İyi seneler
Yeni bir yıl geliyor. Yeni yıllar taze umutlar getirir. Aydınlık umutlar karamsarlığı arkaya atar. Yeni yıl coşkuyla başlar. Coşku iyimserliği besler. Belki bütünüyle belki geçici bir süre karamsarlıklar terk edilir. Yeni yıldaki kutlamalar iyimserliğe adım atmanın simgesi gibidir. Yılın geldiği gece insanlar şu veya bu şekilde eğlenirler, yeni yılı kutlarlar. Sonrası, yılın bütününe yayılan oldukça uzun bir dönemdir. Akan zaman yılın başındaki tabloyu değiştirir. Günlük gailelerin peşinde koşan insanlar çoğu kez iyimserliği ve coşkuyu unutmuş gibi davranırlar. Günlük gelişmeler soru işareti ile karşılanır, olumlu gelişmeler karşısında ikna olmakta zorlanır insanlar. Bu çerçevede genel kalıp karamsarlıktır. Hepimiz yıl içindeki günlük gelişmelere bakıp, karamsar sonuçlar üretmekte neredeyse ustalaşmışızdır. Bunun maliyeti iyi gelişmeleri ıskalamak olur.
Bu açıdan ilginç bir yılı bitiriyoruz. Yılın ilginç olması önceki yıllarda hakim olan kimi trenlerin değişmeye başladığı yönünde işaretler vermesinden geliyor. Aslında bir süredir dozu gittikçe azalsa da kriz koşullarında yaşıyoruz. 2007-2008 krizi hem sert hem de uzun süreli bir kriz oldu. Pek çok ülkede yaşam koşulları kriz öncesine kıyasla önemli ölçüde geriledi. Kriz koşullarında yaşamak insanları karamsarlığa boğdu. 2017 yılı bu açıdan ilginç bir yıl oldu. Yıl içinde yine birçok olumsuzluk yaşandı ama yılın sonuna doğru iyi haberler almaya başladık. Örneğin, 2017 küresel krizden çıkışın artık oldukça belirgin hale geldiği bir yıl oldu. Uzun süren kriz koşullarının ardından başta gelişmiş büyük ülkeler olmak üzere hemen bütün ülkeler ilk kez birlikte olumlu bir büyüme performansı sağladılar. En umutsuz vaka olarak anılmaya başlayan Avrupa’da dahi pozitif büyüme yakalandı. Kriz sonrasında herkesin başına bela olan büyüyememe illetinin aşılmakta olduğu sinyalini verdi bu gelişme. Büyüme hızları yükseldi.
Özel yatırım hacmi arttı. Küresel ticaret hızlandı. Teknolojik gelişme yeni bir atılımın ilk işaretlerini vermeye başladı. Kısacası, ekonomide algı ve duygu olarak oldukça depresif sayılan bir dönemden çıkıldığı izlenimi doğdu. Trump ve benzeri gibi olgular hala risk üretmeye devam ediyor ama karamsarlık eski cazibesini kaybetti, iyimserlik yayılmaya başladı.
2017 yılında ekonomideki bu olumlu gelişmeye paralel olarak toplumsal ve siyasi alanda da iyimserliği uyaracak gelişmeler oldu. Geçtiğimiz yıllarda dünyayı kasıp kavuran terör ve şiddetin durakladığı ve gerilemeye başladığı izleniminin ortaya çıkması bu gelişmelerin başında geliyor. Böyle yorumlamakta yanılmadığımı sanıyorum ama sıcak çatışma ivmesinin de yavaşladığı bir yılı bitiriyoruz. Sıcak çatışmanın yatışma eğilimi gösteriyor olmasının birçok siyasi ve jeopolitik yansıması olacak kuşkusuz. En önemli yansıma da bu gelişmenin iktisadi risklerde gözlenen gerilemeye ciddi katkı veriyor olması.
Aslında yer küre hep karışık ve çekişmelidir. Bazı dönemlerde bu karışıklık ve çekişmeler tırmanır. Bu gün de böyle oluyor. İster silah baronlarının bitmez tükenmez iştahları deyin isterseniz yeni bir yerleşim ve paylaşım modelinin dayatılma kavgası olarak tanımlayın sonuç değişmiyor. Yaşadığımız irili ufaklı krizler, ülkelerin yalnızlaştırılıp sıcak çatışmaya itilmeleri, sokaklara yayılan terör ve bunların yarattığı insan kayıpları sonuçta yer kürede hummalı bir arayış olduğunu gösteriyor. Küresel krizden bu yana ekonomi ve siyaset dünyasını çevreleyen ve ana hatları gittikçe belirli hale gelen bir değişim sürecinden geçiyoruz. 2017 yılının bu arayışı daha somutlaştırdığı ve sonuna yaklaştırdığı kanısındayım. Bu gelişmenin 2018 yılında insanları çatışmadan uzak, görece sakinleşmiş bir siyasi ortama ve riski düşük bir ekonomi dünyasına yakınlaştıracağını düşünüyorum. Ona buna bakmayın. Lafazanlığa kulak asmayın. Dünya bu tür çalkantılara alışıktır. Sonu hep aydınlık olmuştur. Yine böyle olacaktır. Enseyi karartmayın. Hepinize sağlıklı, mutlu ve bereketli bir yıl diliyorum.