J.P.Morgan'ın Afganistan'daki 1 trilyon $'lık 'değer

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Afgan hükümeti önümüzdeki sene içinde altı büyük maden yatağını ihaleye çıkaracak. J.P Morgan'ın yanı sıra, Morgan Stanley'den bankacılar ve Chevron'dan yöneticiler Afganistan'ın doğal kaynaklarını inceliyorlar. Anlaşmalar bugün duraklama sürecinde olsa da, birgün birileri Afgan topraklarının altında yatan zenginlikleri çıkarmayı başacarak.

Ian Hannam, J.P. Morgan Sermaye Piyasaları Başkanı.  Hannam'a göre, bugüne kadar sayısız savaşa ev sahipliği yapan Afganistan, sahip olduğu doğal zenginlikler nedeniyle dev bir fırsatlar ülkesi. Yapılan tahminler, Afganistan topraklarının altında yatan maden kaynaklarının değerinin 1 trilyon dolara ulaştığı yönünde.

Fortune dergisinde yer alan James Bandler imzalı habere göre, "ipad'i ile Afganistan'a gelen Hannam, batılı gücün yumuşak yüzü." Çünkü Hannam, istediğini yaptırmak için tehdit veya silah kullanmıyor; ama ülkede oldukça büyük bir etkiye sahip.

Usame Bin Ladin'in ölümünün ülkenin siyasi ve ekonomik görünümünü ne yönde değiştireceği henüz çok kesinlik kazanmasa da, eski bir asker olan Hannam, bölgenin geleceği konusunda son derece umutlu.

 J.P. Morgan, Afganistan'daki metal arayışına 2010 yılında, şiddetin en yüksek seviyede olduğu; Taliban'ın, madencilikle ilgilenen tüm şirketlere saldıracağını açıkladığı bir dönemde başladı. Altyapısı yerle bir olmuş Afganistan'ın, enerjiye ihtiyacı olduğu gerçeği reddedilemezdi. Şehirler dışında, ülkenin sadece yüzde 15'i elektriğe ulaşıyordu.

Bölgedeki çatışmanın yanı sıra, Afganistan'ın, Somali'nin ardından dünyada yolsuzluğun en fazla olduğu ikinci ülke olması, yabancı yatırımcılar açısından caydırıcı bir diğer etkendi. 

Afganistan'da yolsuzluk sorunları bugün de devam ediyor, fakat buna rağmen ülkenin sahip olduğu doğal zenginlikler tüm dünyayı yakından ilgilendiriyor.

Zengin maden kaynakları

Soğuk Savaş döneminde Sovyet ve ABD'li jeolojistler tarafından yapılan araştırmalarda, ülkede çok büyük altın, bakır, demir, gümüş, lityum, kalay, potaş, asbestos ve magnezyum depoları olduğu ortaya kondu. Taliban'ın ardından kurulan Afgan hükümeti, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'nın sunduğu finansal yardım sayesinde ileri seviyede araştırmalar gerçekleştirdi. Sonuçlar yine aynı yöndeydi.

Afgan hükümeti en büyük bakır madeninin işletilmesi için 2007 yılında ihale açtı. İhaleyi Çin kazandı.

2009 yılında ise, ABD ordusu Afganistan'daki madenlerle ilgilenmeye başladı. ABD ordusuna göre, ülkeden çıkmanın tek yolu, ekonominin yoluna girmesiydi. Ekonominin toparlanmasının en etkili yolu ise ülkedeki madenlerin işletilebilmesi.

Pentagon tahminlerine göre, bugün Afganistan'ın 15 milyar dolara ulaşan GSMH'sının yüzde 60'ı yabancı yardımlardan geliyor; diğer yüzde 20'si ise uyuşturucu ticaretinden.

Afganistan halkı ise ekonomik kalkınma ile daha iyi bir gelecek beklentisi içinde.

Yabancı yardım kuruluşları ekonomik kalkınma açısından çok başarılı bir tablo sergilemiyorlar. Bu yüzden dolayı, madenler Afganistan için en önemli çıkış noktası olarak değerlendiriliyor. Hannam da, bu işin en önemli oyuncusu.

Hannam, bölge ekonomisine daha yakın olmak için, ABD'nin madenlerle ilgilenmeye başlamasının ardından, Afganlı iş adamı Sedat Naderi ile tanıştı. Naderi'nin şirketleri sigorta, lojistik ve süpermarketler dahil geniş bir yelpazeyi kapsıyordu. Naderi'nin Baghlan bölgesi yakınlarında bir altın madeni vardı, fakat bu madeni işletmek için teknik destek, ekipman ve sermayeye ihtiyaç duyuyordu. Naderi ve Hannam, bir yandan yerel otoriteleri ikna etmek diğer yandan yabancı yatırımcıları ülkeye çekmek için birlikte çalıştılar. Sonuçta, altın fiyatlarının da artması ile, anlaşma  gündeme geldi.

Yabancı yatırımcılardan 40 milyon dolar

J.P. Morgan proje için kendi parasını riske atmadı. Hannam, ABD, Asya ve Avrupalı yatırımcılardan 40 milyon dolar topladı. Yatırımcılar arasında BlackRock kurucusu Larry Fink'in oğlu ve Enso Capital'in kurucusu Joshua Fink, İngiliz maden devi Peter Hambro, Taylandlı iş adamı Pairoj Piempongsant gibi isimler vardı.

Hannam, Naderi'nin yeni madencilik şirketi Afghan Gold ile ortaklık kurmak için Central Asian Resources (Orta Asya Kaynakları) adında bir yatırım kurumu kurdu. Afghan Gold'un hedefi, operasyonun ilk aşamasında 5.4 metrik ton altın çıkarmaktı. Bir sonraki adım beş yeni altın madeni daha açmak, ve bunun ardından da kalay ve diğer değerli metaller için açılan ihaleleri kazanmaktı.

2010 Aralık ayında altın madeni anlaşması duyuruldu; fakat anlaşmanın hemen ardından Talibanın bölgeye saldırısı, herşeyin donmasına neden oldu.

Hannam gibi isimlerin, ülkede bir dönüm noktası oluşturdukları kesin. Afgan hükümeti önümüzdeki sene içinde altı büyük maden yatağını açık artırmaya çıkaracak. Önde gelen madencilik danışmanlık şirketi SRK, Afgan hükümetine destek veriyor. Morgan Stanley'den bankacılar ve Chevron'dan yöneticiler de Afganistan'ın doğal kaynaklarını yakından inceliyorlar.

Bugün anlaşmalar yine duraklama sürecinde olsa da, birgün birileri Afgan topraklarının altında yatan zenginlikleri dışarı çıkarmayı başacarak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar