Kadına karşı şiddetle mücadeleye şirketler öncülük ediyor

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

Çoğunluğu üniversite mezunu beyaz yakalı kadın çalışanların yüzde 75’i en az bir kez şiddetin bir türüne maruz kalmış. Çalışan kadınların yüzde 40’ı psikolojik- duygusal şiddete, yüzde 35’i sosyal şiddete, yüzde 17’si ekonomik şiddete ve yüzde 8’i fiziksel şiddete maruz kalıyor.

Şiddet gören kadınların yaklaşık yüzde 30’u bu durumu kimseyle paylaşamadığını ifade ediyor. Erkeklerin yüzde 40’ı eşine veya birlikte olduğu kişiye en az bir kere şiddetin bir türü kapsamına giren bir davranışta bulunduğunu kabul ediyor.

Bu rakamlar, 2014 yılında çalışanların aile içi şiddet hakkındaki farkındalıklarını ve şiddete maruz kalma durumlarını araştırmak üzere Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından yirmi şirkette uygulanan anketlere ait.

Bu sonuçlara dayanarak 2015’te Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu, TÜSİAD işbirliği, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Sabancı Vakfı’nın desteği ile ‘Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet ile Mücadele İçin İşyeri Politikaları Geliştirme ve Uygulama Rehberi’ oluşturuldu.
Amaç, şirketlerin, aile içi şiddetin işi, iş yerini ve çalışan kadınların işgücüne katılımını olumsuz etkilemesini engellemeye yönelik bir şirket politikası oluşturarak, çözüm mekanizmaları yaratabilmelerini desteklemek olarak tanımlandı. 2016 yılı, rehberin iş dünyasında uygulanması için pilot yıl olarak belirlendi.

Aras Kargo, Aygaz, Erdemir Grubu, Doğuş Grubu, Ericsson, İnci Holding, İpekyol, Organik Kimya, Sabancı Üniversitesi, Siemens, Sun Tekstil- Ekoten, TAV Grubu/Havaş, Yeşim Tekstil ve Yeşim Akademi’nin bulunduğu 16 öncü şirket 2016 boyunca kadın çalışan ve cinsiyet eşitliği politikalarını rehber doğrultusunda geliştirdi.

Sabancı Center’da gerçekleşen toplantıda bu öncü şirketlerin aile içi şiddetle mücadeleye yönelik politikalarını dinledik. Bu süreçte her bir şirket, kadına yönelik şiddete karşı farkındalık yaratmaya; bu konuda toplumu eğitmeye; şiddet gören kadınlara destek vermeye, yardım etmeye, korumaya; kadınların ulaşabileceği destek hatları kurmaya odaklanıyor. Kadına yönelik şiddetin, kadının çalışması önündeki en büyük engellerden biri olduğunu ifade eden şirketler; çözümün toplumsal cinsiyet eşitliği olduğunun altını çiziyorlar. Proje 2017 yılında ise Bursa’da yaygınlaştırılarak pilot sürecine devam edecek.

Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat, projeye dahil olan öncü şirketlerin aldığı sonuçların, aynı iş grubu içindeki diğer şirketleri de teşvik edeceğini ve çalışan kadınların baskı ve şiddetle mücadelelerinde onlara işverenler tarafından sunulan destek mekanizmalarının yaygınlaşmasına yol açacağını ifade ediyor.

“Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans anlayışının yerleşmesi için toplumun tüm kesimlerinin harekete geçmesi gerekiyor” diyen TÜSİ- AD Yönetim Kurulu Üyesi Erol Bilecik, “İş dünyasının toplumu dönüştürücü gücünden hareketle, kadın çalışanlarımızın yaşamını olumsuz etkileyen şiddete karşı kurumsal yeteneklerimizi harekete geçirmeliyiz” çağrısını yapıyor.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi Karl Kulessa ise, “Erkek egemen sistemin baskın olmasının bir sonucu olarak ortaya çıkan kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık, iş dünyasında da kendini göstermekte. Kadınlara yönelik önyargılar onların iş yaşamına girmelerini, girdiklerinde de kararlara katılmalarını, ilerlemelerini ve yükselmelerini engelliyor. Özel sektör kadına yönelik ev içi şiddetle mücadelede hayati bir rol oynuyor” yorumunu yapıyor.

TÜSİAD Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu Başkanı Nur Ger’in dediği gibi; “Kadınlarımız her alanda şiddete maruz kalabiliyor. Bu vakaların yaşanmaması için iş dünyasına büyük rol düşüyor. Türkiye’de yükselen değer kadının güçlendirilmesi olmalı.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar