Kadıköy'de golsüz ama zevkli mücadele

Haftanın dev maçında Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda karşılaşan Fenerbahçe ve Trabzonspor gol kaydına muvaffak olamadılar ama belki de izleyebileceğimiz en zevkli golsüz maçın aktörleri oldular. Maç genelinde performansıyla galibiyeti daha çok hak eden tarafın deplasman takımı Trabzonspor olduğunu söylersek sanıyorum yanlış olmaz. Bordo-mavili takım Fenerbahçe'nin orta alandaki top hâkimiyetine çok koşarak ve tekmeye kafa uzatarak direnmeyi başarınca maç içinde dönem dönem üstünlüğü ele geçirdi. Bu üstünlüğün kurulduğu dakikalarda pek çok net pozisyon yakalayan Trabzonspor'da Umut ve Gökhan biraz daha becerikli olabilseler sarı-lacivertlilere esaslı bir hayal kırıklığı yaşatabilirlerdi.

Takımlar maça başlarken taktiksel anlamda herhangi bir sürprizin yaşanmadığını gördük. Fenerbahçe Gökhan, Lugano, Edu ve Roberto Carlos'tan oluşan dörtlünün önüne Selçuk'u yerleştirmiş, orta alanda kullandığı diğer dörtlünün (Uğur, Alex, Emre, Deivid) besleyeceği Güiza ile gol arama niyetindeydi. Peki, Güiza'nın gol atmaya niyeti var mıydı? Bu sorunun cevabını Fenerbahçeliler'e bırakalım ve Trabzonspor'a geçelim. Sezon başından bu yana bordo-mavili takımla ilgili olarak ortaya koyduğumuz görüşlerde kâğıt üzerinde 4-4-2 gibi görünen Trabzonspor'un zaman zaman 4-3-3'e döndüğünü, bu durumun da oyuncu yapısından kaynaklanan problemler sebebiyle iyi neticeler vermediğini söylemiştik. Kadıköy'de Fenerbahçe karşısına çıkan Trabzonspor takımı yine 4-4-2 değil, 4-3-3'e yakın bir formasyonla sahadaydı. Ancak bir farkla. İleri uçta hedef santrfor gibi oynayan Gökhan Ünal'a karşılık Umut Bulut ve Yattara bu kez çok daha gezgin oynadılar ve defansif anlamda takımlarına katkı yaptılar. Hal böyleyken bordo-mavili takımın sistemden kaynaklanan sorunları da bir anlamda makyajlanmış oldu. Bu futbolcuların katılımıyla beşlenen Trabzonspor orta sahasına karşılık Fenerbahçe'deki beşli (Selçuk, Deivid, Alex, Emre, Uğur) oyunun defansif yönünü iyi oynayamadılar. İleri uçtaki Güiza'nın da Song-Egemen ikilisi arasında kaybolmasıyla birlikte adeta duvardan dönen topları hep Trabzonspor topladı ve oyuna soktu. Bordo-mavili takımın organizasyon yükünü çeken Selçuk-Colman'a Ersu Yanal tarafından "Edu-Lugano ikilisinin arasına oynama" talimatı verildiği daha ilk dakikalarda Umut yakaladığı pozisyonla belli oldu. Karadeniz temsilcisinin maç boyunca da bu yolla pozisyonlar üretmesi ilginçti.

İkinci 45 dakikada Alex'in sakatlanması üzerine Josico'yu alıp 4-2-3-1'e dönen Aragones, Emre'yi sol Kazım'ı da sağ kanada çekerek Güiza'nın arkasına Deivid'i sürdü. Ancak İspanyol santrforun kaybettiği toplar ne Selçuk'un ne de Josico'nun başa çıkamayacağı kadar çoktu ve bunlardan herbiri Trabzonspor kontratağı olarak tehlike yaratıyordu. Geç de olsa çözümü Semih'i oyuna almakta bulan Aragones böylelikle topun Trabzonspor yarı alanında daha fazla kalmasını sağladı. Zaten bu dakikadan sonra uzatmalarla birlikte oynanan 10 dakikalık sürede Fenerbahçe'nin üstünlüğü ele geçirdiğini Ersun Yanal'ın ise defansif hamlelerle oyunu tutmak istediğini izledik. Son saniyelerde Fenerbahçe'nin ve maçın en iyilerinden Roberto Carlos'un şutunu kaleci Sylva çıkarınca maç da başladığı gibi 0-0 bitti. Ama ben bu sezon ilk defa 0-0'lık bir maç izlediğime pişman olmadım.

TEKNİK ANALİZ

(Beşiktaş - Denizlispor) Yusuf eşittir Delgado

Denizlispor karşısında izlediğimiz Beşiktaş'ın bırakın şampiyon olmayı ilk beşe girecek ışığı dahi verebildiğini söylemek zor. 90 dakika boyunca sahada gezinen futbolcular Kratochvil'in kendi kalesine attığı golle üç puanı aldılar ama gerek ekran başındaki gerekse de stattaki taraftarlarını krize soktular. Devre arasının tartışma yaratan transferi Yusuf'un ilk lig maçındaki performansı da maalesef Delgado olmaktan öteye gidemedi. Peki, bu durumda Yusuf mu suçlu yoksa Denizli mi? Bence yukarıdaki taktik tabloya baktığımızda böyle bir orta saha yapılanmasını kurduğu için birinci derece kabahatli Mustafa Denizli'dir. Yusuf Şimşek'in 25 yaşındayken Fenerbahçe formasıyla orta sahada ileri-geri çalıştığı vaki midir? O halde 33 yaşını geçmiş Yusuf'tan şimdi bunları yapmasını beklemek nedir? Çok sağlam iki ön libero önünde Yusuf'u serbest dolaştırırsanız size gerçekten büyük faydaları dokunabilir, ancak Mustafa Denizli'de takıntı haline gelen bu taktik formasyonla Yusuf'un a kısa zamanda yıldızı sönebilir. Neden derseniz Denizlispor karşısında orta alandaki tek mücadeleci futbolcu top Beşiktaş'ta iken ileri çıkan Tomas Sivok'tu. Bu ayrıntı anlayana çok şey anlatıyor.

Sivas'ta artistik patinaj

Cumartesi gündüz maçında karşılaşan Sivasspor ve Galatasaray futboldan çok artistik patinaj ile ilgili gibiydiler. Tabii işin artistik boyutu Sivasspor'un patinaj kısmı ise Galatasaray'ın payına düştü. Maç öncesi analizimizde zorlu saha şartlarından sarı-kırmızılı takımın daha fazla etkileneceğini öne sürmüştük. Ancak bu kadarını da tahmin edemediğimiz için karşılaşmadan bir beraberliğin çıkabileceğini öngörmüştük. Açıkçası karşılaşmada sahanın gerçeklerine göre taktik belirleyen Sivasspor, orta alanda topu eveleyip gevelemeden Galatasaray savunmasının arasına ve arkasına oynayınca Hakan Balta-Emre ikilisinin görev yaptığı nispeten uyumsuz tandemin süngüsünü düşürmeyi başardı. Galatasaray ise her zamanki şekliyle orta alanda oyun kurarak pasa dayalı oyun anlayışında ısrar etti. İlk yarı sonunda Ümit Karan'ın gördüğü garip kırmızı karttan sonra ikinci 45 dakikayı da 10 kişi oynamak zorunda kalan Galatasaray'ın maçı kazanması zordu. İstatistiklere bakınca Sivasspor'un 71 top kaybı-44 top çalma (27 net kayıp) ile Galatasaray'ın ise 78 top kaybı-25 top çalma (53 net kayıp) ile oynadığını görüyoruz. Bu iki kat fazla kayıp yukarıda belirttiğimiz bol paslı oyun çabasından kaynaklandı ki, esas itibariyle Galatasaray'a maçı kaybettiren de bu oldu.

Troisi Kayseri'yi teslim aldı

Ligin 17. haftasına 7. sırada giren ve üst sıralara tırmanma planları yapan Kayserispor, Kayseri Büyükşehir Belediye Stadı'nın yıkılması nedeniyle iç saha maçlarını oynayacağı Adana 5 Ocak Stadı'nda Gençlerbirliği ile karşılaştı. Gençlerbirliği maça rakibine oranla daha çok koşup mücadele eden bir oyun anlayışıyla çıkarken; Kayserispor da sezon başından beri sergilediği savunma güvenliğini önde tutan taktiğiyle sahadaydı. Gençlerbirliği karşılaşmayı yıldızlaşan futbolcusu James Troisi'nin 24, 56 ve 88. dakikalarda attığı gollerle kazanırken, kötü sinyaller veren Kayserispor'un tek golü Mehmet Topuz'dan geldi.

Ankaraspor kolay kazandı

Haftanın açılış maçında Ankaraspor sahasında Konyaspor'u 3-0 mağlup etti. Ankara ASAŞ Stadı'nda oynanan maçta ev sahibi takıma galibiyeti getiren golleri 1. dakikada Mehmet Çakır, 37. dakikada Hürriyet ve 69. dakikada Neca kaydetti. Konyaspor'da kaleci Oğuzhan ilk yarının son dakikasında kırmızı kart gördü ve Konyaspor ikinci yarıyı 10 kişi tamamladı. Mavi-beyazlılarda Mehmet Çakır maçın 45. dakikasında bir penaltıdan yararlanamadı. Ankaraspor bu sonuçla puanını 33'e çıkartırken; Konyaspor ise 17 puanda kaldı.

Batuhan'dan hayat öpücüğü

Ligin ikinci yarısına devre arasında kupaya veda etmenin moral bozukluğu ile başlayan Gaziantepspor, Eskişehirspor deplasmanında da istediğini alamadı. İlk yarının son anlarında üstünlüğü yakalayan Gaziantepspor'a Rıza Çalımbay'ın takımı Beşiktaş'tan kiralanan Batuhan ile cevap verince kırmızı siyahlı iki takımın mücadelesinde kazanan çıkmadı. Batuhan Karadeniz maç boyunca sergilediği performansla kalan haftalarda Eskişehirspor'a ne kadar faydalı olabileceğini gösterdi. Gaziantespor'da ise "kilit" olarak nitelendirilen futbolcuların formsuzluğu dikkatlerden kaçmadı.

Antalyaspor beklendiği gibi

17. hafta karşılaşmasında Ankaragücü, Ankara 19 Mayıs Stadı'nda Antalyaspor'u ağırladı ve mücadelede gülen taraf, 1-0'lık skorla Antalyaspor oldu. İlk yarısı golsüz eşitlikle sona eren maçta Akdeniz temsilcisine 3 puanı getiren gol, 74. dakikada yeni transfer Tita'dan geldi. Ankaragücü maç içinde çoğunlukla denk bir oyun sergilese de Antalyaspor'un sonuca giden olgun futboluna karşı koyamadı. Bu sonucun ardından Ankaragücü ligde 15 puanda kalırken, Mehmet Özdilek yönetiminde büyük bir çıkış sergileyen Antalyaspor 16 puana yükseldi.

Kocaelispor şaşırttı

Haftaya 9'ar puanla ligin son iki sırasında giren Hacettepe ile Kocaelispor, İzmit İsmet Paşa Stadı'nda karşı karşıya geldiler. İki takım için de son derece büyük önem taşıyan maçta beklentilerin çok ötesinde bir performans sergileyen Kocaelispor rakibini adeta sürklase ederek maçı 4-0 kazandı. Ligin ilk 16 haftalık bölümündeki kadrosuna oranla oldukça farklı bir on bir ile maça başlayan yeşil-siyahlılarda takımın gediklilerinden Taner Gülleri sergilediği oyunla galibiyette başı çeken isimdi. Hacettepe ise maç genelinde "uyumsuz" bir görüntü çizdi.

Bursaspor ritmini buldu

Ertuğrul Sağlam'ı takımın başına getiren ve transfer döneminde adından en çok söz ettiren kulüplerden olan Bursaspor, evinde karşılaştığı İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u 2-0 mağlup etti. Bursa Atatürk Stadı'nda oynanan ve ilk yarısı da yeşil-beyazlıların 1-0 üstünlüğü ile sona eren karşılaşmanın golleri 34. dakikada Maxim Romashenko ve 69. dakikada Sercan Yıldırım'dan geldi. Bu maç yalnızca Bursaspor'un puanını 25'e yükseltmesine sebep olmadı genç golcü Sercan Yıldırım'ın da kısa vadede bir büyük transfere konu olabileceğini bizlere yeniden gösterdi.

HAFTANIN TAKIMI: Gençlerbirliği

HAFTANIN İNCİSİ: "Önemli işler, yürekli insan ister." Ertuğrul SAĞLAM

KARE AS: Taner Gülleri (Kocaelispor)

     James Troisi (Gençlerbirliği)

    Batuhan Karadeniz (Eskişehirspor)

     Roberto Carlos (Fenerbahçe)

GOL KRALLIĞI  : 14 Gol - Milan Baros (Galatasaray)

11 gol - Mehmet Yıldız (Sivasspor)

  9 gol - Taner Gülleri (Kocaelispor)

       8 gol - Rodrigo Tabata (Gaziantepspor)

  8 gol - Mehmet Çakır (Ankaraspor)

  8 gol - Sercan Yıldırım (Bursaspor)

  7 gol - Nobre (Beşiktaş)

  7 gol - Lincoln (Galatasaray)

       7 gol - Gökhan Ünal (Trabzonspor)

       7 gol - Mehmet Topuz (Kayserispor)