Kadın çalışana mentor, erkek çalışana sponsor
"Kadınlar genellikle mentorlara danışırken; erkeklerin sponsorları var. Bu sponsorlar, destek ve danışmanlık vermenin ötesine gidiyorlar ve tepe yönetim üzerindeki nüfuzlarını kullanarak, destekledikleri kişinin kariyerinde hızlı bir ilerleme sağlıyorlar. Sponsorlar, kapıların nerede olduğunu ve nasıl açılacağını göstermek yerine; en üst katın kapılarını açıyorlar."
Mentorluk aslında yeni bir kavram değil. Mentor kelimesi, Homer'in Odyssey'inde babasını arayan Telemachus'a rehber olarak hizmet veren bir karakterin isminden gelen Yunanca bir sözcük. Günümüzde bir çeşit öğrenim ilişkisini ifade etmek için kullanılıyor; ve kendine danışan kişinin hedeflerini gerçekleştirmesine yardımcı olmak için bilgi, görüş ve deneyimini kullanan kişi olarak tanımlanıyor. Mentorluk, akademik çevrede olduğu kadar iş dünyasında da oldukça yaygın bir uygulama.
Geçtiğimiz günlerde Hamburg'da WAN-IFRI (Dünya Gazete ve Haber Yayıncıları Birliği) organizasyonunda gerçekleşen "Medya'da Kadın" başlıklı seminerde, mentorluğun ne derece etkili olduğu tartışılırken, son zamanlarda mentorluğun karşısında hızla yükselen sponsorluk kavramı masaya yatırıldı.
Seminerde vurgulanan konu, kadınların erkeklerden çok daha az ve çok daha zor terfi etmeleri; ve aslında bu süreçte mentor yerine sponsora ihtiyaç duydukları idi.
Seminerin hareket noktasının, 2010 yılında Harvard Business Review'da yer alan "Neden Erkekler Kadınlara Oranla Daha Fazla Terfi Ediyor" başlıklı makale olduğunu hatırlatalım.
Makalede yer alan yorum şöyle: "Kadınlar genellikle mentor'lara danışırken; erkeklerin sponsorları var. Bu sponsorlar, destek ve danışmanlık vermenin ötesine gidiyorlar ve tepe yönetim üzerindeki nüfuzlarını kullanarak, destekledikleri kişinin kariyerinde hızlı bir ilerleme sağlıyorlar. Sponsorlar, kapıların nerede olduğunu ve nasıl açılacağını göstermek yerine; en üst katın kapılarını açıyorlar."
Sponsorluk yeni mentorluk mu?
Peki sponsorluk ile mentorluk arasındaki fark ne? Neden sponsorlar sadece erkek çalışanlar için geçerli? Ya da sponsorluk mentorluğun yeni tanımı mı?
PwC uzmanlarından Maria Castanon Moats'a göre sponsorlar ve mentorlar birbirlerinden farklı ve her ikisi de önemli. Mentorların danışmanlık ve duygusal destek verdiklerini söyleyen Moats, bu kişilerin şirkette herhangi bir pozisyonda olabileceklerini ifade ediyor. Sponsorların ise mutlaka üst düzey yönetici; hatta nüfuzu olan yöneticiler olmaları gerekiyor. "Sponsorlar etkilidir, çünkü siyasi sermayelerini sizin adınıza kullanırlar. Sponsorlar danışmanlık vermekten çok daha öteye giderler ve fırsat sunarlar" diyor Moats.
Kadınların iş dünyası, siyaset ve medyada güçlenmelerini hedefleyen bir sivil toplum kuruluşu olan White House Project'in liderlik geliştirme danışmanı Stephanie Rogen de, mentorluk ve sponsorluğun iki farklı davranış biçimi olduğunu savunanlardan. Rogen bu farkı son derece net bir cümleyle ortaya koyuyor: "Mentorlar danışmanlık yapar, sponsorlar işi halleder." Mentorların birer rehber, danışman, koç olduğunu; deneyimlerini paylaştıklarını, yol gösterdiklerini söyleyen Rogen, "Sponsorlar, sizi hedeflenen pozisyona yerleştirmek; fırsatları yakalamanızı sağlamak için çalışırlar" diyor.
Rogen'e göre kadın çalışanların hem mentorlara hem de sponsorlara ihtiyacı var. Fakat asıl önemli olan mentorluk ve sponsorluğun birbirinden nasıl farklılaştığını doğru anlamak. Örneğin, mentorlara kıyasla, sponsorların size ayıracak vakti daha az olur, fakat siyasi ve kişisel sermayelerini sizin için kullanmaktan çekinmezler. Mentorlar ise, sizi anlamak; sorunlarınızı dinlemek için daha fazla zaman ayırırlar, fakat en iyi fırsat için sizi konumlandırmakta sponsor kadar istekli olmayabilirler.
Kadın çalışanlara yönelik liderlik seminerler, koçluk programları gerçekleştiren Women's Leadership Coaching Inc. CEO'su Jo Miller ise daha çok mentorluğu savunan bir isim. "Mentorluk, sadece bilgi edinmenizi sağlayan bir yol değil; aynı zamanda önemli bir kariyer aracı" diyen Miller'e göre, kariyer basamaklarını tırmanmak için bir mentor bulmak, sponsor bulmaktan çok daha kolay.
Miller'ın kadın çalışanlara önerisi şöyle: "Biz kadınlar, mentorlardan ne beklediğimizi yeniden tanımlamalıyız. Büyük bir bölümümüz mentorlardan rehberlik ya da iş yerine yönelik bilgi alırken zorlanmıyoruz; fakat onlardan bizim için kapı açmalarını; bize kariyer fırsatları sunmalarını istemekten çekiniyoruz. Erkekler ise bunu kolaylıkla yapıyorlar. Mentorlarından sponsorluk yapmalarını talep ediyorlar. Biz de bunu yapmalıyız."
Kadınların mentora değil, sponsora ihtiyacı var
Finans ve hukuk başta olmak üzere farklı sektörlerden kadın yöneticileri bir araya getiren online paylaşım sitesi Glass Hammer'ın kurucusu Nicky Gilmour, sponsorluğun, mentorluktan çok daha etkili olduğunu düşünüyor.
"Sponsorlar, sizin olmadığınız bir toplantıda sizin tişörtünüzü giyerler" diyen Gilmour, kadınların ve erkeklerin eşit derecede etkiye sahip birer sponsor olabileceklerini ifade ediyor ve "Organizasyonel hayatın güç dinamiklerine bakacak olursanız, eğer güçlü olan erkeklerse, sponsor olarak sadece kadınları seçmek doğru olmayacaktır" tiyosunu veriyor.
Gilmour'un dikkat çektiği en önemli noktalardan biri, yönetici pozisyonuna yükselen kadınların, mevcut dinamikleri değişitirmesi gerektiği. İşte Gilmour'un temel tavsiyesi: "Margaret Thatcher erkek kültürünü benimseyip, diğer kadınlara yardım etmeyen kadınların en başarılı örneği. Eğer üst düzey yönetimde bir kadın olacaksanız, lütfen erkek gömleği giymeyin."
Sonuç olarak iş dünyasında diğerlerinden rehberlik, danışmanlık ve destek almak önemli. Ama görünen şu ki, kariyer basamaklarını çıkarken, mentorluğun hedef odaklı versiyonu olan sponsorluk çok daha etkili oluyor.
Kadın çalışanlar için sponsor bulmanın 5 yolu
1. Mentorluk ilişkisi kurun: Sponsorluklar genel olarak, derin ve güçlü mentorluk ilişkilerinden gelişiyor. Eğer size destek veren üst düzey yönetici karşılıklı bilgi ve fikir paylaşımında bulunursanız, bu ilişki her iki taraf için de yarar sağlar ve sonuçta karşınızdaki insanın size sponsorluk yapmasına yol açabilir.
2. Size ilham veren yöneticileri belirleyin: Bazı uzmanlara göre, sponsorunuzu sizin seçmeniz gerekmez; sponsorun sizi seçmesi gerekir. Fakat şansınızı artırmak için organizasyon içinde sizi etkileyen ve liderliğinden ilham alabileceğiniz yöneticinin kim olduğunu belirleyebilir ve bu kişi ile tanışabilirsiniz. Ona hedeflerinizden bahsedebilirsiniz.
3. Mümkünse, potansiyel sponsorun sizi çalışırken görmesini sağlayın: Etkilemek istediğiniz üst düzey yöneticinin dikkatini çekmek için onun görebileceği işleri yapın. Sizin performansınızı bilen bir insanın, sizi seçmesi daha büyük bir olasılıktır.
4. İyileşmeye yönelik önerilerde bulunun: Organizasyonlar "değişim ajanı" potansiyeline sahip farklı bakış açılarına önem verirler. Birçok insanın üst düzey yönetici olmasının nedeni budur. Çok soru sorun, insanları zor duruma sokmadan olup biteni sorgulayın.
5. Talep edin: Bazen doğrudan yaklaşım, en etkili yaklaşım şekli olabilir. Eğer bir terfi durumu varsa, bunu size yardım edeceğini düşündüğünüz bir yöneticiden talep edin. Talepte bulunmadan önce, konuyu stratejik olarak düşünün. Durum değişse bile size yardım edebilecek doğru kişiyi belirleyin. Sponsorunuzun etki alanı ne kadar genişse, size doğru yere yerleştirmesi o kadar kolay olur.