Kadın söz aldığında, erkek dinlememeye başlıyor
IMF Başkanı Christine Lagarde, geçtiğimiz ay gerçekleşen Dünya Ekonomik Forumu sırasında, dünyanın cinsiyet eşitliği konusunda neden bebek adımlarla ilerlediğine dair görüşlerini paylaşmıştı.
Christine Lagarde ile, Dominique de Villepin hükümeti sırasında, Tarım, Balıkçılık ve Ticaret Bakanlığı yaptığı dönemde röportaj yapmıştım. Lagarde, ülkelerin yönetiminde ve ekonomide kadınlara yer verilmesinin çok önemli olduğunu; kadınlar olmadan sosyal ve ekonomik kalkınmanın mümkün olmayacağını söylemişti.
Christine Lagarde, François Fillon hükümetinde, Fransa’nın ilk kadın Ekonomi, Maliye ve Sanayi Bakanı oldu. 2011 yılında da IMF’nin ilk kadın başkanı olarak seçildi. Lagarde bugün dünya yönetiminde söz sahibi olan bir kaç kadından birisi.
Dünya Ekonomik Forumu’nun araştırması, kadın erkek arasındaki ekonomik uçurumun kapanması için 170 yıla ihtiyacımız olduğunu söylüyor.
Lagarde’a göre, cinsiyet eşitliğine giden yolda, gelişmiş ülkelerde bile çok yavaş ilerlenmesinin temel nedeni, önyargılar. “Kabul edin” diyor Lagarde, ve şöyle devam ediyor: “Yönetim Kurulu toplantısında bir kadın söz aldığında, erkek üyelerin çoğunluğu, dinlememeye, önündeki kağıtlarla ilgilenmeye, duvara bakmaya başlıyor. Buna son vermek zorundasınız”.
Lagarde, siyasete atılmadan önce, bir iş başvurusundan sadece kadın olduğu için geri çevrilmiş. O zaman yaşadığı hisleri şu sözlerle dile getiriyor: “Finans Bakanı olduğum sıralar, şirket başkanlarının stratejilerini dinliyordum. Onlara yönetim kurullarında kadın olup olmadığını sorduğumda, bana verdikleri cevap her zaman aynıydı: ‘Yönetim kurulunda bir kadın olmasını isterim, ama bulamıyorum’. Bulduklarım ise müsait değiller.’” Snapchat’ın sahibi Snap’in halka açılma kararının ardından, halka açık şirketlerin yönetim kurullarında ne kadar az sayıda kadın üye olduğu yeniden gündeme geldi.
Küresel araştırma firması MSCI ESG’nin geçtiğimiz günlerde yayınlanan araştırmasına göre, yönetim kurulunda kadın bulunan şirketlerin yıllık karlılığı yüzde 10.1 iken; yönetim kurulunda kadın üyeye yer vermeyen şirketlerin karlılığı yüzde 7.4’te kalıyor.
Egon Zehnder, yönetim kurullarında çeşitlilik konusuna tam 12 yıldır destek veren bir şirket. Şirketin en son yayınladığı analize göre, dünya genelinde yönetim kurullarındaki kadın oranında nihayet önemli bir ilerleme kaydedildi. 2012 yılında, dünyanın en büyük şirketlerinin yönetim kurullarındaki kadın oranı yüzde 5 iken, bu oran 2016’da yaklaşık yüzde 19’a yükseldi.
44 ülkeyi kapsayan araştırmada öne çıkan genel tablo şöyle: Yönetim kurullarının yarısından fazlasında hiç kadın üye bulunmuyor. Yönetim kurullarında kadın üye sayısının en az olduğu ülkeler; Çin, Meksika, Tayvan, Çek Cumhuriyeti ve Türkiye.
Fransa ve İtalya, yönetim kurullarını ‘dönüştürmek’ için 2011’den bu yana kadın üye kotası uyguluyor. Bunun sonucunda, İtalya’da kadın temsiliyeti yüzde 8’den yüzde 32’ye; Fransa’da ise yüzde 21’den yüzde 38’e çıkmış.
Kadınların liderlik konumuna gelmesinde en fazla yol kat eden ülke ise, en fazla kadın CEO ve CFO oranında sahip olan İsveç.
Analizin dikkat çektiği önemli bir diğer konu da, çeşitliliğin yönetim kurulu başkanı tarafından desteklenmesi gerektiği; çünkü değişimin meydana gelmesi için en tepeden desteklenmesi, bakış açılarının değişmesi gerekiyor. Oysa Egon Zehnder araştırmasına göre, yönetim kurulu başkanlıklarının yüzde 95’i hala erkeklerde.
Araştırmaya göre, 2021 yılında yönetim kurulunda ortalama kadın üye sayısı 3’e çıkacak. Cinsiyet eşitliğine ulaşmak içinse daha 20 seneye ihtiyacımız var. Ama tabi ki bu rakamlar, kadının temsil edilmediği bir toplumun, gelişmemiş bir toplum olacağını bilen ülkeler için geçerli.