Kalkınma Ajansları yolunu bulurken
Uzun yıllar Anadolu gezilerimizde bölgesel kalkınmanın öneminden, havza içersindeki kentlerin sinerjisinin gerekliliğinden söz ettik. Bu nedenle Kalkınma Ajansları kuruluşunu destekledik. Ama ortaya çıkan yönetim modeli kamu ağırlıklı olunca bu kez "Sivil özellik taşıması gerektiğini" söyleyerek eleştirilerde bulunduk. Ama zaman içersinde gördük ki, iyi genel sekreter ve kadroya sahip olan Kalkınma ajansları dönem yöneticisi valilerin ön açmasıyla bölgenin projelerini doğru saptayıp destekleme başarısı göstermeye başladılar. Bu da bize kalkınma ajansları yolunu bulmaya başlıyor dedirtiyor...
Bir dostum geçenlerde Kalkınma Ajansları konusunda görüşümün ne olduğunu sordu. Bu soru beni gerilere götürüp düşünmeye itti. Anadolu gezginleri olarak bizler bunda 15 yıl kadar önce Anadolu illerinde katıldığımız toplantılarda çok sık "Türkiye havza projelerini geliştirmelidir", "Türkiye kalkınma modeli içersine Kalkınma Ajanslarını katmalıdır" gibi söylemlerde bulunurduk.
Günlerden bir gün bizim bu konudaki duyarlığımızı yazılarımızdan bilen DPT'nin o zamanki müsteşarı Ahmet Tıktık beni ve Rüştü Bozkurt'u Diyarbakır'da Kalkınma Ajansı kuruluş toplantısına davet etti. Dönemin Diyarbakır valisi Efgan Ala, belediye başkanı Osman Baydemir, DPT yöneticileri ve Diyarbakırlı işadamlarının katıldığı toplantıda Kalkınma Ajansının kuruluşu ve işleyişi hakkında bilgi verildi.
Bizler bu toplantıda kuruluşla ilgili açıklamaları dinledikten sonra eleştirilerimizi dile getirdik. Yaptığımız eleştiri de "Doğru bir model için yanlış adım" atıldığını öne sürüp, kamu ağırlıklı yönetim modeliyle kurulan Kalkınma Ajanslarının iyi sonuç vermesinin zor olduğunu bölgenin "Sivil unsurlarının" STK'larının ağırlık taşımasıyla daha verimli sonuçlar elde edilebileceğini söyledik. Dönemin valisi Efgan Ala ve Belediye Başkanı Baydemir'de Diyarbakırlı işadamları da söylemleriyle bizi desteklediler. DPT'li dostlar da toplantı sonrasında kendi taleplerinin de daha "sivil bir yapı" olduğunu belirttiler. Kamu ağırlığının bu denli olmaması gerektiğini kabul ettiler.
Ve çok kısa bir süre sonra Adana'daki Adana-Mersin Kalkınma Ajansı kuruluş toplantısına görüşlerimizi tekrarlamak eleştirilerimizi sürdürmek için bizi davet ettiler. Orada da Kalkınma Ajanslarının yerel sivil ağırlık taşıması gerektiğini tekrarladık.
Ardından, Kalkınma Ajansları konusundaki gelişmeleri takip edebilmek için bu kez biz, düzenlediğimiz "Garanti Anadolu sohbetleri" gibi toplantılarımıza gittiğimiz kentin içinde yer aldığı Kalkınma Ajanslarının Genel Sekreterlerini davet etmeye başladık.
İlk davet benim için hüsran oldu. Çünkü yeni atanmış genel sekreter çok az bilgi sahibiydi ve bir ara ben yine Kalkınma Ajansları kamu ağırlıklı olmamalıdır gibi açıklamalar yapınca, "Abi siz Kalkınma ajansı konusunu iyi biliyorsunuz. Arada size danışabilir miyim?" dedi. Ama bu kabus çabuk geçti. Başka toplantılarda karşılaştığım bazı ajans genel sekreterlerinin bölgeye hakim olduğunu, yatırım potansiyellini çok iyi değerlendirip projelere verdikleri desteklerle ivmelendirdiğini gördüm.
Ama yine de bu noktadaki bir başka saptamamı aktarmak isterim. Kalkınma Ajanslarında genel sekreterler ve çalışanlar ne kadar iyi olurlarsa olsunlar, iyi sonuç alabilmeleri için Kalkınma Ajansının başkanlığını yürüten dönem valisinin olaya inanması, destek verip ön açması gerekiyor.
Bu dönem için son saptaman nedir? diye sorarsanız, kısaca söyleyeceğim şu olacak. Başlangıçta bizim yaptığımız "Kalkınma Ajansları sivil ağırlıklı olmazsa çalışmaz, bölgede yatırıma yol açmaz" düşüncesinin tam doğru olmadığı ortaya çıktı. Bu yönetim yapıları içersinde de Genel Sekreterleri ve kadroları iyi olan kalkınma ajansları yöneticisi validen destek alırlarsa, önemli işler başarabiliyor, bölgesel projeleri saptayıp doğru destekler verebiliyorlar. sağlayabiliyorlar. Bununla olumlu sonuçlarının ortaya çıktığını görüyoruz. Ama bazıları kamu ağırlığı ve bürokratik nedenlerle başarıdan henüz uzaklar...
Söyleyebileceğim son söz: Kalkınma Ajansları bazı başarılı örnekleriyle yolunu bulmaya başladı. İyi örneklerin yayılması ve yaratılan sinerjinin çarpan etkisiyle çok daha faydalı hale gelebilecektir...