KAFE'nizi nasıl alırdınız?

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Cenk Erdal / Yatırım Finansman

2 Mart Cuma günü itibariyle iki yeni emir tipimiz daha oldu: AFE ve KAFE; ya da uzun adıyla 'Açılış Fiyatlı Emirler' ve 'Kapanış Fiyatlı Emirler'.  İMKB yönetimi tarafından yerinde bir karar ile devreye alınan bu emir tipleri yatırımcılar için oldukça önemli avantajlar sağlıyor ve borsamızı uluslararası benzerleriyle daha da yakınlaştırıyor.
Genellikle yabancı yatırımcılar tarafından 'MoO - Market on Open' veya 'MoC - Market on Close' talimatıyla verilen bu emir tipleri ölçüt olarak günün ilk veya son işlem fiyatını hedeflemektedir ve gerçekleşen fiyat ne olursa olsun işlemi yerine getiren kurum tarafından bu fiyatın verilmesi beklenmektedir.  Kurumsal yatırımcılar tarafından yönetilen fonlara giriş ve çıkış işlemlerini sırasında hâlihazırda yatırımı bulunan yatırımcılarla yeni giriş-çıkış yapacak olanlar arasında adaleti sağlamak, ya da bir opsiyonun vade tarihinde en son fiyattan pozisyonu kapatmak gibi amaçlarla kullanılan bu emir türü fiili olarak uzun zamandır işlemcilerimiz tarafından el emeği göz nuru olarak yerine getirilmekteydi.  Özellikle likiditesi görece düşük olan hisse senetlerinde oynaklığa sebebiyet verebilen bu emir tipleri aynı zamanda aracı kuruluşlar tarafından karşılanması gereken maliyetlerle de sonuçlanabilmekteydi.
Bir örnekle açıklamak gerekirse, işlem hacmi çok da yüksek olmayan (fakat yabancı yatırımcılar tarafından çok tercih edilen ve 'bluechip' olarak kabul gören, serbest dolaşımdaki hisseleri içinde yabancı payı %90'ın üzerinde olan) şirketlerimizden biri olan Anadolu Efes (AEFES.E) hisselerinde, A aracı kurumunda 50,000 lot 'MoC' tipi alış emri, B aracı kurumunda da 50,000 lot 'MoC' tipi satış emri olduğunu varsayalım.  Her iki aracı kurumumuzdaki basiretli ve birbirlerindeki emirlerden normal olarak haberdar olmayan iki işlemci de, müşterilerinin talep etmiş olduğu günün kapanış fiyatına en yakın fiyatı verebilmek için doğal olarak seansın son dakikalarını hatta saniyelerini bekleyeceklerdir.  Normal bir günde kademelerinde ortalama 10,000 lot civarında pasif alıcı ya da satıcı bulunana AEFES tahtasında, seans sonunda A kurumu işlemcisi elindeki alış emrini gerçekleştirmek üzere satış kademelerindeki pasif hisseleri çizerken (kademedeki tüm satıcıların mallarını almak anlamında kullanılan, borsanın elektronik sisteme geçmediği dönemlerden kalma bir tabir), aynı anlarda B kurumu işlemcisi de alış kademelerinde yer alan pasif alış emirlerine vermeye başlayacaktır.  Örneğimizi sayısallaştırmamız gerekirse, 17:29:30 anında 25.00/25.10 fiyatlarından işlem gördüğünü varsayabileceğimiz AEFES hisse sırası, aradaki tüm kademelerdeki pasif satış hisselerini A işlemcisi aldığı için 25.50 seviyesine kadar yükselebilecek (kapanışa 30 saniye kala işlem gören fiyatlara göre yaklaşık %1.6 artı, ve A işlemcisinin ortalama alış maliyeti 25.30), ve eş zamanlı olarak B işlemcisi sattığı için 24.60 seviyesine kadar düşebilecek (kapanışa 30 saniye kala işlem gören fiyatlara göre yaklaşık %1.6 eksi, ve B işlemcisinin ortalama satış maliyeti 24.80) ve teorik olarak alım satım kotasyonları 24.60/25.50 seviyesine gelerek %3.6'lık bir marj oluşturacaktır.  Bu durumda 17:29:59 anında 1 lotluk bile olabilecek bir alış ya da satış işlemi sebebiyle hissenin kapanış fiyatı 24.60 ya da 25.50 (tabi ki sadece bir tanesi) olarak tescil edilecek ve ikisinin de ölçütü kapanış fiyatı olan A ve B kurumlarının işlemcilerinden en az birine çok ciddi bir sorun yaşatabilecektir.  Hisse sırasının 25.50 fiyatıyla kapandığını varsayarsak, A işlemcisi 25.30 ortalama fiyatla aldığı pozisyonu müşterisine 25.50 fiyatla satabilirse hisse başına 20 kuruş kar edecek, fakat genelde müşterisini memnun etmek adına maliyeti olan 25.30'u olduğu gibi vereceği için pozisyon karından feragat ederek sadece işlem komisyonu ile yetinecektir.  Aynı anlarda yine emir ölçütü 25.50 olan B işlemcisi ortalama satış maliyeti 24.80 olduğu için hisse başına 70 kuruş (ya da başka bir deyişle %2.7) zarar edecek ve günümüzde 'onbinde' mertebeleriyle ölçülebilecek kadar düşük bir komisyon tesellisiyle yetinmek zorunda kalacaktır.  Bu örneğe bir de hem A hem de B kurumlarındaki işlemlerin aynı yönde olabileceği ve kapanışın ortalama maliyetlere göre çok farklı gerçekleşebileceği eklendiğinde, sorunun boyutları daha da iyi anlaşılabilir.
Yukarıda incelediğimiz örnekte her iki işlemcinin pozisyonlarını birbirleriyle kapatarak pozisyon riski almadan işlemlerini eşleyebilmelerini sağlayan KAFE tipi emirler ile bu durum bir problem olmaktan çıkmıştır.  Teorik olarak en çok işlem görecek fiyatın basit bir algoritma ile belirlendiği kapanış seansı uygulamasıyla tek bir kapanış fiyatı ilan edilerek alım ve satım yönündeki tüm kapanış emirlerinin bu fiyattan oluşması sağlanmıştır.  Seans sonu anlamsız fiyat oluşumlarına sebebiyet vererek suni dalgalanmalar yaratan ve kurumlar için önemli riskler doğurabilecek bu emir tipleri artık risksiz olarak yerine getirilebilmekte ve yatırımcılara birçok yabancı piyasada bulunan bu seçenek de sunulmaktadır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017