Kadın cinayetleri sona erene kadar 'Nöbetteyiz'
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ve cinsiyete dayalı ayırımcılığa neden olan her türlü engel ve önyargı ile mücadele amacıyla kurulan Yanındayız Derneği, 1999 yılından bu yana “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” olarak anılan 25 Kasım’da “Nöbetteyiz” dedi. Kadın cinayetlerinin bir yıllık bilançosunun ve bu olayların faili olarak erkeklerin sorumluluğunun anlatıldığı “Nöbetteyiz” etkinliğinde, 2018 yılı içinde erkekler tarafından öldürülen 200’den fazla kadının ismi okundu ve erkek üyelerinin erkek şiddetine karşı durduğunu ifade eden kamuoyu açıklaması yapıldı.
Yanındayız Derneği, Türkiye’deki ilk, dünyadaki sayılı sivil toplum kuruluşlarından biri. Ülkemizde tam eşitlik sağlanması amacıyla erkeklerle birlikte, erkekleri hedef alan çalışmalar yaparak toplumsal cinsiyet eşitliğindeki dönüşümü hızlandırmayı hedefliyor.
Kurucu üyelerinin tamamını erkeklerin oluşturduğu Yanındayız Derneği’nin, kurucu Başkanı Nur Ger.
İlk destekçileri arasında Penti ve Suteks’in yer aldığı ve bugün 40 erkek üyesi bulunan Yanındayız Derneği’nin hedefi, Türkiye’de tam eşitlik sağlanması amacıyla erkeklerle birlikte, erkekleri hedef alan çalışmalar yapmak; özellikle erkeklerde zihniyet ve davranış değişimi yaratmak.
Yanındayız Derneği’nin kurucu üyelerinin verdiği mesaj şöyle: “Toplumsal dönüşümün kilidi kadın meselesidir. Ailede, işte, dışarıda şiddetin her türlüsü sona erene kadar; eğitimde cinsiyet eşitliği sağlanıncaya kadar; hayatlarını özgürce yaşayabilmeleri için; cinsiyete dayalı ayrımcılığa neden olan her türlü engelle mücadele etmek için; işe alım ve terfilerde cinsiyet eşitliğinin sağlanması için; dilde cinsiyet ayrımcılığının bitmesi için; siyasette eşit temsil edilmeleri için; ev sorumluluğunu paylaşmak için; ekonominin her alanında etkin ve aktif rol almaları için, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde kadınların yanındayız!”
Evrensel insan hakları anlayışı çerçevesinde, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için önce zihniyet sonra davranış değişikliğine ulaşmayı hedefleyen derneğin, öncelikli faaliyet alanlarından birisi de “Kadına karşı şiddetle mücadele”.
Görüşlerini aldığım Yanındayız Derneği Kurucu Başkanı Nur Ger, “Eşitlik derken; bu kavramı açmak gerekiyor” diyor ve ekliyor: “Tabi ki erkek ve kadın farklı, ama önemli olan insan olmak. Kadın ve erkek olduğumuzdan dolayı, fırsat eşitsizliğine maruz kalmamalıyız. Bugün yaşadığımız dünyayı sadece kadınlar yönetseydi, bu haksız bir dünya düzeneği olurdu. Orantısız bir güç olurdu. Oysa güç dengeli olmalı. Bu bir kadın-erkek meselesi değil, insani duruş meselesi. Ne erkekler tek başına, ne kadınlar tek başına. Erkekler ve kadınlar beraber olmalı; her iki taraf üstün olduğu konularda birbirini desteklemeli.”
Bizim kuşağımızın rol modeli yoktu, kendimize bir yol yarattık
Nur Ger, belli bir döneme kadar sadece erkek öğrencilerin kabul edildiği Galatasaray Lisesi’ne kabul edilen ikinci kız öğrenci olmuş. 11-17 yaşları erkek lisesinde geçmiş. İlk senelerde okulda 10 kız, 110 erkek öğrenci varmış. “Bu benim hayatımda bir fark yarattı” diyen Nur Ger, aynı durumun iş hayatına adım attığı ilk yıllar için de geçerli olduğunu söylüyor ve şöyle anlatıyor: “20 yaşında ilk şirketimi kurdum, 30 yaşında ise Suteks’i kurdum. İş hayatı erkek egemen bir ortamdı. Benim kuşağım için rol model de yoktu. Dolayısıyla kendim bir yol bulmak zorundaydım. Çoğu zaman erkekleri modellemişizdir, ama bunu hiçbir zaman doğru bulmadım. Kendimi ‘var’ etmek için çok çaba sarfettim. Her zaman hedef odaklı olduğum için, ilk başlarda ‘eşyanın tabiatına aykırı bir pozisyonda’ durduğumu anlamadım. Anladığımda ise, benim için normal olan ‘herşeyin eşit olması gerektiği’ idi.”
Aynayı erkeklere tutuyoruz
Bugün ise “iklim değişiyor”; çünkü erkekler ‘tek kanatla geleceğe uçulmayacağını’ görmeye başladılar. Şöyle devam ediyor Nur Ger, “Biz kadın dernekleri olarak toplumsal cinsiyet eşitliği konusunu bir yere kadar getiririz, ama sorunu yaratan erkekler işin içine girmediği sürece, ibre oynatmak ve eşik atlatmak çok zor. Tarih bile erkekler tarafından yazılmış. Bu bir suçlama değil, fiili durum. Haksızlık mı, evet. Biz de gelin o zaman bunu düzeltelim diyoruz. Daha eşitlikçi ve adil bir toplum için, ortak akıl yaratalım diyoruz. Hayatın her alanında eşitlik yaratmayı hedefl iyoruz. Öncelik ise kadına yönelik şiddetin durdurulması. Tek farkımız erkekleri de işin içine katmak. Erkeklerin farkındalığını artırmak ve davranış değişikliği yaratmak. Yani aynayı erkeklere tutmak.”
Yeni nesil daha eşitlikçi
Nur Ger, gençlerin daha eşitlikçi bir yaklaşım içinde olduklarının da altını çiziyor. “Bir iş yaparken, erkek veya kadın olmaya değil, yapılan işe odaklanmak gerekiyor” diyen Ger’in yorumları şöyle: “Dünya 20 yılda çok çabuk değişti. 20 önce Yanındayız gibi bir oluşumu hayata geçiremezdik. Bugün, toplumsal cinsiyet eşitliğini erkekler konuşmaya başladı. Türkiye, kadının işgücüne katılımında dünya sıralamasında hala çok gerilerde. Ülke ikliminin de bu yönde evrilmesi gerekiyor.
Avrupa ve ABD’ye baktığımızda ise, eğer iki dünya savaşı olmasaydı, 50 milyon erkek ölmeseydi ve kadınlar çalışma hayatına girmek zorunda kalmasaydı, bu hareket bu kadar hızlı evrilemezdi. Kadınların iş dünyasına girip, haklarını aramaya başlamaları, toplumu da dönüştürdü. Benzer bir süreç yaşamayan Çin ve Rusya gibi ekonomiler ise akılcı ve hızlı bir gelişim yaşayarak, kadınların işe katılmasında eşitlikçi bir yaklaşım benimsediler. Bu bir zihniyet devrimi ve bu devrimi yapabilmek için hem kadınların hem de erkeklerin zihniyet değişimi sürecine dahil olması gerekiyor. Gerçek olan şu ki, mağdur olan taraf değişimi çabuk hayata geçirir; fakat gücü elinde tutan taraf değişime direnir. Sonuç olarak, gücün dengelenebilir bir güç olması lazım. İnsan olmaktan doğan tüm hakların kullanılmasında eşitsizlik sağlanması lazım. Biz de bunu anlatacak daha fazla erkek rol modelleri bulup, ortaya çıkartacağız.”