İyiler sonunda mutlaka kazanır
Geçen hafta DÜNYA Gazetemizin muhteşem organizasyonu ile İstanbul Finans Merkezinde “İklim Ekonomisi Zirvesi” vardı. Kusursuz, dolu dolu, fark ve farkındalık yaratan.
Emeği geçen herkese tekrar teşekkürler. Niye kusursuzdu örnek vereyim. Otoparkta herkesin bilgisi vardı ve katılımcıları hemen doğru yere yönlendirdiler. Yer veya kat aramak ile uğraşmadı kimse. Genelde bu ince detaylar bu tarz organizasyonlarda atlanır. O sayede Ekol TV’deki canlı yayına yetiştim.
CEO’muz Burcu Kösem beni aramıştı. “Cüneyt Hocam, Dünya Gazetemiz aynı hızla yoluna devam edecek. Senden düzenli yazılarını bekliyoruz” dedi. Zor günlerdi kesin. Küllerinden doğuyordu Anka Kuşu.Ve bu sene bence o sene. İyiler mutlaka kazanıyor. Aralık’ta Azerbaycan Türkiye Yatırım Forumunda Dünya Gazetesi ekibi olarak Bakü’deydik. Yine dolu dolu geçen bir organizasyondu. Ekol TV’de Cuma sabah haberlerinde zirveden bahsederken, “sanırım öncekinin devamı bu” dedim. CEO’muza da devamı gelmeli dedim. Devamı geliyor, benden söylemesi.
Sürdürülebilirlik finansmanı konuşuldu
Sürdürülebilirlik finansmanı konuşuldu. Yeşil tahviller, özel fonlar, bankacılık, kredi, borsa, enerji tüm başlıklara değinildi. İlgi çok yüksekti. Normalde bu tarz organizasyonlarda protokol ayrılınca katılım düşer. Öyle olmadı. Ziraat Bankası Oditoryumu her panelde doluydu. Ben de notlarımı aldım. “Tahvil, Kredi, Borsa ve Fonlarda Yeşil Dalga Oturumu’nun” katılımcılarından, Londra Borsası Orta ve Güney Avrupa Başkanı Axel Kalinowski’nin “yatırımcılar belirsizlik sevmez” demesi önemliydi.
Globaltürk Capital Kurucu ve Yönetici Ortağı Barış Öney’in, dünyada başta ABD olmak üzere karar vericilerin gidişatla ilgili bir fikri olmadığını, bunun da küresel sermaye hareketlerinde yön bulmada sorun yarattığı cümlesi dikkatimi çekti. Aç parantez, AB seçimleri ile küresel piyasalar iyice karıştı. En büyük ihracat pazarımızdaki küreselleşme ve birliğe karşı partilerin galibiyeti sonrası dış ticaret, kur, enflasyon, faiz ve diğer değişkenleri gözden geçirmek gerekecek. Kapa parantez, faiz indirim döngüsüne giren merkez bankaları ile baz etkisi ve turizm gelirleri önemli beklentiler.
Enerjiye son 20 yılda cari açığın 1,5 katı para ödendi
Kapanış sunumunda iklim krizi ve ekonomik etkileri üzerine çarpıcı slaytlar vardı. 20 yılda toplam cari açığın 1,5 katı daha fazla enerjiye para ödediğimiz verisi en çarpıcı olandı. İrrasyonel denilen dönemde dış ticaret açığının neredeyse %90’ı (altın ve) enerji iken, enerji fiyatlarının ana etken olduğunun da kabulüydü aslında.
İklim Ekonomisi Zirvesinin temel teması “Sürdürülebilirlik Finansmanı” idi. Sürdürülebilirlik kelimesi aslında insanlığın (dünyanın) devamı için. “İtirazım var” yazımda atıf yapmıştım. “İktisat iktisat içindir” diyen ortodoks, “iktisat insan içindir” diyen heterodoks iktisat kabulü vardır (Tüleykan & Bayramoğlu, 2022).
Dünyanın iklimi değişiyor
Sunumun sonunda ekonomik verilerin ve ortodoks programın özeti de vardı. Her makro değişken vardı. Ancak bir tek şey yoktu. Emekliler, asgari ücretliler, akademisyenler, işçiler. Kısaca insan. Diğer bir deyişle lokaller. Zirvenin konusu sürdürülebilirlik olunca heterodoks iktisadın alt başlıklarından yeşil iktisat ve nöro iktisadı buradan biz yine hatırlatmış olalım. Swaplar ile ilgili burada çok yazdım. Rezervlerden düşülmez diye. Nitekim carry trade swaplar ile gelen rakamları ana akım geçmişten farklı olarak rezervlerin içinde sayıyor. Ancak ulusal bankaların swap miktarı ile yurtdışı yerleşiklerinki yer değiştiriyor. Bu konuya da daha önce dikkat çekmiştim.
BRICS+ kendi ödeme sistemini ve parasını çıkarıyor haberi vardı yine geçen hafta. Derken birçok ülkenin, biz dâhil, katılım niyeti haberleri çıktı. Dünyanın iklimi değişiyor. Rusya satın alma gücü paritesine göre dördüncü büyük ekonomi oldu. Çin ilk sırada. Her ikisi de ana akıma göre üç ay dayanamayıp batıyordu oysa. Nayib Bukele Rusya’ya ambargoların tahıl, emtia, maden, enerji varken niye işlemeyeceğini söyledi.
Bernanke ve Blanchard (Mayıs 2024) AB ve ABD’de enflasyonun enerji, gıda ve arz şoklarının çözülmesi ile düştüğünü, (asgari) ücretlerle alakası olmadığını “The Peterson Institute for International Economics” makalelerinde yazdılar. O esnada bizde asgari ücret ile enflasyon arasında ilişki olmadığını iddia etmenin bilim dışı olduğu söyleniyordu.