Japonya'ya İhracat…
Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan'ın, Uzakdoğu ülkeleri ziyaretinin detayları ile birlikte, Japonya'nın Türkiye ile dış ticareti üzerine yaptığı konuşmalar gazetelerde yer aldı.
Saptamalar ilginç…
Her iki ülke insanının birbirlerine ne kadar sıcak baktığı hep konuşulan bir konu, ancak bunu ticarete aktaramadığımız gün gibi ortada. Son üç yıl içerisinde Japonya'dan yaptığımız ithalat, Japonya'ya yaptığımız ihracatın 10 ile 13 katı arasında değişiyor. Dünyanın en büyük ilk üç ithalatçısından birisi olan Japonya'nın ithalatındaki payımız " binde" seviyelerinde dolaşıyor. ABD doları üzerinden, 2008 yılında 330 milyon dolar olan ihracatımız, 2009 yılında 230 milyon dolar seviyesine gerilemiş ve 2010 yılının eylül sonu itibariyle 190 milyon dolar civarında seyrediyor. Bunun nedenlerini irdelediğimizde ortaya çıkan sonuçlarsa olayı daha da ilginç hale getiriyor. Her ne kadar Japonya'nın uyguladığı sıkı ithalat kuralları burada öne çıksa da, bizim insanımızın sıcakkanlı oluşunun bir göstergesi olan "acelecilik" ve kurallardan pek haz etmemek de önemli bir engel olarak ortaya çıkıyor.
Oysaki Japonlar işleri yoluna koymakta hiç acele etmedikleri gibi, muhataplarının kurallara uyumunu da dikkatli bir şekilde gözlemlemekten hiç vazgeçmiyorlar. Buna Japon devlet otoritelerinin kuralları uygulamaktaki tavizsiz davranışlarını da eklersek, söylenecek tek söz ise "sabreden derviş muradına ermiş" olabiliyor. Bugün Japon pazarına ihracat yapan ve bu engelleri atlayabilmiş başarılı ihracatçılarımız var. Sayın Çağlayan'ın açıklamasına göre Japonya'ya ihracat yapan firma sayısı 823. Bu rakam hiç de azımsanacak bir rakam değil ancak toplam ihracat rakamlarına baktığımız zaman firma temelinde ihracat ortalaması oldukça düşük kalıyor. Zira en yüksek ihracat kalemini oluşturan birkaç hammaddeyi dışarıda bırakırsak, rakamlar ilerisi için ümit verici olmuyor. Burada mücadeleci tarafımızı öne çıkarıp, kolaycılıktan kaçınalım. Zira Japonya pazarına bir giren ve güven sağlayan ihracatçılar kalıcı olmaktadır.
Japonya'ya ihracat yapan firma sayısını ve en önemlisi de ihracat rakamlarını yukarı çekmenin gerek şart olduğu aşikâr. Bunun için de bu pazarı hedefleyen ihracatçılarımızın, Japon pazarının özelliklerini ve Japon iş adamının davranışlarını öğrenmesi ve öğrendiklerini nasıl uygulayacağı konusunda bilgilendirilmesi gerekli.
Bu bilgileri değişik kaynaklardan elde edebiliriz, www.igeme.gov.tr adresinde "ülke masaları" bölümünde bulabileceğiniz Japonya ülke raporu bunlardan birisi. Ayrıca Japonya dış ticaret kuruluşu "JETRO" web sayfasına ( www.jetro.go.jp ) bu ülkeye ihracat yapmak isteyen ihracatçılar için detaylı bir "Japonya'da iş yapma rehberi" yerleştirmiş. Kuşkusuz internet üzerinde dolaşıp biraz daha detay yakalamak olasıdır. Okuma özürlü bir toplum olduğumuzdan hareketle, İGEME, İhracatçı Birlikleri gibi kuruluşlarımızın ara sıra tertipledikleri ülke günlerine, o ülkede başarılı çalışmalar yapan iş adamlarını davet etmelerinin çok yararlı olacağını düşünüyorum. Özellikle Japonya gibi gizemli ülkelerde iş yapma başarısını yakalayabilmiş iş insanlarımızın, bu seminerlerde konuşmalarının ve bilgilerini paylaşmalarının faydaları sonsuz olacaktır. Başarılı ihracatçılarımızın ticari sırlarını kendilerine saklayıp, genel çerçevede uygulama inceliklerini çekinmeden anlatmaları ülke yararına olacaktır. Ortak menfaatlerimiz söz konusu olduğunda İMECE geleneğimizin her yerde yaşatılması gerekliliği hemen ortaya çıkıyor.
Rekabeti birbirimizle değil diğer ülkelerin ihracatçıları ile yapalım.