İzmir, film turizmi için alternatif olabilir

İnsan, Yeşilçam dönemi Türk filmlerini izlerken, bunların neredeyse amatör bir mantıkla çekildiği duygusuna kapılıyor. Bunu o dönemin sanat anlayışı ve sinemacılık tekniği anlamında söylemiyorum. Bugün olsa, sponsorları, promosyonları, gizli reklamları, şarkı albümü derken herşeyi paraya çevrilebilecek bir filmin, gişe gelirleriyle yetinmesi yaratıyor bu duyguyu.

Şimdilerde böyle değil. Bir sinema filmi ve ya televizyon dizisi, yapımcısına gişe ve reklam gelirleri kadar diğer yan getirilerden de para kazandırıyor. İşin en güzel kısmı ise kazananlar arasında filmin-dizinin çekildiği mekanların da bulunması. Bu mekanlar çektikleri ziyaretçilerle önemli bir turizm unsuru olma yolundalar.

Son yıllarda önemi artan ‘film turizmi’ için en şanslı bölgelerden biri de Ege. Çanakkale’den Muğla’ya kadar olan bölgede film çekimi için uygun ve turizmde gelişme potansiyeli olan o kadar çok belde var ki, bir çırpıda aklımıza gelenleri Geyikli, Milas, Ildırı, Ödemiş, Seferihisar, Gökova, Didim, Çeşme olarak sıralayabiliriz. Bunların her biri geçen yıl bir ya da birkaç filme ev sahipliği yaptılar. Sözkonusu dizi ve filmlerin bu bölgelerin tanıtımına yaptığı katkı inkar edilemez. Ama bir eksikliği de dile getirmemiz lazım.

Bu filmlerin neredeyse tamamı yaz aylarında, yani turizmin en yoğun olduğu zamanlarda çekiliyor. Dolayısıyla hem çekilirken yarattığı katma değer, hem de yayınlandığında ortaya çıkan tanıtım unsuru bu dönemi kapsıyor. Oysa, Ege’deki turistik beldelerin hemen hepsinin ortak sorunu sezonun 2-3 aylık zaman dilimine sıkışmış olması. Pek çok ilçenin yaz aylarında turist çekmekle ilgili bir sıkıntısı zaten yok. Mesele, yılın diğer zamanlarını hareketlendirmek.

Film turizmi bu anlamda önemli bir fırsat olabilir. Film ekipleri ölü sezonda bu bölgelere çekilebilirlerse, hem bu beldelerin deniz-güneş-kum dışındaki güzellikleri de tanıtılmış olur, hem de sezon dışında bir hareketlilik sağlanır.

Elbette, “buyurun gelin” demekle yapımcı ve yönetmeleri bir yerlere çekmek mümkün değil. Bunun için ciddi emek ve yatırım gerekir. Yerel kaynaklarla, belki çok ortaklı bir yapıyla büyük bir plato kurulabilir örneğin. İnsan kaynağı, konaklama olanakları, iklimi, ulaşım altyapısı ile özelde İzmir, genelde Ege bölgesi film turizmi için alternatif olabilir. Kent dinamiklerinin konuyu gündemlerine almasında fayda var.