”İyi”den ”Mükemmel” Şirkete
Yıl sonuna kadar mutlaka bitirmek için kendime söz verdiğim kitaplardan biri de, Robert Hogan'ın "Kişilik ve Kurumların Kaderi" idi.
Sözümde durdum, yılı kapamadan kitabı büyük bir ilgi ile okudum.
Hogan kitabın üçüncü bölümünde, "…iş dünyasıyla ilgili kitapların pek çoğu saçmalıklarla doludur, ama Collins'in kitabı İyiden Mükemmele bir istisnadır" diyordu.
Boyner Yayınları'ndan çıkan kitabı okumuştum; hafızamı yokladım, çok şey kalmadığını anlayınca, yeniden okumaya karar verdim. Yılın "kitap okuma kontenjanını" aşarak doldurmuş oldum.
Collins'in kitabı bir ekibin kapsamlı araştırmasına dayanıyor:
Daha ilk adımdaki saptamalar
Eğer kurumunuzu başarılı kılmak istiyorsanız; kurumun örsünde dövülmüş, "içerden gelen birini" tepe yönetime getirin.
Şirket yöneticilerine ödenen ücret ile performans arasında doğrudan bir ilişki olmadığını bilerek yola çıkın.
İyi tanımlanmış bir stratejiye sahip olun; uzun vadeli planlamaya gereken zamanı ayırın.
Ne yapmak gerektiğine kafa yorduğunuz kadar, ne yapmamak gerektiği üzerinde de düşünün.
Teknolojilerin dönüşümleri hızlandırabileceğini ama dönüşümleri yaratamayacağını iyi kavrayın.
Vasatlığa razı olmanın gelişmenin önündeki engellerden biri olduğunu kavrayın.
Doğru koşullar yakalayabildiğiniz zaman motivasyon büyük oranda kendiliğinden yaratılır.
Devrimci bir atılım yapmak için ille de devrimci süreçlere ihtiyacınız yoktur.
İyiden mükemmele yol alan şirketlerin hepsi iyi makroekonomik koşullara sahip değildir; performansı mükemmel koşullar değil, bilinçli tercihlerin yarattığını akıldan çıkarmayın,
Mütevazı ve dingin liderlik
İyiden mükemmele yol alan kurumların ortak özelliklerinden biri de, "...mütevazı ve sakin liderliğe" sahip olmalarıdır.
Eğer bir şirketin yöneticisi, koşullar ne denli olumsuz olursa olsun, "…başarıyı yakalayacak bir yol ve yöntem bulunacağı inancına kilitlenmiş" ise sonuç büyük bir olasılıkla olumlu olacaktır.
"Disiplin kültürü ile beslenmiş girişimcilik ruhu" başarı yolunu aydınlatan ışıktır.
Başarılı kurumlarda, "... kişisel alçak gönüllülüğü çelik bir mesleki irade ile" destekleyen önderler vardır.
Eğer kurumunuzu işler hale getirmek istiyorsanız, "…çıkarları ve ünü" peşinde olan değil; "…başarmanın tadına odaklanmış" liderler arayın.
İşleyen kurumları "…katı ama acımasız olmayan" liderler yaratır.
Bir kurumun sürdürülebilir başarı elde etmesi, "ne? " sorusu ile değil " kim?" sorusuyla hareket etmesine bağlıdır.
İşleyen kurumlar yaratmanın özünde, "…doğru insan ile yola çıkmak" vardır.
Uzun dönemli geleceği güven altına alan kurumlarda, "…kişisel hırslar,kurumsal hırslara" dönüştürülmüştür.
Yalınlık derinliğin zıddı değil
"Dahi en karmaşık şeyi, en yalın anlatabilendir" diye bir tanım yapılır. Kurumlarda başarı, "derinlik algılaması ile yalınlığı" birleştirerek sağlanıyor.
İlkeli tutku, vasattan uzak durma, girişimcilik ruhu, esneklik ve hız ihtiyacı, özgürlüğü sorumluluğa dönüştürme becerisi, doğru ve yeterli kaynak tahsisi, organik bütünü gözden ırak tutmama, süreklilik kazanmış gelişmeye odaklanma vb. bir dizi konuda yalın, ayrıntılı ve aydınlatıcı bilgiyi yeniden anımsadım. Jim Collins'in "İyiden Mükemmele" adlı kitabını bir kez daha okuyarak. Levent Cinemre dilimize aktarmış kitabı. Bugünü anlamak isteyen herkesin işine yarayacak anlamlı bilgiler bulabileceği bir çalışma. Bence iş dünyası içindeki insanlar okumalı.
İnsan, kimi zaman çok önemli olan şeyleri gözden kaçırabiliyor. Benim çok geç kalmış bir "…kitap vefam" olsun bu yazı. Hogan ve Collins'i birlikte okumak gerçekten öğretici…