Kadının olmadığı yerde ne üretim ne hukuk, ne de demokrasi olur

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Sürdürülebilir kalkınma, ekonomik büyüme ve gelişmiş bir demokrasi-ekonomi ilişkisi kadınların iş dünyasına katılımı ile mümkün. Kadın güçlü olmadıkça, ekonominin güçlü olması zor.

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), İş Dünyasında Kadın Komisyonu aracılığıyla 2007 yılından bu yana kadınların iş hayatına kazandırılması amacıyla önemli çalışmalara imza atıyor.

Kadının ekonomide ve toplumda hak ettiği yeri almasına ve iş yaşamında cinsiyet eşitliğinin en iyi düzeye gelmesine katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen Sürdürülebilir Ekonomide Kadının Rolü Zirvesi’nde, hem TÜRKONFED’in çalışmalarını; hem de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına özel sektörün yeri ne olmalı; kadın girişimciliğini nasıl destekleyebiliriz; dünya genelinde kadının güçlenmesi adına neler yapılıyor gibi önemli konular yönelik çözüm önerilerini, başarı örneklerini dinledik.

TÜRKONFED İş Dünyasında Kadın Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık’ın verdiği bilgilere göre, TÜRKONFED çatısı altında 31 kadın derneği bulunuyor. Kadın komisyonu; kadınlara yönelik eğitim programları düzenlenmesi, kadınlar arasında network oluşturulması, bölgesel olarak yaşanan kadın sorunlarına çözümler üretilmesi gibi konulara odaklanıyor. “Kadınların istihdama katılımı yüzde 50’ye çıkmalı” diyen Prof. Açık, bugün Türkiye’nin bu hedeften oldukça uzak olduğunun da altını çiziyor. Bu noktada en önemli konunun eğitim olduğunu hatırlatıyor. Oysa bugün Türkiye’de erkeklerde okur yazarlık oranı, kadınlar arasındaki okuz yazarlık oranının tam beş katına ulaşıyor.

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu’nun dikkat çektiği konu ise cinsiyet eşitliğinin her alanda sağlanmasının, Türkiye’nin sosyo-ekonomik kalkınması için vazgeçilmez olduğu. Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer yarısının göklere yükselmesi imkansızdır” sözünü hatırlatan Kadooğlu, “Kadının olmadığı yerde üretim, bereket, hukuk ve demokrasi olmaz. Eğitimli ve güçlü kadınlar, eğitimli ve güçlü bir nesil yetiştirebilir. Biz kız çocuğunun eğitim alması, gelecek kuşakları kurtaracaktır. Kadınların güçlenmesi kamu sektörünün yanı sıra, özel sektörün de önceliği olmalıdır” diyor.

Kas değil, kasa değil, ama kafa!

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, 3K devrimi yaşadığımızdan bahsediyor. 3K şu anlama geliyor: Kas; Kasa ve Kafa. Artık kas dönemi bitti, yani despotlukla, güç göstermekle dönmüyor dünya. Kasa, yani para da tek başına dünyayı döndürmüyor. Yeni dünya düzeninin yıldızı kafa, yani akıl. “Toplumun yarısının kafasının yok sayıldığı bir durumda, hangi hedeflere ulaşabilirsiniz? Bizim altınımız yok, petrolümüz yok, en büyük gücümüz yetişmiş insanımız. Bu kapsamda yetişmiş kadın gücümüzü merkeze alıp, kadınların önündeki tüm engelleri ortadan kaldırmak gerekli. Kadın meselesini partiler üstü tutmak ve kalkınmanın en önemli unsuru olduğunu anlamamız gerekiyor” yorumlarını yapan Fatma Şahin, kadın erkek eşitliğinin özümsenmesi gerekiyor diyor. “Kadının sürdürülebilir kalkınmada yer edebilmesi için kadının eğitime ulaşması ve erkeklerde zihinsel dönüşümü hayata geçirmek gerekiyor. Esnek çalışma modeli, ulaşılabilir kreş gibi konulara odaklanarak kadının hayatını kolaylaştırmak gerekiyor. Biz de kadınlar olarak kendimize güveneceğiz. Gücümüzü farkedeceğiz. Rekabet edeceğiz” diye ekliyor.

Kadın kadına destek çok önemli

Zirve’nin “Kadın girişimciliği” oturumunda ise iş dünyasından güçlü kadınları dinledik. EY EMEIA (Avrupa, Orta Doğu, Hindistan, Afrika) Büyüyen Pazarlar Liderliği ve EMEIA Girişimci Kadınlar Lideri Demet Özdemir’in moderatörlüğünde gerçekleşen oturumunda BigChef’s Kurucu Ortağı ve CEO’su ve Entrepreneurs' Organization Türkiye Başkanı Gamze Cizreli; Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Alvimedica Başkanı Leyla Alaton ve KAGİDER Başkanı Sanem Oktar, kadın girişimciliğinin önündeki zorlukları; kadınların yarattığı farkları değerlendirdiler. İşte öne çıkan noktalar:

Kadınların en büyük sorunu sermayeye erişim sorunu. Bankacılık sektörü, teminat karşılığı kredi veriyor. Ne yazık ki Türkiye’de kadının üzerine yapılan gayrimenkul oranı yüzde 10’larda. Dolayısıyla kadının fikrini hayata geçirebilmesi çok zor oluyor.
Kadına toplum tarafından biçilen roller kadını girişimci olmaya yüreklendirmiyor.

Kadının eğitime ulaşması çok önemli.

Rol model eksikliği çok önemli. Kadınlar diğer kadınları örnek alıyorlar. “O yapabildiyse, ben de yaparım” diyorlar.

Kadınlar arasında kız kardeşlik ağını kurmak çok önemli. Başka kadınların yolunu açmak, başka kadınlara destek vermek çok önemli. Kendimiz için değil başkaları için birşeyler yapmak gerekiyor. Bunu herkes kendi ortamında yapabilir.

Kadınlar yasaları ve teknolojiyi doğru kullanırsa, bu engellerin ortadan kalkması kolay.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar