İyi bir fikir, her zaman sermaye bulur
Dünya Ekonomik Forumu raporuna göre, kadınların kariyer fırsatlarını engellemek, ülkenin ekonomik gelişimini de engellemek anlamına geliyor. Oysa bugün girişimcilik alanında cinsiyetler arasında önemli bir uçurum bulunuyor. Avrupa'da kendi işinde çalışan kadınlar, toplam nüfusun yüzde 34,4'ünü oluşturuyor. Türkiye'de ise kadın girişimci oranı yüzde 7.
Kadın girişimciliğinin en düşük olduğu sektörlerin başında teknoloji sektörü geliyor. Bu tüm dünya için geçerli. Örneğin Kaufmann Vakfı istatistiklerine göre, ABD'de girişimcilik faaliyetlerinin yüzde 35,3'ü kadın girişimciler tarafından gerçekleştirilirken, bu oran bilim ve teknoloji alanında büyük bir düşüş gösteriyor. Patent sahibi olarak bir şirket kuracağının sinyalini veren erkeklerin oranı yüzde 13 iken, kadınların oranı yüzde 5,65 ile sınırlı kalıyor.
Tara Lemmey ise bu konuda fark yaratan bir kadın. Girişimci, teknoloji uzmanı, inovasyon stratejisti olan Lemmey, teknoloji şirketi Net Power&Light şirketinin CEO'su. Net Power&Light üç boyutlu internet üzerine çalışmalar gerçekleştiriyor. Bugüne kadar 30'un üzerinde patentin eşyazarlığını yapan Lemmey, özel ve kamu sektörlerinde çok sayıda şirket kurmuş bir isim. Lemmey aynı zamanda yeni pazarlar yaratma konusunda dünyanın önde gelen kurumlarıyla işbirliği yapan stratejik innovasyon şirketi LENS Ventures'a başkanlık yapıyor.
Geçtiğimiz günlerde Özyeğin Üniversitesi'nde bir etkinliğe katılmak için Türkiye'ye gelen Lemmey ile teknoloji alanındaki bir kadın girişimci olarak, karşılaştığı zorlukları; teknolojiye dair yeni trendleri ve geleceğe yönelik beklentilerini konuştuk.
Lemmey'e göre kadın girişimciliğinin artması için öncelikli olarak hükümetlerin, kadınların ekonomik gelişim için vazgeçilmez bir değer olduklarını anlamaları gerekiyor. Bu kapsamda, kadın ve erkeklerin gelir düzeyinde eşitlik sağlanması gerektiğini de söyleyen Lemmey, özellikle kadın çalışan istihdam eden kadın girişimcilere önemli bir görev düştüğünü ifade ediyor. Lemmey'e göre kadınların düşük ücret almasının nedenlerinden biri de, kadınların iş dışında ilgilenmeleri gereken çok fazla konunun olduğu düşüncesi.
Sadece kadınlar değil, tüm çalışanlar için en fazla gelecek vaadeden sektörlerin bilim ve teknoloji olduğunu söyleyen Lemmey, "Yaşadığımız dünyayı yeniden yaratma fırsatına sahip olduğumuz için çok şanslıyız" diyor ve şu yorumları yapıyor: "Kadınlar, sadece kendilerinden değil, teknoloji ile ilgilenen herkese endişe ve korku ile yaklaşan bir dünyayı değiştirme yeteneğine sahipler. Kadınların bilim ve teknolojide başarılı olma fırsatları çok yüksek. İnsanlar dünyayı değiştirebileceklerini hissettiklerinde, inovasyon bunu takip edecektir. Dolayısıyla inovasyonu desteklemek, insanların en iyi dünyayı kurma yeteneğine sahip olduklarına inanmaları anlamına gelir. Bu süreçte hükümetlerin ve ya özel sektörün girişimciliği desteklemesi, başarılı girişimcilerin genç girişimcilere yatırım yapması da çok önemli."
Lemmey'nin, "Girişimcilerin karşılaştıkları en büyük sorun nedir?" sorusuna verdiği cevap ise ilginç: "Girişimciler karşılaştıkları en büyük zorluğun sermaye eksikliği olduğunu söylerler. Bu gerçekten büyük bir sorun, fakat girişimcilerin genellikle bu durumu yaşadıkları doğru değil. İyi bir düşünceyi destekleyecek sermaye her zaman vardır; önemli olan insanların doğru yerlere bakmalarını sağlamak ve bu düşünceye ihtiyacı olan bölgede işe atılmalarını sağlamak. Silikon Vadisi'nde bir iş, bir fikre sahip olduğunuzda başlıyor. Silikon Vadisi'ndeki çok sayıda girişimci işine, kendi evinin mutfağında, ya da garajında başladı. Ben de 10'dan fazla şirket kurdum, hiçbirine yatırımla başlamadım."
Türkiye'de herkes birbiriyle yemeğini paylaşıyor
Lemmey, bir süre önce Anadolu Üniversitesi'nde de gençlerle biraraya geldi ve girişimciliğin paradan çok, iyi fikirle ilgili olduğunu anlattı. Kendi hayatından örnekler verdi. "İyi fikir" ve "farklı bakmak" ne demek, Lemmey'den dinleyelim:
- "İlk şirketimi 10 yaşındayken kurdum. Oturduğumuz mahalledeki yaşlı hanımlardan birinin gazeteleri her sabah kapısının önünden çalınıyordu. Bir detektiflik şirketi kurmaya karar verdim. Sabah gazeteleri kimin çaldığını bulacaktık. Yaşlı hanımı ikna ettik. Gazete hırsızını bulduğumuzda bize para ödeyecekti. İlk dersimi o gün aldım. Düşündüğünüz işe yatırım yapmadan önce size para ödeyecek müşteriyi bulmalısınız."
- "Başkalarının fikirlerini satmak yerine, kendim girişimci olup kendi fikirlerimi gerçekleştirmek istiyordum. Bu nokta kendime bir müşteri buldum. İlk bulduğum müşteri çalıştığım teknoloji şirketinin CEO'suydu. O dönemde kendisine internetin çok önemli olduğunu anlatmaya çalışıyordum. O zaman ne wifi, ne de internet erişilebilirliği vardı. Uzun bir telefon kablosu buldum. Daha sonra CEO'yu öğle yemeğine çıkardım. Kasadaki görevliyi ikna ederek, kredi kartı cihazının bağlantı kablosu yerine kendi telefon kablomu bağladım. Kabloyu kasadan kendi masamıza kadar uzattım. Orada ise internete bağlanarak nelerin mümkün olduğunu gösterdim. CEO buna çok şasırdı. Sonuçta ben yeni mezundum ve o ise CEO'ydu. Sizde öyle olacaksınız, mezun olduğunuzda tecrübesiz olacaksınız fakat birçok CEO'dan farklı düşünen kişiler olacaksınız."
- "Bir kişiyi işe almak hassas bir nokta. Benim yöntemim şu: İşe alacağım kişiyi önce yemeğe çıkarıyorum. Eğer kendi yemeğini benimle paylaşıyorsa; fikirlerini de paylaşacaktır. Bu, ekip olma ruhunu taşıdığının göstergesidir. Her kültürün kendine has göstergeleri var. Türkiye'de herkes birbiriyle yemeğini paylaşıyor."
Yazara Ait Diğer Yazılar
Tüm Yazılar