Kadın istihdamı için teknoloji şart
Türkiye’deki işsizlik oranları ile mücadele etmeye çalışan tek ülke değil. Hatta yoğun tarım toplumundan çıkıp, iş gücünü endüstriye, hizmete ve teknolojiye aktarmaya çalışan tek ülke de değil. Ancak bu konuda rakamlar halen işin ne kadar gerisinde olduğumuzu da gösteriyor.
TÜİK rakamlarına göre 2017 yılında toplam iş gücümüz yaklaşık 32 milyondan oluşuyor. Bunların 28.5 milyonu istihdam ediliyor. Ve bu istihdamın yaklaşık 5.5 milyonu tarımdan geliyor. Tarım dışı istihdam ise yaklaşık 23 milyon kişi. İyi ki elimizde bu istihdamın alt kırımları da mevcut. Kadın ve erkek istihdamına baktığımızda rakamlar oldukça çarpıcı. 5.5 milyonluk tarım işçilerinin 3 milyonu erkek ve 2.5 milyonu kadın. Yani tarımsal işlerde kadınlar neredeyse erkekler kadar iş hacmi yakalamış durumda. Hatta bir önceki yıl rakamlar birbirlerine biraz daha yakın. Daha eskilerde ise kadın istihdamının ağırlıklı olarak tarımda olduğunu görebiliyoruz. Tarım dışı istihdamda ise 16.5 milyon erkek varken, kadınların sayısı 6.3 milyon civarında. Burada ise aradaki farkın oldukça yüksek olduğunu görüyoruz. Türkiye’de kadınların 19.9 milyonu iş gücüne dahil değilken, erkeklerde bu sayı 8 milyon civarında.
Ülkeler sahip oldukları iş gücü oranınca daha büyük ekonomilere ve üretme güçlerine sahip olabilirler. Evet işsizlik Türkiye’de halen büyük bir sorun ve 2017 yılında %10,2 seviyesinde ilerliyor. Ancak kadınların tarım dışı iş gücüne katkı sağlamaları hem işsizlik oranını düşürecek hem de ülke kalkınmasında önemli faktörlerden biri olacaktır.
Dünya Ekonomi Forumu'nda her sene tartışılan önemli konu başlıklarından biri de kadınların ekonomik iş gücüne katılım sağlamaları. Kimi coğrafyalarda kültürel bariyerlerin kadınlar iş gücüne katılmalarında en önemli engellerden biri olduğu ortaya çıkıyor. Türkiye’de bu kültürel bariyerler maalesef halen mevcut. Tarım işçisi olmaları konusunda hiçbir engel çıkarmayan ebeveynler, kimi zaman kızların eğitim görmeleri, beyaz ya da mavi yakalı olarak iş gücüne katılmaları konusunda engelleyici olabiliyorlar. İşte bu yüzden teknoloji eğitiminin okullarda yaygınlaştırılması ve öğrencilere küçük yaştan itibaren bilgisayar okuryazarlığı kazandırılması giderek daha da fazla önem kazanıyor. İlk ve öğretim çağından itibaren kodlamanın temellerini öğrenen, ofis uygulamalarını kullanan, interneti yalnızca sosyal medya için değil, araştırmak, bilgilerini artırmak ve iş fırsatlarını bulmak için kullanan nesil yetiştirmemiz gerekiyor. Daha da önemlisi kültürel bariyerleri aşmak için teknolojiyi kullanarak kadınların iş gücüne katılımlarını artırmamız şart. Bu bariyerlerin yıkılması zaman alacaktır. Ancak günümüzde birçok kişi için uzaktan çalışma, evden çalışma veya bulunduğu şehirden ayrılmadan daha büyük organizasyonların bir parçası olma şansı var. Teknoloji yalnızca çalışma değil aynı zamanda bireysel iş girişimleri oluşturmak için de büyük fırsatlar sunuyor. Teknolojiye hakim nesilllerin bu iş fırsatlarını sonuna kadar kullanacağından eminim. Sosyal medya üzerinden takip ettiğim onlarca farklı girişimcilik grubunda şimdilik kadınların sesi daha az çıkıyor olsa da, geleneksel iş ortamlarından çok daha fazla olduğunu görmek mutluluk veriyor.
Tarihte bu hafta
4 Eylül 1998 – Google şirketleşmek için başvuruda bulundu
4 Eylül 1956 – 5 megabyte kayıt yapabilen ilk ticari sabit disk satışa sunuldu
3 Eylül 1995 – Online açık artırma sitesi eBay kuruldu
2 Eylül 1993 – İlk arama motoru olan W3Catalog çalışmaya başladı
1 Eylül 1977 – İnsan yapımı ilk araç Saturn gezegenini geçti.