinden çıkartıldı ve maalesef Gümrük Müşavirlerinin bir meslek örgütü olarak teşkilatlanabilmesi başka bahara kaldı.
Cep Telefonundaki Maktu Harç
Ülkemizde cep telefonu ithalinde uygulanan vergi yükünün ağır olmasına bağlı olarak cep telefonu fiyatları yurtdışı ile kıyaslandığında görece yüksek seviyede bulunuyor. Bu yüzden pek çok kişi yurtdışından yolcu beraberinde cep telefonu getirip, bunu pasaportuna işletmek ve 500 TL tutarında maktu bir harç ödemek suretiyle getirdiği cep telefonunu ülkemizde kullanma yolunu tercih ediyordu. Ödenen bu maktu harca rağmen yurtdışındaki fiyatlar Türkiye’deki göre daha avantajlıydı.
Yurtdışından yolcu beraberinde getirilen cep telefonlarının Türkiye’de kullanılabilmesi için ödenmesi gereken maktu harç tutarı, geçtğimiz Temmuz ayı içerisinde 500 TL’den 1.500 TL’ye yükseltildi. Yapılan artışın % 200 gibi oldukça yüksek bir oranda olduğunu düşündüğümüzde, bu orandaki bir artışın artık yurtdışından yolcu beraberinde cep telefonu getirmenin maliyetini Türkiye’deki fiyatlar ile neredeyse aynı düzeye çektiği söylenebilir. Kanaatimce bundan böyle yolcu beraberinde pasaporta işletmek suretiyle yurtdışından cep telefonu getirilmesi azalarak sona erecektir. Hatta buna bir de bu telefonların Türkiye’de servis ve garanti hizmetleri bakımından bazı sorunları olduğu gerçeğini eklersek artık kimsenin pek de bu yola başvurmayacağını düşünmek büyük olasılık.
Posta ve Hızlı Kargo İşlemleri
Geçtiğimiz Temmuz ayında gümrük mevzuatı değişikliklerinin hem yoğunluk hem de sıklık anlamında güncellendiği alanlardan biri de, hızlı kargo ve posta yolu ile ithal ve ihraç edilen eşyaya ilişkin süreçler oldu.
Temmuz ayının hemen başında Posta ve Hızlı Kargo Taşımacılığına ilişkin Gümrük Genel Tebliği’nde yapılan değişiklik ile elektronik ticaret gümrük beyannamesine (ETGB) ilişkin ağırlık ve tutar limitleri arttırıldı. Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi kısa adıyla ETGB, ihracatta Posta ve Hızlı Kargo Taşıyıcıları yani operatörler tarafından elektronik ortamda düzenlenen bir beyan niteliğinde ve ihracatçılar bakımından hem zaman hem de bürokratik evrak işlemleri bakımından ihracat maliyetlerini azaltan faydalı bir enstrüman. Ayrıca teknik olarak normal ihracattan hiçbir farkı olmadığından yükümlülerin KDV iadesi almasına da imkan sağlıyor. Daha önce ihracatçılar ve hızlı kargo firmaları ağırlığı 300 kg. ve değeri 7.500 AVRO’ya kadar olan gönderiler için bu müesseseyi kullanabiliyordu. Getirilen yeni düzenleme ile miktarı brüt 300 kilogramı ve değeri 15.000 Avro’yu geçmeyen ihracat rejimine konu eşyanın beyanı artık ETGB ile yapılabilecek.
Bu durumun gerek evrak gerek ise zaman bakımından tasarruf sağlamak suretiyle hızlı kargo firmaları tarafından seri şekilde tamamlanacak ihracat işlemlerinin hacim bakımından artması sonucuna yol açacağını ve bu gelişmenin de özellikle terminli mal gönderen ihracatçılar bakımından olumlu karşılanacağını tahmin etmek hiç de zor değil.
Ancak ETGB kapsamında yapılan ihracat işlemleri ile ilgili olarak bana göre hala çözülmesi gereken önemli bir konu var ki o da, bu kapsamda yapılan ihracat işlemlerinin Eximbank kredilerilerinin kapatılmasında kullanılabilmesiyle ilgili. Bildiğim kadarıyla elektronik ticaret gümrük beyannameleri hali hazırda muhtelif sebeplerden ötürü Eximbank kredilerinin kapatılmasında kullanılamıyor. Bu konuda Ticaret Bakanlığı yetkilileri ile Eximbank yetkilerinin müşterek bir çalışma yürüttüğünü biliyorum ancak hala konu ile ilgili somut bir sonuca varılabilmiş değil.
Aslında elektronik ticaret gümrük beyannamesi kapsamında yapılan ihracatların normal gümrük beyannamesi ile yapılan ihracat işlemlerinden statü olarak hiçbir farkı yok. Dolayısıyla bu kapsamda yapılan ihracat işlemlerinin de, ihracatın mevzuat bağlamında sağladığı her türlü olanaktan faydalanabilmesi ve bununla ilgili mevzuat alt yapısının en kısa sürede oluşturulması gerekiyor diye değerlendiriyorum.
Son olarak anılan Gümrük Genel Tebliği (Posta ve Hızlı Kargo Taşımacılığı) (Seri No: 4)’de yapılan günceleme ile firmaların numune, test ve analiz amaçlarıyla yurda getirdikleri eşya ile ilgili olarak kısa bir süre önce getirilmiş olan “aynı kişi adına bir ayda en fazla 5 taşıma senedi muhteviyatı eşyanın anılan Tebliğ kapsamındaki operatörlerce serbest dolaşıma girişine” izin verileceği yolundaki düzenlemenin sadece gerçek kişileri kapsayacağı hususu açıklığa kavuşturulmuş, tüzel kişiler bakımından bu anlamda bir sınırlamanın söz konusu olmadığı netleştirilmiştir.
Böylece tüzel kişiler için ticari operasyonlarının doğal bir gereği olarak sıklıkla kullanmak zorunda oldukları hızlı kargo firmaları aracılığıyla numune, test ve analiz amaçlı yaptıkları eşya ithalatı işlemlerindeki mevcut değişiklikler ile oluşan kafa karışıklığı giderilmiş oldu.
Aslında daha yazılacak çok konu ve değerlendirilecek başlık bulunduğunun farkındayım. Ancak gerek zaman gerek ise hacim bakımından şimdilik bu kadarının yeterli olduğunu düşünüyorum. Önümüzde geçireceğimiz uzun bir Bayram tatili olacak gibi duruyor. Şimdiden tüm okuyucuların Bayramını en içten dileklerimle kutluyor, sevdikleriyle birlikte mutlu ve huzurlu bir Bayram geçirmelerini diliyorum.