İzmir, dünyanın 25 teknoloji üssü arasına nasıl girer?

Selin ARSLANHAN
Selin ARSLANHAN YENİDEN KEŞİF [email protected]

Birkaç hafta önce, Başbakan ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı’nın katılımıyla İzmir Teknoloji Üssü projesinin imza töreni yapıldı. Urla’nın teknoloji üssü olması için çalışmaların başlatılacağı son birkaç yıldır konuşuluyordu. Lansmanda, teknoloji üssünün 9,5 milyon metrekare arazi üzerine kurulacağı, uzun vadede 1 milyon metrekare kapalı alana sahip olacağı duyuruldu. Burada küresel ve yerli şirketlerin Ar-Ge ve teknoloji geliştirme faaliyetlerini gerçekleştirmesi bekleniyor. Neredeyse lansmanla aynı günlerde, CBInsights, dünyadaki 25 teknoloji üssünü konu alan bir rapor açıkladı. Teknoloji söz konusu olduğunda dünyada akla gelen ilk 25 teknoloji üssü sıralandı. Aşağıda teknoloji yatırımlarının son yıllardaki değişimine göre sıralanan 25 merkezi görebilirsiniz. Silikon Vadisi neredeyse tüm göstergeler açısından hala öncülüğünü korusa da, son yıllarda belirgin bir şekilde eski performansını kaybettiğini izlemek mümkün. Bu nedenle Silikon Vadisi küçülenler arasında yer alırken, Pekin ve Şanghay hızla büyümeye devam edenler arasında bulunuyor.

Raporda, teknoloji yatırımları, küresel şirketlerin ilgisi, startup yoğunluğu, exit (çıkış) sayıları gibi göstergelere göre değerlendirilen 25 yer arasına Türkiye’den giren olmadı. Hatta son birkaç yıldır gündememizde olan İzmir teknoloji üssü çalışmaları henüz etki etmemiş olacak ki, önümüzdeki yıllarda ilk 25 arasına girme potansiyeli taşıyan 6 yer arasında da Türkiye yok. Potansiyel taşıdığı belirtilerek sıralanan listede Türkiye’den bir yer yok ama Çin’de Pekin ve Şanghay’a rakip olabilecek iki bölge daha 25 teknoloji üssü arasında yer almaya aday. Bunun yanı sıra aday bölgeler arasında Singapur da var. Hani şu bizim en küçük ilimiz Yalova’dan da daha küçük olan yer.

Raporda, ne mevcut listedeki teknoloji üslerini analiz ederken ne de potansiyel taşıyanları değerlendirirken hiç metrekare karşılaştırmasına rastlamadım. Hatta o bölgede bulunan şirket sayısına ilişkin bir karşılaştırma da görmedim. Şirket sayıları ancak işbirliği anlaşmalarıyla, gerçekleşen exitlerle birlikte anılıyor. Teknoloji üslerinin başarısı, metrekare hesabından ve içinde bulunan şirket sayısından ziyade, çıktıları analiz eden göstergelere dayandırılıyor. Örneğin bizim bölgemizdeki parlayan teknoloji üssü olan Tel Aviv’in başarısı, yabancı yatırımcıların ilgisinden kaynaklanıyor. Tel Aviv’de teknoloji üssüne yapılan yatırımların yüzde 71’inde yabancı yatırımcılar da yer alıyor. Son yıllarda Amerika’nın yanı sıra Avrupalı yatırımcıların ve teknoloji şirketlerinin Tel Aviv’e yoğun ilgisi görünüyor. Bir diğer başarı göstergesi ise, kurumsal şirketlerin teknoloji üslerine ilgisi, yaptıkları yatırımlar ve işbirlikleri. Burada Asya’daki merkezler öne çıkıyor. Tokyo, Pekin ve Şanghay’da teknoloji üslerinin en önemli aktörleri kurumsal şirketler. Hangzhou’nın listeye girmek için potansiyel taşımasının nedeni de, Alibaba’nın genel merkezinin orada yer alması ve teknoloji aktivitelerini orada yoğunlaştırması.

İzmir’i bu listelerde görebilmemizin yolu, yapacağımız inşaatın büyüklüğüne, metrekareye, şirket sayısına dikkat çekmenin yanı sıra, şimdiden birkaç başarı hikayesi çıkarmaya odaklanmaktan ve somut çıktılar hedeflemekten geçiyor. Örneğin İzmir teknoloji üssü lansmanında yatırımcılar ve küresel şirketlerle yapılan anlaşmalar duyurulabilseydi işimiz kolaylaşırdı. Geçtiğimiz yıl yazdığım bir yazıda bu işin en son Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’nde nasıl yapıldığını anlatmıştım (https://medium.com/@selinarslanhan/ nedir-bizdeki-bu-akıl-tutulması-f282e5150221). Lansman sırasında tam 11 farklı sektörden 12 global şirketle işbirliği anlaşması imzalamışlardı. İmzanın ötesinde kiminle ne yapılacağını somut adımlarla açıklamışlardı. İzmir’in inovasyon ekosisteminde son yıllarda çok önemli bir hareketlenme var. Bu kesinlikle umut verici. Teknoloji üssü olarak konumlandırmak için de en iyi yer olduğunu düşünüyorum ama İzmir ekosistemini ilk analiz etmeye başladığım günlerden beri söylüyorum: En temel eksik küresel bağlantılar ve şirketlerle gerçek işbirlikleri. Ancak bunları tamamlamaya yönelik mekanizmaları hayata geçirmek, İzmir’i teknoloji üssü yapar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Unicorn adayları kimler? 20 Şubat 2019