Kadını dışlamamak gerek...
FLIGHT 1380
Flight 1380 için uçuş güzel başlamıştı. Southwest Havayolları’nın iki motorlu Boeing 737 uçağı New York’tan Dallas için havalanmıştı. Uçak 9 bin metredeki güvenli hava koridorunda saatte 800 kilometre hızla uçuyordu. Yolcular rahat koltuklarında yapılacak ikramı bekliyordu. Birden bir patlama sesi duyuldu ve sol motordan kopan metal parçaları birer şarapnel olup uçağın gövdesine çarpmaya başladı. Bu parçalardan birisi 14. sıradaki pencerenin camını kırdı. Oluşan vakumla 14. sırada oturan bir yolcu kadın dışarı çekildi. Uçak hızla irtifa kaybetmeye başlamıştı. Düşen kabin basıncı ile uçağın tavanından oksijen maskeleri düştü.
Kaptan Pilot Shults, hava kontrol kulesine sakin bir sesle şunları söyledi: “Southwest 1380, motorda yangın var; alçalıyoruz.” Uçak, Dallas yerine acil iniş için Philadelphia’ya yöneldi. Yolcular bağrışıp ağlaşıyordu. Cep telefonları ile sevdiklerine veda mesajları yolluyorlardı. Öte yandan uçağın içinde başka bir yaşam savaşı vardı. Kırılan camdan dışarı çekilmiş kadını içeri aldılar. Başından ve boynundan ciddi yaralar almıştı. Başka bir yolcu, kırılan cama arkasını vererek uçağın daha fazla basınç kaybetmesini önlüyordu. Kaptan Shults, 40 dakikalık bir uçuştan sonra uçağı tek motorla Uluslararası Philadelphia Havaalanı’na salimen getirmeyi başarmıştı. İniş de sağlıklı oldu. Pistte bekleyen görevliler hemen müdahale ettiler. Sağlık görevlileri yaralanan yolcularla ilgilendi. Kırılan uçak penceresinden çekilen yolcu kadının yaşamını yitirmiş olduğunu gördüler. Diğer yedi yolcunun yaraları ciddi değildi. Yolcular, yaşamlarını onlara yeniden kazandırmış Kaptan Schults’a teşekkür için sıraya girdiler.
Kaptan Shults...
Bu uçağın kahraman kaptanı 56 yaşındaki bir kadındı: Kaptan Tammie Jo Shults. Kaptan Schults, 1983 yılında Kansas’taki MidAmerica Nazarene Üniversitesi’nden mezun olmuş. Biyoloji ve tarım okumuş. Mezuniyetten sonra Hava Kuvvetleri’ne başvurmuş, ama kabul edilmemiş. Deniz Kuvvetleri onu kabul etmiş. Florida-Pensacola’daki Deniz Kuvvetleri Uçuş Okulu’nda eğitimine başlamış. Kadınların uçmasına büyük tepkilerin olduğu bir zamanda, dönemin en gözde uçağı F/A-18 Hornet ile uçmuş. Körfez Savaşı sırasında Deniz Kuvvetleri’nde erkek pilotları eğitmiş, ama savaşa katılamamış. Bütün bu başarılarına rağmen askeriyedeki kadın karşıtı engele takılmış. Bu nedenle aktif görevden ayrılmış. Yedeklerde bir yıl kalmış ve 1994 yılında binbaşı rütbesi ile askeriyeyi terk etmiş. Ve Southwest Airlines’a katılmış.
Bir yorum
Kaptan Shults, 149 kişinin hayatını kurtardı. Kabin basıncı kaybolmuş, yalpalayan bir uçağı, 40 dakika tek motorla uçurarak salimen indirmeyi başardı. İnsan yaşamında başarı, bir tesadüf değildir. İşte bu başarının da altında güçlü bir eğitim ve 33 yıllık uçuş deneyimi var ve de yolcuların deyimi ile, Kaptan Schults’un çelik sinirleri.
Olay, aynı zamanda birtakım oyununu da gösteriyor. Yalnız pilotlar değil, uçaktaki hostesler de görevlerini hakkıyla yapmışlar. Uçağın kırılan camından çekilen, vücudunun bir kısmı dışarda kalan yolcuyu kabin içine alarak yardım etmişler. Yolcular oksijen maskeleri ile nefes alırken onlar hastayı yaşama döndürme mücadelesi vermişler.
Gördüğünüz gibi, insanları kadın, erkek diye ayırmak ve kadına ayırımcılık uygulamak ne kadar yanlış bir davranıştır. Asıl olan, insandır. Görev vermekte, atamalarda asıl olan, o kişinin becerileri ve özellikleridir. Ortada bu kadar beceriksiz erkek varken, yaptıkları ve yapamadıkları ortadayken, kız çocuklarını okula göndermemek, kadını kuluçka makinesi gibi görüp onu eve hapsetmek günahların en büyüğüdür.