İyi kazandıran işler

Küçük kardeşin sırrı

Bizim gençliğimizde anlatılırdı... İki kadın yıllardan sonra yolda karşılaşırlar. Birisi diğerine sorar: "Sizin çocuklar okudu mu? Ne iş yapıyorlar?" Diğer kadın cevap verir: "Bir numara, doktor çıktı. Devlette çalışıyor. Kıt kanaat geçiniyor. Sağ olsun küçük kardeşi, bizim dört numara, yardım ediyor, yoksa hali harap. İki  numara, mühendis oldu. Özel bir şirkette çalışıyor. Kıt kanaat geçiniyor. Sağ olsun küçük kardeşi, yardım ediyor. Üç numara sosyal bilimci. Üniversitede kaldı. Kıt kanaat geçiniyor. Sağ olsun küçük kardeşi, yardım ediyor." Diğer kadın ağzı açık dinlemektedir; sorar; "Maşallah , küçük kardeş herkese yetiyor. O ne okudu? Ne iş yapıyor?" Bizim kadın cevap verir: "O okumadı haylaz. Nişantaşı’nda bir apartmanda kapıcı. Ama iyi kazanıyor. Onun sayesinde bütün aile geçinip gidiyoruz."

Bir haber

BBC’de ilginç bir haber vardı (Quora Column/ 17 August 2014/ Surprising salaries for jobs you’d never imagine.) Bu haberi okuyunca yukarıdaki kapıcı olayı aklıma geldi. Bakınız hiç tahmin etmeyeceğiniz işlerdeki insanlar ne kazanıyormuş:

- New York şehrinde Metropolitan Opera’daki dekorları yapan marangozun yıllık kazancı 500 bin doları aşıyormuş.

- New York’ta iyi para kazandıran işlerden birisi de vinç operatörlüğü imiş. Bunun da yıllık geliri 500 bin dolar civarında imiş.

- Beklenmedik derecede iyi para kazandıran bir iş de köpek gezdiriciliği. Bir kerede 8 köpeği birden gezdirebiliyorlarmış. Her bir seans 3 saat sürüyormuş. Günde 6 saat çalışıyorlarmış. Yıllık kazanç 96 bin dolar civarında imiş.

- Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bir diğer ilginç iş, yüzme havuzu bakımı. Yaptıkları şey, havuzun temizlenmesi, suya gerekli kimyasalların eklenmesi. Bir havuzun haftada bir 45 dakikalık temizlik ve bakımı oluyormuş. Yılda 6 ay çalışılan bir iş. Yıllık kazanç, 60 bin dolar civarında.

- Öte yandan Hindistan’da bir kuaförün günlük geliri 500 dolar civarında olabiliyormuş.

Bizde hangi meslektekiler iyi kazanıyor?

Bizim ülkede benim dikkatimi çeken, geliri şaşırtıcı biçimde iyi, her dönemde geçerli  iki iş var. Birincisi, milletvekiliği. İkincisi, iktidar gazeteciliği. 

Bizim ülkede milletvekili olmak kıyak iş. Eğer parti genel başkanınızın gözüne girerseniz, yeniden adaylığınız garanti. Tek koşul, "Ben bilmem, Genel Başkanım bilir" demek, onun sözünden çıkmamak. Alınan ücret, gayet iyi. Ve iki yıllık bir vekillik bile kişiye emeklilik hakkı kazandırabiliyor. Emekli maaşı da nefis: 7 bin 479 TL. Hem de bu kıyak emeklilik nasıl bir ülkede? Emekli olmak için erkeklerin en az 25, kadınlarınsa en az 20 yıl çalışmak zorunda olduğu bir ülkede. Emekli maaşının çoğunun yoksulluk sınırının altında kaldığı, emeklinin yaşamak için çalışmak zorunda kaldığı, çalıştığı için de o kıytırık maaşından kesinti yapıldığı bir ülkede.

Bir diğer kıyak iş de, "iktidar gazetecisi" olmak. Her dönemde geliri iyi olan bir iş. Her dönemde de gündöndü gibi dönen, her iktidarın eteğine  yapışanlar olduğu gibi, her dönemin yarattığı yeni yetmeler de oluyor. Kazançlarının  ne olduğunu bilmiyorum. Ama yaptıkları işe bakınca, ne kadar kazandıklarını tahmin edebiliyorum.  Düşünün:  İktidar ne yaparsa yapsın, her yanlışı da kayıtsız şartsız savunacaklar. Her fırsatta koro halinde "Padişahım çok yaşa" diyecekler. Liderin kırdığı her pota sahip çıkacaklar, ya da "Valla abisi, öyle demek istememiştir" diye onarmaya çalışacaklar. Bütün bunları yapmak için çok iyi kazanmaları ve de çok sağlam midelerinin olması gerekir.

Sonuç

Üniversite yerleştirmelerinin de tamamlanmakta olduğu bugünlerde çocuğum şu okula giremedi diye üzülmeyiniz. Eğer bütün olay para ise, yukarıdaki örneklerden gördük ki iyi para kazanmak için ille de şu okulu bitirmek ve şu mesleği yapmak gerekmiyor. Ama  her şey para değil ki onuru ile yaşamalı derseniz, o da ayrı bir meseledir. Kişi, onurlu yaşamayı ilke edinmişse, hangi mesleği yaparsa yapsın zaten onun hiçbir bedeli yoktur.