Jeep bu yoldan geçer mi?

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP gultekin.kara@dunya.com

Arazi aracı denince akla ilk gelen marka hiç şüphesiz cip'tir. Burada cipi bilerek böyle yazdığımı eklemeliyim. Nitekim bugün arazi denilince akla ilk cip isminin gelmesi tesadüf değil. Zira, Jeep, zaman içinde kedi segmentine isim veren bir efsane halini aldı. SUV ismi yaratılmadan önce tüm dünyada farklı markaların 4X4'leri bile cip adı altında tanınıyordu. Peki bu cip ismi nereden geliyor?

Amerikan ordusu, 2. Dünya Savaşı sırasında kısa mesafelerde ulaşım ihtiyacını görecek ve her yol koşulunda harekete edebilecek bir araç üretimi için ihale açtı. İhaleye sadece üç firma katıldı. Kazanan Willy's oldu.

Willy's'in ürettiği araç askerlerin olduğu kadar savaş sonrasında Amerikalı çiftçilerin de hayatını kolaylaştırdı. Zaman

içinde söylentilere göre General Purpose (Genel amaçlı kullanım) kelimelerinin baş harfleri GP, Jeep olarak algılandı

ve efsane marka doğdu.

Uzun yıllar boyunca farkıl üreticiler tarafından farklı modelleri üretilen Jeep markası 1987 yılında bugünkü sahibi Chrysler tarafından alındı.

Finansal çalkantı kısmına girmeden ilerlersek, Jeep markası bugün Fiat'ın kontrolüne geçmiş durumda. Bunun doğal sonucu olarak da Türkiye'de Tofaş çatısı altında satılacak. Yazının bundan sonrası ise bu marka hakkında son dönemlerde kulislere yansıyanları içeriyor.

Gelin bir göz atalım...

Konuya ilişkin açıklama geçtiğimiz günlerde yapıldı. Tofaş bünyesinde daha önce satılan Alfa Romeo, Lancia markalarının yanına Jeep markası eklendi ve Premium Markalar Direktörlüğü oluşturuldu.

Buna ilişkin toplantı yaklaşık altı ay önce yapılmıştı. Tofaş CEO'su Ali Pandır, o dönem Alfa Romeo ve Lancia Marka

Direktörü olan Arzu Çolakoğlu ve Jeep markasının başındaki Uğur İrfanoğlu süreci açıklamışlardı.

Ben ise toplantıda anlatılanlara biraz septik yaklaşarak yaratılması düşünülen dünyanın öyle çok kolay oluşturulamayacağını ileri sürmüştüm.

Muhalefet şerhi diyemesek de takıldığım belirli başlı konular vardı. Bunlardan ilki yeni yapılanma sonucu bayilerin

durumunun ne olacağıydı. Zira, Alfa ve Lancia'nın mevcut satış şebekesine, Jeep'in 12 bayisinin eklenmesinin mümkün

olamayacağını, çünkü üç markanın toplam satışının bu bayi ağını doyurmaya yetmeyeceği aşikardı.

O gün bana verilen cevap da böyle bir durumun söz konusu olmayacağı, sorunların aşılacağı vurgulanmıştı.

Bugün operasyonun başladığı anda ise aldığım duyumlar, Tofaş'ın bu yeni direktörlüğünün benim düşündüğümün bile

ötesinde zorlandığı yönünde.

Geçen zaman içinde görüşülen Chrysler bayilerinin tamamına yakını Tofaş bünyesine girmeyi reddettmiş.

Tofaş'ın mevcut bayileri içinde de Jeep satma teklifi alanlar ise konuya oldukça temkinli yaklaşmışlar. Söylentiye göre

şu anda Jeep satmayı kabul eden bayi sayısı tahmin edilenin çok altındaymış. Ancak, Birmot desteği ile 10 düzeyinde satış noktası yakalanabilecekmiş.

İşin tüketici ayağına gelindiğinde ise sıkıntının daha da arttığı görülüyor. Öncelikle ÖTV artışı çok önemli bir fiyat baskısı

oluşturuyor. Konuştuğum, sektörü ve bu sınıfı iyi bilen isimler "O paraları verenler ÖTV artışından etkilenmez" yargısının

hatalı olduğunu belirtiyor. Zira, insanlar önlerine daha uygun alternatif konulduğunda yavaş yavaş eski sadakatlerinden

kopmaya başlamışlar. Buna bir de markanın yeni fiyat politikası eklenince Chrysler'in eski rekabet gücünden

uzaklaşacağı belirtiliyor.

Bunun ardında yatan sebep ise eskiden bizzat Chrysler tarafından satılan araçların, bundan sonra Fiat üzerinden Tofaş'a

oradan da tüketiciye ulaşması. Aradaki şirket sayısının artması doğal olarak fiyata da yansımak zorunda velev ki bu durumun rekabet üzerindeki olumsuz etkisini azaltmak için ana firmadan ekstra bir destek alınmadığı taktirde.

Jeep'in yeni serüveninde onu bekleyen bir diğer zorluk da eski müşterilerinin yapısı olarak gösteriliyor. Söylenenlere

göre birçok sadık Jeep'çi, otomobillerinin satış ve satış sonrasında Fiat'la anılmasından çok da memnun değilmiş.

Son sıkıntı satış sonrasına bağlı. Mevcut durumda ayrılan bayilerin yaptıkları yatırımların kullanılabilirliği, sisteme

yeni giren firmaların yapacağı yatırımların etkinliği ve yedek parça bulunabilirliği de Jeep'in geçmesi gereken zorlu bir yol olarak gösteriliyor.

Tüm bu sıkıntıların ne şekilde aşılabileceğini bize zaman gösterecek.

Ancak, şunu söyleyebilirim ki Fiat'ın direksiyonundaki Sergio Marchionne önemli bir risk almış durumda. Bugüne

kadar birbirleriyle en ufak bir yakınlığı bile olmayan markaların DNA'larıyla oynayarak yeni türler yarattı. Bilimkurgu

filmlerinde bu tip DNA değişikliklerinin, mutlu sonla bitmesi nadir görülür. Bilimkurgu filmlerini otomotiv dünyası ile birleştirmek biraz ütopik kalsa da bundan 5-6 yıl önce Lancia görünümlü Chrysler ya da tam tersi araçlar olacak desek herkes hayal görüyorsunuz derdi. Bizim göremediğimiz hayali, Marchionne gördü ve bir gelecek senaryosu yazdı.

Bakalım mutlu sona ulaşabilecek mi?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018