Kağıt krizine köklü çözüm için Rusya ve Kanada’da fırsat var
Dolar kurundaki yükselişin yanı sıra Hindistan ve Çin gibi ülkelerden gazete kağıdına talebin artması, fiyatlara tavan yaptırırken gazetelerimizi, özellikle de yerel basını güç durumda bıraktı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti hassasiyet göstererek mevcut koşullarda alınması gereken tedbirlerle ilgili acil bir raporu Cumhurbaşkanlığı’na sundu.... Şimdi gözler, Külliye’de... Ancak, darboğazda çırpınan gazetelere rahat bir nefes aldırmayı amaçlayan bu öneriler dahi, sorunun kökten çözülmesi açısından yeterli görünmüyor.
İnternetten kolayca ulaşılabilecek söz konusu rapordaki önerilerle birlikte, dünyadaki örnekleri çerçevesinde gazeteler tarafından ve devlet desteğiyle alınabilecek kısa vadeli, bunların yanında kağıda yatırım yönündeki uzun vadeli bir dizi önlem önerisinin altını çizmekte yarar olmalı. Önce, kısa vade... Acilen ne yapmalı?..
Gazetenin maliyeti, fiyatının üzerinde...
Öncelikle sorunu derinliğine kavrayabilmek için; Dolar kurunu ortalama 6.20 TL olarak kabul ettiğimizde, 560 mm kesimlik makinede basılan 33.5 santim enliğindeki gazetenin maliyetine bir göz atalım: Metrekaresi 45 gram olan ithal kağıt kullanıldığında, 24 sayfalık gazetenin sadece kağıt maliyeti 73 kuruşa geliyor. Buna ortalama yüzde 8 oranında bozuk ile asgari yüzde 15 iadeyi ilave ettiğimizde, 24 sayfanın kağıt maliyeti 90 kuruşu geçiyor. Hesabımıza ithal edilen mürekkep ham maddelerini, baskı kalıplarını, makine yedek parçalarını , personel ve işletme giderlerini de dahil edersek, genel maliyet rakamı 1.5 TL’yi aşar. Bazı gazetelerimiz, pazar günleri bol ilaveli 48 sayfalık gazeteyi 1.5 TL ‘ye satıyor... Reklam gelirleriyle bu açığı sübvanse etmek, işletmecilik açısından son tahlilde çıkar yol olmasa gerek. O halde, haber ve fotoğrafları elden geçirerek sayfa düzenlerini yeni bir konsept çerçevesinde organize edip bir an önce tasarrufa gitmek, kısa vadede kaçınılamaz yol olarak görünüyor.
Devlet destekli alınabilir acil önlemler
Yerel gazeteler için, İskandinav ülkelerinde olduğu gibi, sadece haberlerin yayınlandığı sayfaların maliyetine devlet desteği sağlanması yerinde olur. Aynı şekilde, yerel gazetelerin dijitale uyumlu olarak çalışmaları için, düşük faizli ve çok uzun vadeli krediler verilmeli... Anadolu Ajansı aboneliği için ücret alınmaması da yerel basına dişe dokunur destek olur. Batı Avrupa’da yerel gazeteler çok önemli bir rol oynadığından, çeşitli desteklerle ayakta tutuluyor... Örneğin Fransa’da dağıtım gazetelerin iştirakiyle kurulmuş bir kooperatif tarafından sağlandığından, yerel gazetelere avantajlar sunuluyor.
Amerikan posta idaresinin de, özel tarife ile dağıtımını yaptığı gazetelerden, reklam/ haber oranına göre bir para aldığını hatırlatalım... Haberlere düşük tarife uygulanarak yayıncılık destekleniyor. Gazetelerin reklam oranı arttıkça, buna paralel posta masrafı da yükseliyor.
Almanya’da ise gazetelere KDV avantajı sağlanıyor ve yüzde 19 yerine yüzde 7 oranında vergi alınıyor.
Buradan Türkiye’ye dönersek, ilk önlem olarak gazete kağıdından alınan gümrük vergisi ile KDV'nin sıfırlanması, faydalı bir adım olur.
Kağıt fabrikası: yüksek maliyet ve zaman
Gelelim daha uzun vadeli planlamalara... En radikal çözüm, bir kağıt fabrikasının kurulması... Ancak bunun için asgari 900 milyon dolar ile 2.5-3 yıla ihtiyaç var... Ayrıca selülozun da ithal edilmesi gerekiyor. Kağıt imalinde kullanılan odun için, endüstriyel orman sahaları olmalı. Bu işe bugün başlanırsa, kağıt sanayii için kullanılan okaliptüs tipi ağaçların kesilecek duruma gelmeleri, ortalama 10 yılı bulur.
Amerika’nın Arizona eyaletinde kenevire çok benzeyen ve iç kabuğu lifleri, kağıt imaline yarayan “kenaf " ile denemeler yapıldı. Bir sürü ülkede tarımı yasak olan kenevir ise, iç kabuğundaki liflerin ancak bir kısmı kağıt imalinde kullanıldığından, şimdilik gazete kağıdı üretimi için, bir alternatif değil. Kenaf’ın tek avantajı, bitkinin 150 günde yetişmesi...
En radikal çözüm olarak; kağıt sanayiinin enerji ve su ihtiyacını karşılayabilecek bölgede kurulması gereken bir fabrika, ancak devletin öncü katılımıyla uzunca bir vadede gerçekleşebilir. Hal böyle olunca, daha kısa sürede derde deva olabilecek bazı alternatiflere öncelik verilebilir:
İki başkanın dostluğu çare üretebilir
Rusya'da Fin sınırına yakın Karelya’daki Kondopoga fabrikasının bir kısmı Fin teknolojisi ile çalışmakta... Bu firma son zamanlarda mali güçlüklerle karşı karşıya.
Rusya’daki bir diğer grup olan Volga, üretiminin büyük bir kısmını Türkiye’de pazarlamakta.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın Başkan Putin ile iyi ilişkileri çerçevesinde, bu iki fabrikadan birine Türkiye’nin yatırımı teklif edilebilir...
Bu gerçekleşirse, Rusya’da bol miktarda selüloz da bulunduğundan, sorun gecikilmeden çözülmüş olur.
Kanada’da fabrikalar müşteri bekliyor
Bir diğer alternatif, Kanada tarafında...
Bu ülkedeki dev kağıt fabrikalarının bazı makineleri, Amerika’daki gazetelerde reklamların azalması sonucu sayfa sayılarının kısıtlanması nedeniyle atıl bir şekilde durmakta. Bu firmalarla da bir yatırım formülü üzerinde anlaşmak mümkün olabilir. Türkiye bu sayede, tonu 850 yerine 450-500 dolardan 45 gramlık kaliteli kağıt alabilir. Navlun Türk gemilerine TL olarak ödenebilir.
“Fırsatı değerlendirmek” diye de herhalde buna denir!