İttifaklar vergiye nasıl bakıyor? (2)

Avukat Prof. Dr. Funda BAŞARAN YAVAŞLAR
Avukat Prof. Dr. Funda BAŞARAN YAVAŞLAR [email protected]

Millet İttifakı’nın “Ortak Politikalar Mutabakat Metni”ndeki vergiyle ilgili vaatler 25 başlıktan oluşmakta. Bunların yaklaşık üçte biri somut (ilk konut alımında tapu harcı almamak gibi), üçte biri ise verginin/harcın veya vergi avantajlarının (muafiyet, istisna, indirim) azaltılması/kaldırılması/yeniden düzenlenmesine ilişkin.

Hepsini ele alma imkanı olmadığından, metindeki -kanaatimce, ülke için- en önemli dört vaadi sıralıyorum: “saydam mevzuat-saydam uygulama, öngörülebilir vergi yükü, geniş vergi tabanı-vergi yükünün adil dağılımı, vergide yeşil dönüşüm, ekonomik etkinlik, etkili ve tarafsız denetim prensiplerine” dayalı kapsamlı vergi reformu; kayıt dışılıkla etkin mücadele ve bu bağlamda varlık barışı ile -ekonomik ve teknik gerekçesi olmayanvergi aflarına son; vergi denetimini siyasi baskı aracı olmaktan çıkarma; emlak vergisinde vergiye esas değer karmaşasına son.

Bu vaatler sorunların doğru saptandığını ama tam anlaşılamadığını gösteriyor. Başlıkların önemli kısmının içeriğini yansıtan ve vergi reformuna esas alınacağı belirtilen hususların çoğunun birer prensip değil nitelik olduğunu not düşerek, vergilendirmenin anayasal sınırlarını belirtelim: şekli hukuk devleti ilkesi (başta hukuki güvenlik ilkesi), maddi hukuk devleti ilkesi (başta eşitlik ilkesi, maddi eşitlik ilkesinin vergi hukukundaki görünümü olarak verginin mali güçle orantılı olması ilkesi), temel hak ve özgürlükler. Güvenceli ve adil vergi sistemi, bu üçgene uyumla sağlanır. Vergide yeşil dönüşüm ile ekonomik etkinlik, daha çok sosyal devlet ilkesiyle ilgili konulardır, aynen vergi avantajlarındaki gibi. Hukuk devleti ile sosyal devlet ilkeleri arasındaki denge, özellikle ölçülülük ilkesi temelinde iyi kurulmalıdır. Kayıt dışılık, Türkiye’nin kanayan yarasıdır; daha önce de belirttiğim gibi, vergi ve varlık affı uygulamaları zaten bu kayıt dışılığın sonucudur. Vergi denetimi sadece siyasi değil, her tür baskı aracı olmaktan çıkarılmalı ve inceleme Anayasa’ya uygun şekilde yeniden düzenlenmelidir. Vergiye değer esas/matrah ise, tüm servet vergileri bakımından sorunlu; gerçekçi bir yaklaşımla, vergi oranı/ miktarıyla birlikte hepsinde reforme edilmelidir.

Emek ve Özgürlük İttifakı’na gelince; bu İttifak’ın “14 Mayıs Seçim Mutabakat Metni”nde yer alan vergiyle ilgili vaatler üç tane: temel tüketim maddelerinden alınan vergilerin kaldırılması; az kazanandan az çok kazandan çok vergi; mevcut deprem vergilerinin amacına uygun kullanımı.

Daha fazla fikir sahibi olabilmek amacıyla, TBMM’de temsil oranı yüksek Halkların Demokratik Partisi’nin (Yeşil Sol Parti) 2023 Seçim Bildirgesi’ne bakıldığında şunlar görülmekte: konutu spekülasyon aracı olmaktan çıkarmaya yönelik artan oranlı rant vergisi; büyük sermayeye yönelik vergi muafiyet, istisna ve indirimlilerinin kaldırılması, bu gruba vergi affı getirilmemesi; kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılarak, büyük servetlerin vergilendirilmesi; servete ve gelire göre artan oranlı bir vergi sistemi oluşturulması; dolaylı vergilerin payının azaltılması.

Bu iki metin birlikte değerlendirildiğinde, özünde, sermaye/servet üzerindeki vergi yükünün artırılması ve dolaylı vergilerin azaltılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır. Bunlardan ikincisi, diğer ittifakların da vaatleri arasında. Gerçekten de, OECD 2020 verilerine göre, 38 ülke arasında dolaylı vergi yükünün en yüksek olduğu 3. ülke Türkiye’ydi, halen de yüksek. Dolayısıyla, bu sorunun çözülmesi zorunlu. Buna karşılık, sadece belli bir gruba yönelik düzenleme ve uygulamalar eşitlik ilkesine aykırı olur; burada özellikle verginin mali güçle orantılı olması ilkesini dikkate almak gerekir. Bu manada, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması, “kazanma”dan kasıt mali güçse hukuka uygundur. Mevcut deprem vergilerinden elde edilen gelirin, deprem yaralarını sarmak için yapılacak kamu harcamalarına ödenek olarak konmasında ise engel yoktur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İhtiyati haciz dalgası! 10 Eylül 2024