İyi bir yönetici olmak için 1 dakika yeter!
Bu hafta çok özel bir kitabı inceleyeceğiz. Yönetim kitapları arasında kendisine haklı bir ün kazanmış olan “Bir Dakika Yöneticisi”. Kitabın yazarları Ken Blanchard ve Spencer Johnson’dır. Yayınlandığı 1982 tarihinden itibaren milyonlarca satılmış, tarihte yönetim alanında en çok satan kitaplar arasında girmiştir. Kitap yönetim konusunda pratik ve hemen uygulanabilir bir model ortaya koymaktadır. Pratikliği ve uygulanabilirliği kitabı vazgeçilmez bir başucu kitabı haline getirmiş, özellikle ABD’de yönetim alanında bir ekol oluşmasına sebep olmuştur.
Bu kitap, yöneticilere ve liderlere, çalışanları motive etme ve performanslarını artırma yollarını öğreten basit, etkili ve hızlı teknikler sunmaktadır.
Kitap hakkında
Hemen hemen herkesin bir zamanlar kötü bir yöneticisi olmuştur. Öte yandan iyi yöneticilerin bulunmasının bu kadar zor olmasının bir nedeni var: Çalışanları memnun edecek ve yine de harika sonuçlar verecek şekilde yönetmek kolay bir iş değil. Dahası, yöneticiler genellikle işe gömüldüklerinden, çalışanları yönetmek ve motive etmek için hızlı ve etkili araçlara ihtiyaç duyarlar.
Bir dakikalık yönetim felsefesinin ve modelinin devreye girdiği yer burasıdır: çalışanlarla yalnızca bir dakikalık etkileşimler kurarak, onları hem mutlu hem de üretken kılmak mümkündür. Kitap çalışanların neden balinalara benzediğini, birini azarlamanın bir alkoliği azarlayarak müdahale etmek gibi anlamsız olacağını ve bir çalışanın performans hedefini gözden geçirmenin neden bir dakikadan fazla sürmemesi gerektiğini eğlenceli bir olay kurgusu içinde açıklar.
Kitabın ortaya koyduğu temel fikir
Kitap yöneticilerin çalışanlarını etkin bir şekilde yönetmek için mümkün olduğunca az zaman harcarken nasıl olağanüstü sonuçlar elde edebileceklerini açıklar. Bir dakika yöneticisinin, üretkenliği artırmak ve şirketini dönüştürmek için yalnızca üç basit araca ihtiyaç duyduğunu anlatır. Bu yöntemler, yöneticilerin işlerinde başarılı olmalarına yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Kitap, üç anahtar kavramı anlatır: Bir Dakika Hedef, Bir Dakika Övgü ve Bir Dakika Eleştiri. Bu üç aracı kullanarak nasıl başarılı bir yönetici olabileceğinizi tarifler.
Bir Dakika Hedef: Bu kavram, yöneticinin çalışanıyla birlikte net ve ölçülebilir hedefler belirlemesini ve bunları yazılı olarak kaydetmesini önerir. Hedeflerin bir dakika içinde okunabilecek kadar kısa ve öz olması gerekmektedir. Bu hedeflerin sık sık gözden geçirilmesi ve çalışanın bu hedeflere ulaşma sürecini takip etmesi, yönetici ve çalışan arasındaki iletişimi güçlendirir ve işbirliğini artırır.
Bir Dakika Övgü: Bu kavram, yöneticinin çalışanlarının iyi performans gösterdiklerinde onları hızlı ve samimi bir şekilde övmesini önerir. Övgü, olumlu davranışları pekiştirir ve çalışanların motivasyonunu artırır. Yöneticinin övgüyü doğru zamanda ve gerçekçi bir şekilde sunması önemlidir.
Bir Dakika Eleştiri: Bu kavram, yöneticinin çalışanın performansında düzeltilmesi gereken bir alan olduğunda hızlı ve yapıcı geri bildirimde bulunmasını önerir. Eleştiri, somut ve öz olmalı; yönetici, çalışanın davranışını değil, davranışın sonuçlarını eleştirmelidir. Bu yaklaşım, çalışanın kendini savunmaya geçmemesini ve geri bildirimi kabul etmesini sağlar
Kitapta vurgulanan diğer yönetim becerileri
İş ve yaşam dengesi: Bir Dakika Yöneticisi, yöneticilere sadece iş performanslarını değil, aynı zamanda yaşamlarındaki dengeyi de önemseyerek daha iyi liderler olabilecekleri mesajını verir. İş ve yaşam dengesini gözetmek, çalışanların motivasyonunu ve genel memnuniyetini artırır.
Etkili iletişim: Kitap, yöneticilerin ve liderlerin etkili iletişimin önemini kavramalarına yardımcı olur. Açık iletişim ve düzenli geri bildirim, çalışanlarla sağlıklı ilişkiler kurmayı ve işyerinde daha iyi bir ortam yaratmayı sağlar. Kitap, yöneticilere doğru iletişim yöntemleri ve teknikleri konusunda rehberlik eder.
Güçlü iş ilişkileri: Bir Dakika Yöneticisi, yöneticilerin çalışanlarla güçlü ve güvene dayalı ilişkiler kurmasının önemini vurgular. Yöneticilerin, çalışanların değerli olduğunu ve takdir edildiğini hissettirmeleri, işyerinde sadakati, bağlılığı ve verimliliği artırır.
Esneklik ve adaptasyon: Kitap, yöneticilerin ve liderlerin değişen koşullara uyum sağlama yeteneğinin önemini anlatır. Yöneticiler, yeni durumlara adapte olabilmeli ve çalışanlarını da bu sürece dahil etmelidirler.
Öz-yönetim: Yöneticilerin kendi performanslarını ve hedeflerine ulaşma süreçlerini de değerlendirmeleri ve yönetmeleri gerektiğini belirtir. Bu, liderlerin kendi gelişimlerine de odaklanmaları ve sürekli öğrenme ve iyileştirme fırsatları aramaları anlamına gelir.
Takım çalışması: Bir Dakika Yöneticisi, başarılı liderlerin, çalışanların işbirliği yapmasını ve takım olarak çalışmasını teşvik etmeleri gerektiğini vurgular. Kitap, yöneticilere takım çalışmasını destekleyen stratejiler ve yöntemler sunar.
Sürekli gelişim: Kitap, yöneticilere ve liderlere, çalışanların sürekli gelişimine önem vermenin ve onları eğitim ve öğrenme fırsatlarıyla desteklemenin önemini hatırlatır. Bu, işyerinde inovasyon ve yaratıcılığı teşvik eder ve şirketin büyümesine ve başarısına katkı sağlar.
Önerim, her seviyeden yönetici adayları ve yöneticilerin bu kitabı altını çizerek okuması, hatta ikinci bir tur okuma daha yapmalarıdır. Özellikle ülkemiz gibi duygusallığın tepe noktada olduğu bir ülkede, yönetmek zorlaşmaktadır. Kitap bu anlamda rasyonel ve pratik modeli ile iyi yönetim için çok somut bir araç sağlamaktadır.