Japonya’dan Avrupa’ya uzanan yol

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN [email protected]

Küresel ekonomiyi içinde bulunduğu açmazdan çekip çıkartabilecek tek politik yöntem üzerinde uzlaşı sağlanamıyor. Dünyanın içine sıkışıp kaldığı politika mozaiği çok da olumlu gelişmeler kaydedemiyor. Tüm bu olan bitenlerden öğrenilen yegane gerçek, her krizin kendi gerçeklerini ortaya koyuyor olmasıdır. Gelişmiş, gelişmekte olan, gelişen ve fakirler olmak üzere; gelir düzeylerine göre tanım gören dört farklı ülke grubunun dünya ölçeğinde krizden aldığı pay farklı olmaktadır. Japonya bu krizin gerçekleriyle diğer gelişmişlerden onbeş yıl önce tanışma fırsatı buldu. Japonya 2013 4. çeyrek GSYIH büyümelerinde aşağı yönlü revizyonuyla, güncelin kriz politiği kapsamında kafaları karıştırdı. 

Abenomics Aralık 2012’de şu temeller üzerinde inşaa edilmişti:

a. Mali teşvik 
b. BOJ desteğinde gevşek para 
c. Rekabeti destekleyen yapısal reform politikaları 

ile diğer ülke ya da ülke gruplarından farklı bir bütünlük içinde uygulamaya konulmuştu. Revizyon yüzde 1 den yüzde 0.7’ye gelmekle kalmadı, aynı zamanda Japonya’nın Ocak cari açığı verileri de rekor düzeyli bir genişlemeyi ifade ederken Abe’nin işinin çok da kolay olmadığını ortaya koymuş oldu. Mali teşvik ile başlanan yolda bütçenin aşırıya kaçan açığını kısmen de olsa düzeltebilmek satış vergisi artışıyla planlanmaktadır. 2014 yılında yüzde 8 olması planlanan dolaylı vergi oranı, 2015 yılında bir adım daha öteye, yüzde 10’a çekilecektir. Oysa cari açık verisindeki aşırı genişleme ve büyümede hedeflenenden uzaklara düşen gerçekleşme çok fazla manevra alanı kalmadığını işaret etti. İlk iki adım mali teşvik ve gevşek para, büyümeyi hızlandırmayı fiyatlarda yukarı yönlü ivmelenmeyi tesis ederek Japon halkını tasarruf etmekten çok harcamaya yöneltebilmeyi hedefledi.

Oysa üçüncü başlık “yapısal reformalar” o kadar da kolay gerçekleştirilebilir türden bir adım değildir. Burası Japonya’nın 21. yüzyıldaki etkinlik haritasını ortaya koyacak gerçektir. Bu arada Japonya’da nüfusun yaşlanmakta olduğunu da unutmamak gerekir. Reformların geleceğinin teslim edileceği genç nüfusa inat bir yaşlı ve gün geçtikçe yaşlanan Japon nüfusu yer almaktadır. 

Oysa Merkelnomics hükümet borçları krizi içine saplı Avrupa’dan nasıl da sıyrılıyor. Ekonomiyi üretime kanalize etmeyi ve büyümeyi anamik de olsa sürdürüyor. Tüketim ekonomisinin payını aşağı çekiyor, pasallaşmada nötr dengede kalıyor, kamu borçlarını kontrol altında tutup küresel rekabete giden sağlam yolun önündeki tüm engelleri kaldırıyor. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar