Japonya Merkez Bankası ve Petrol
Uraz Çay / Saxo Capital
Sene başından itibaren risk algısı ve çoklu varlık fiyatlamalarını etkileyen dört unsur karşımıza çıkıyor. İlki merkez bankaları politikaları. Geçtiğimiz hafta Japonya’nın negatif faiz uygulamasına geçmesi ve Draghi’nin mart ayında tahvil alım programında revizyona gidilebileceğinin sinyallerini vermesi piyasa tarafından Fed’in “normalleşme” sürecinin oldukça yavaş gerçekleşeceği şeklinde fiyatlamalara neden oluyor. Fed fon vadelilerinde ikinci faiz artışı için 50% üstü olasılık 2016 ikinci yarısında karşımıza çıkarken normalleşme sürecinin gecikmesi varlık fiyatlamalarında “iyi verinin iyi anlaşılması” sürecini de geciktiriyor. Japonya ve Avrupa tarafından likidite arttırıcı adımlar/sinyaller gelmesi kısa vade de riskli varlıklara alım getirirken merkez bankalarının enflasyon hedeflemelerini yakalamadaki problemin ikinci plana atılmasına neden oluyor. Bu hafta Fed başkanlarından Stanley Fischer’ın faiz artışı için önceden belirlenmiş bir yolun olmadığını belirtmesi Mart toplantısı öncesi ABD ekonomik verilerine piyasanın çok daha önem vermesine neden olacaktır. FED ve diğerleri olarak özetlenebilecek merkez bankaları politikalarında mart ayı oldukça kritik. İkinci olarak Çin büyüme problemleri. Bu hafta açıklanan imalat verilerinin daralma bölgesinde kalmaya devam etmesinden daha önemlisi hizmet sektörü büyümesindeki güç kaybı. Çin tarafında ekonomideki dönüşümün oldukça uzun sürecek bir süreç olup sert iniş/yumuşak iniş tartışmalarından ziyade uzun iniş senaryolarının fiyatlamalara etkisini düşünmemiz gerekiyor.
Üçüncü olarak petrol fiyatları. Fiyatlardaki düşüşe paralel petrol gelirinin oldukça önemli bir yere sahip olduğu ülke bilançolarında sorunlar devam ediyor. Azerbaycan kredi notu S&P tarafından yatırım yapılabilir seviyenin altına indirilirken Nijerya’nın Dünya Bankası’ndan $3.5 milyar kısa vadeli borç talebinde bulunması ve Rusya’nın stratejik öneme sahip olmayan şirketlerde halka arz sürecine başlayabileceğinin sinyallerini vermesi fiyatlardaki düşüşün sürmesi durumunda risk algısını bozabilecek birçok senaryonun tekrardan gündeme gelmesine neden olabilir. Son olarak şirketlerin bilanço açıklamaları. Foreks piyasalarındaki volatilitenin şirketlerin ciro ve kar büyümelerine negatif etkileri.