Kahramanmaraşlı sanayi devi: KİPAŞ

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

 

Arkadaşlarımız Kahramanmaraşlı Sanayi devi Kipaş'ın "Yatırım iştahlı işadamı" Hanefi Öksüz ile bir söyleşi yaptılar. Bu söyleşi 6 sektörde 26 fabrikası olan Kipaş'ın geçen yılki 400 milyon dolarlık yatırımı üstüne bu yıl 400 milyon dolarlık yeni yatırım yapma kararında olduğunu gösteriyor. Çimento ve kağıt sektöründe liderliği amaçlayan kuruluşun tekstil-konfeksiyonda da Türkiye'nin entegre en büyük tesisi olma amaçlı bir yatırım gerçekleştirdiğini öğreniyoruz. Ayrıca, jeotermal enerji de ulaştıkları büyüklük ve yeni yatırım imkanlarıyla ilgili de bilgi sahibi oluyoruz. 
 
Kipaş yönetim Kurulu Başkanı Kahramanmaraşlı Hanefi Öksüz'ün arkadaşlarımız Handan Sema Ceylan ve Ali Eskalen ile holdinginin yatırımlarını anlattığı sohbetini okurken içimden, "Yatırım iştahı çok yüksek bir Anadolulu işadamı" tanımlamasını
yapmak  geldi.
 
Öksüz, 6 farklı sektörde 28 fabrikası olan bir işadamı olarak, geçen yıl 400 milyon dolarlık yatırımdan sonra, bu yılda aynı oranda yatırımı amaçladığını belirtiyor. Çimento sektöründe yüzde 210 kapasite büyüterek Nisan ayında 4.5 milyon ton hacme ulaşacaklarını açıklıyor. Son dönemdeki yatırımlarıyla çimento-beton sanayinde yüzde 2bin 609 büyümeleri nedeniyle TOBB ve Havard üniversiteleri bünyesindeki  "All Wold Netvork" tarafından "En hızlı büyüyen" şirket olarak nitelendirildiklerini söylüyor.
 
Bu benim geçen yüzyılın son çeyreğinde devletin elindeki, sayıları 6 olduğunu hatırladığım çimento fabrikaları, 130 milyon dolara özelleştirirken, Türk firmalarının değil Fransızların alıcı olması olayını hatırlamama neden oluyor. Fransızlar zaman içersinde bu fabrikaları çok daha büyük değerlerle elden çıkarmışlardı. Şimdi çimento sanayi bizim işadamlarımıza ait olmasının yanında sürekli olarak büyüme gösteriyorlar.
 
Öksüz, yeni yatırımlarıyla "çimentoda kapasitelerini yüzde 120 oranında artırıp yüzde 220'ye 4.5 milyon tona çıkaracaklarını" belirtirken, "Belki de Türkiye'nin en büyük kapasitesine ulaşmış olacağız" açıklamasını yapıyor. Bu konu ile ilgili bir açıkladığı konu da "Belediye atıklarının, fabrikada yakıt olarak" değerlendirilmesi.
 
Öksüz, pamuktan konfeksiyona tekstilin her alanında yatırımları olduğunu, bu alandaki
entegre tesislerinin Türkiye'nin en büyüğü olduğunu belirtiyor. Jeotermal enerjide büyümenin yeni seçtikleri alan olduğunu, bu alanda 65 megavat kurulu güce ulaştıklarını, 25 megavat daha üstüne koyabilecek sulara sahip olduklarını açıklıyor.
 
"Yatırım yaparken hesabım, öncelikli hedefim, başa güreşmektir" diyen Öksüz, her yıl çift haneli büyüme gerçekleştirdiklerinin altını çizerken,  "Türkiye'nin artık eski teknolojiyle yatırım yapılacak bir ülke" olmadığını vurguluyor. 2014 yılında üretime başlayacakları kağıt sanayinde Avrupa'nın en büyüğü olacaklarını dile getiriyor.
 
Öksüz 2011'de 800 milyon ciro yaptıklarını, 2012 yılında bunu yüzde 25 artırarak 1
milyar liraya yükselttiklerini, 200 milyon dolarlıkta ihracat gerçekleştirdiklerini, istihdamlarının 8 bine ulaştığı konusunda da bilgi veriyor.
 
Sanayicilerin çok fazla yükümlülük altında olduğunu belirten Öksüz, bazı ülkelerin imkanlarına bizim sahip olmadığımızı, kimi ülkelerde büyük sulak araziler, kimi ülkelerde petrol olduğunu  belirtip, "Bizim ülkemizin petrolünün ise girişimcisi" diyerek, onlara taşıyabileceğinin üstünde yük yüklenmemesini öneriyor. Aksi halde onlar kaçıp, yurt dışına yatırım yapar, değerlendirmesini dile getiriyor.
 
Hanefi Öksüz'ün bu söyleşide gündeme gelmeyen bir önemli özelliği de eğitim alanındaki yatırımları.
 
İşte bütün bu anlattıkları benim Hanefi Öksüz'ü "Yatırım iştahı çok yüksek bir Anadolu'lu işadamı" diye nitelememe neden oluyor…
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar