Kahramanmaraş’ta sahanın nabzı
Doğru veri, net bilgi, derinlikli anlama ve insan yaşamını kolaylaştırıcı anlamlandırma yapmanın en etkin yolu “saha gözlemi”dir. Sahada zaman içindeki gelişmeleri, elden geldiği kadar “çapraz sorgulamayla” analiz edersek, hayatın gerçekleri önüne, kendi gerçeklerimizi koymaz, gereksiz tökezlemelerin bedelini ödemeyiz.
Yaklaşık bir yıl önce Kahramanmaraş’ta KASİAD’ın düzenlediği toplantıda, “Endüstri 4.0’dan ne anlamalıyız?” sorusunun yanıtını aradık. Bir sonraki toplanın, “Kahramanmaraş’ta Tarım ve Hayvancılık Potansiyelinin” analiz edilmesi düşüncesinde birleştik. Geçen hafta DÜNYA gazetesinin tarım ve hayvancılık konularını çeyrek yüzyıldır izleyen yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın katılımıyla tarım ve hayvancılık sorunlarını tartıştığımız toplantıyı gerçekleştirdik. Toplantının örgütlenmesinde KASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Arpasatan ile gazetemizin Kahramanmaraş Temsilcisi Ali Eskalen’in emeklerinden söz etmezsek haksızlık etmiş oluruz. DÜNYA gazetesini bölgelerde temsil eden arkadaşların ihtisas gazetesinin temel dayanaklarından biri olan “interaktif gazetecilik” katkıları ayrı bir yazıya bile sığmaz; bir kitapta değerlendirilmesi gereken birikimdir.
Yatırım iştahını kaçırmamalıyız
Toplantı öncesi Kahramanmaraş’ta sahada gözlemler yaptık: Hayvancılık alanında heyecanı, kararlılığı, doğru metodları arama disiplini ile öne çıkan Doru Çiftliği’nde yöneticiler ile görüştük. Ahmet Kamil Şirikçi ile çiftliğin kuruluşu aşamasında da uzun uzadıya değerlendirmeler yapmıştık… Daha sonra Ahmet Duran Balsuyu’nun çiftliğindeki şahane altyapıyı gördük.
Büyükbaş hayvan yetiştiriciliği konusunda 6 yıl öncesinin heyecanı törpüleyen gelişmeler canımızı sıktı ama, doğru işler yapan kararlı girişimcilerin vardığını korumaları da geleceğe olan umutlarımızı güçlendirdi. Bu ülkede insanların refahını artırma konusunda samimi olduklarını düşenen bütün sorumluların, yerinde inceleyerek ve eli taşın altında olan insanlarla tartışarak “yatırım heyecanının” yitirilmesine yol açan eksiklerin ve yanlışların neler olduğu hakkında net düşüncelere ulaşmaları gerekir.
Ahmet Kamil Şirikçi’nin çiftliğinde iyi yetişmiş kadroların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha teyit ettik. Ayrıca, kendi damızlıklarını yaratma, ırk ıslahı çalışmalarında kendi yolunu çizme konusunda katedilen yol insanımızın işini sevda haline getirdiği zaman neler yapabileceğinin de kanıtı. Bu iyi örneklerin ülke ölçeğinde yaygınlaştırılması ise başta medya olmak üzere siyasi irade, bürokrasi, girişimci ve sivil inisiyatiflerin ortak sorumluluğu.
Genetik altyapıyı oluşturduktan sonra “süt verimini kontrol altına alma” aşamasına gelinmesi, hayvancılığın geleceği açısından hayati öneme sahip bir birikim. Şirikci, “Teknik olarak gereken zamanı verirseniz, süt verimini hedeflenen noktaya çıkaracak altyapıyı oluşturduk” diyor. Süt-odaklı hayvan yetiştiriciliğinin uzun soluklu gelişmenin özünde yer aldığını da ekliyor.
Hayvan yetiştiriciliğini merkeze alma
Şirikçi, hayvan yetiştiriciliğini “merkeze” alan ve tarımsal üretimi ona göre örgütleyen “tarımsal işletmeciliğin” sağlıklı gelişme yaratmanın gerek şartı olduğunu söylüyor. Kaba yemin önemli bir bölümünü kendi inisiyatifinde yetiştiren işletmelerin konjonktürel değişmelere dayanıklılğı üzerinde duruyor.
Bütün hayvan yetiştiricileri gibi Kahramanmaraş’ta ciddi yatırım yapmış olanlar da bir litre süt geliri ile 1.3 kg yem sağlanmasının bir standart olduğunu belirterek, bu dengeyi bozmayan destek sistemlerine olan ihtiyacı dile getiriyor. Devletin elindeki boş toprakları temel bir ilkeye dayalı, özel mülkiyet değil, üretim mülkiyeti esasına göre tahsis etmesi gerektiğini söylüyor
Kahramanmaraş’ta 6 yıl önce yaptığımız incelemenin notlarıyla, son incelemede söylenenleri karşılaştırdım. Büyükbaş hayvan yetiştiricilerinin, hayvan satın alırken bilgi sahibi olmanın önemini, işletmelerin yönetiminde iyi yetişmiş kadroların belirleyici rolünü, süt üretimi ve et üretimi arasındaki dengeleri kurmanın belirleyici ağırlığını kavradıklarına tanıklık ettik.
Kahramanmaraş’ta büyük ölçekli arazi imkanlarını ve örgütlü hayvancılık işletmelerinde kazanımların bir adım daha ileri taşıyabilmemiz için gerekli birikim sağlanmış, bilinç oluşmuş, bakış açısı netleşmiş, buluş yetenekleri geliştirilmiş, beklentiler olgunlaşmıştır… Bereket üretimi aşamasına geçmek için ulusal bir stratejiye, kararlı desteklere, kendimizi sorgulayan özgüvene ihtiyacımız var…