Kalifiyesi bir yana, sıradanı da yok!
Kayseri, son yıllarda başlattığı sanayileşme hareketi ile 'model kent' olma özelliği kazanmış bir kent. İlde sanayi sektörünün gerek yatırım ve üretim, gerekse dış satımdan yana hayli yol aldığı bir gerçek. Ancak buna karşın istihdamda sorunlarla boğuştuğu da bir başka gerçek. Nitekim kent, hem kendi kırsalından hem de çevre illerden sürekli göç alıyor. Bu da, işgücünün önünü tıkayan engellerden biri olarak çıkıyor sektörün karşısına... Yani, kalifiye eleman bir yana, vasıfsız işgücü sorunu bile bir türlü aşılamıyor sektörde...
Evet... İşsizlik sorunu işgücü sorunu ile iç içe yürüyor Kayseri'de, çözümü de karmaşık bir hal alıyor giderek... Üretim yapan sinai işletmelerin, sadece kalifiye eleman ya da ara elemanı geteksinimi artmakla kalmıyor, sorun vasıfsız işgücü bakımından da her geçen gün büyüyerek kaygı verici bir hal alıyor.
Kentteki kayıtlı işgücü sayısı 76 bin 806. Geçen yıl gerek kamu gerekse özel sektörden 23 bin 449 kişi için açık iş ilanı alınmış. Veriler 2016 itibariyle 38 bin 338 kişinin işsiz kaydında olduğunu, 51 bin 284 kişinin ise ilk kez işe girmek için ilgili kuruma başvuruda bulunduğunu ortaya koyuyor. Yine verilere göre, bunlardan sadece 8 bin 439'una iş bulunabilmiş...
Sorun ayan beyan ortada. Çaba harcanmasına ve de önlem alınmasına rağmen, ilin değişik kesimlerinde faaliyet österen işletmelerle, OSB'lerde üretim yapan sinai kuruluşlarda gerek kalifiye, gerekse ara elemanı sorunu bir türlü aşılamıyor. Dahası; çoğu firma ihtiyaç duyduğu halde çalıştıracak vasıfsız eleman bile bulamıyor.
Ne gariptir ki, bir yandan işsizlik oranı sürekli artıyor, diğer yanda sanayici sektörün değişik alanlarında çalıştıracak ara eleman bulmakta zorlanıyor. İlginçtir, “UNEM Beceri 10 Projesi uyarınca açılan meslek edindirme kurslarına bile öğrenci bulmakta güçlük yaşandı. İşe yerleştirilen kursiyerlerin çoğunun çalışmak istemediklerine tanık olundu, ücret beğenmiyorlar. Masabaşı iş istiyorlar. İşsizlere iş beğendiremiyoruz diyen sanayiciler var.
Kayseri, kararlı ve özverili bir duruşla sanayileşme hareketini sürdürerek üreten, ürettiğini iç ve dış pazarlarda satan, istihdam yaratan bir sanayi şehri. Ne var ki, yerel bazda alınan önlemler gerek işsizlik, gerekse kalifiye eleman sorununa çare olmaya yetmiyor. Kent merkezi ile ilçeler arasındaki gelişmişlik farkı giderek büyüyor ve de, istihdamın önünü kesen engellerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Sözün kısası; kırsal kalkınmanın gereği için sektörel ve bölgesel teşvik uygulaması gerek. Sanayiciye göre yerel tedbirler sorunun çözümünde yetersiz kalıyor. O nedenle istihdamın üzerindeki yüklerin kalkması lazım.Zorunlu istihdam ve kıdem tazminatı, enerjinin fiyatlandırılması, katma değerde ve özel tüketimde vergi oranlarının aşağı çekilmesi ve tabii yapısal reformlar... Sanayicinin çözümde kaçınılmaması gereken sorunları olarak karşımıza çıkıyor.