Kadın eli…
Gaziantep Kalesi çevresinde bulunan, doğal mağaraların üzerine yapılı, en eskisi 600, yenisi 150 yıllık 31 han…
Yine kale çevresinde bulunan ve avlusuna ‘hayat’ denilen, oturma alanlarında doğal mağaralar da bulunan, 650’nin üzerinde taş konak…
Çok değil, 5 yıl önce…
Yıkık, terkedilmiş şekilde bin türlü haşerat ve çöp yığınına ev sahipliği yapıyordu…
Gastronomi gibi turist çekebilecek farklı zenginliklerimizi destekleyecek bu varlıklarımızı, değil sergilemek, saklamak için çaba harcanıyordu…
* * *
Mine Özmen…
Yaklaşık 2 yıl önce, Hışva Han ve İpek Hanım Konağı’nı aldıklarını ve restore ettireceğini söylemişti…
Restorasyon için harcanacak paranın yüksek olması nedeniyle, yatırımı mantıksız bulanların çoğunlukta olduğunu da eklemişti…
Perşembe günü Gaziantep’teydik…
Kale ve çevresinin ve Hışva Han’ın ve o konakların büyüleyici bir hal alabileceğini, 5 yıl önce, en güvendiğim insanlar dahi söyleseydi, inanmazdım…
Akşam yemeğinde İngiliz misafirlerin, “Floransa mı, Gaziantep mi? Karar vermekte zorlanmıştık. İyi ki de Gaziantep’i tercih etmişiz.” cümlesi, Mine Hanım gibi düşünenlerin
Gaziantep’e ne kattığını gösteriyordu…
* * *
Hızlı koşmayanın geride kaldığı, “Bekleyip, önümüzü görelim.” cümlesinin anlamını yitirdiği günümüzde, normalin dışına çıkmak ‘tek yol’ olarak görünüyor…
Van Gogh’un, “Normallik asfalt bir yoldur, yürümek için konforludur ama çiçekler yetişmez.” sözü, bugünün şartlarında daha da bir anlam kazanıyor…
* * *
Makine sektörüne yaptığı katkılardan tanıdığımız Konya Sanayi Odası Meclis Başkanı Sevda
Kayhan Yılmaz’ın telefonda, “Konya Sanayi Bölgesi’nde 41 kadın sanayici var. Anlatacakları da çok şey var. Gelir misiniz?” daveti üzerine, kalkıp Konya’ya gittik…
Normalin dışına çıkan kadınlarımızdan 30’uyla da Konya’da tanıştık…
Farklı sektörlerde fark yaratan 30 işkadınının başarı hikayesini dinledik…
* * *
Hepsi birbirinden ilginç ve umut veren hikayeler ama bir kadının normalin dışına ne kadar çıkabileceğini gösteren çarpıcı örneklerden birkaçını anlatayım…
2 yaşındaki kızının elini tutarak anlattı Merve Küçük, 150 ülkeye ihracat yapan fabrikasının imalat bölümünde…
“Bu makinelerin arasında büyüdük ben ve ablam…
Bu bölümde, M 48 ve M 60 tanklarının krank millerini üretiyoruz…
Orjinali ABD ve İsrail’den geliyordu…
En az onlar kadar dayanıklı ve en az onlar kadar kaliteli krank millerini laboratuvarlarımızda geliştirdik, testlerini yaptık ve 3’te bir fiyatına ordumuza vermeye başladık…”
* * *
Tarım makineleri üreten ve 80 ülkeye ihracat yapan fabrikanın Teknik Müdürü Hatice Keskin anlattı heyecanla, binlerce metrekarelik fabrika alanındaki neredeyse tüm makinelere dokunarak…
“Bunlar bizim çocuklarımız…
Çiftçilerimiz daha fazla fasulye, daha fazla mercimek, daha fazla havuç, daha fazla ürün alabilsin diye, verimlilikleri artsın diye makinelerimizi geliştiriyoruz…
Sevgiyle geliştirdiğimiz için de büyüyoruz. Kriz filan dinlemiyoruz.”
* * *
Merve Aydın anlattı…
“Üçüncü kuşak olarak işin başındayım.
Rüzgar gülü, raylı sistemler, gemi parçaları ve tank parçalarında tek onaylı tedarikçiyiz.
Yurt dışında çok anlattığım için, bugün üretimimizin yüzde 66’sını ihraç ediyoruz.”
* * *
Aynı zamanda kuruluş yıl dönümümüzü de kutladığımız bugünde, gazetemizin sahibi Didem Demirkent, Yönetim ve İcra Kurulu Üyelerimiz Hülya Koç ve Burcu Kösem ve iki gezide bana eşlik eden Gaziantep Temsilcimiz Güneş Soylu ve Konya Temsilcimiz Yıldız Yemiş nezdinde DÜNYA’yı temsil eden tüm kadınların; normalin dışına çıkabilen/çıkamayan tüm kadın okuyucularımızın, Kadınlar Günü’nü de kutlarım…