İTO üyelerinin ihracata ilk adımları

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ [email protected]

Son zamanların en moda deyimi ihracat yapmak oldu.

İç piyasada yaşanan sıkıntılar ve döviz kurlarının ihracata özendiren yükselişi, herkesi bu yöne baktırdı. Herkes konuşuyor, bir şeyler söylüyor amma yeterli eylem çok az.

Ancak, bu konuda yıllardır sessiz ve derinden amma istikrarlı olarak çalışan ve üyelerine ihracat konusunda destek veren birileri var.

Sözünü ettiğimiz bu kurum İstanbul Ticaret Odası (İTO).

2005 yılından bu yana yapılan ve neredeyse 300’e yaklaşan firmaya destek veren ancak son birkaç yıldır ara verilen İhracata İlk Adım Programı (İİAP) Başkan Şekip Avdagiç’in kararıyla yeniden hayata geçiriliyor.

Firmalarda aranılan koşullar da çok keskin değil amma yurt dışına satış yapmak için gereken iletişimin olmazsa olmaz ihtiyacı olan bir yabancı dil isteniyor. Firmalara gelen ihracat danışmanlarının birlikte çalışacağı iki eleman tahsis edilmesi gibi bazı zorunluluklar var.

Danışmanlar firmalara hedef pazar belirleme, yurt dışında müşteri bulma, malların yurt dışına sevkiyatı, ödemelerini güvenli bir şekilde nasıl alabilecekleri, ihracatta devlet destekleri gibi birçok konuda bilgi veriyor. Firmaların da bu bilgileri kullanarak istenilen çalışmaları yapmaları ve deyim yerindeyse “Balık tutmayı öğrenmeleri” sağlanıyor.

Bu projede asıl amaç danışmanların firmaya ihracat müşterisi bulup onlara o gün için ihracat yaptırmaları değil amma gelen danışman firmadan ayrıldıktan sonra firmanın, bu proje ile kazandıkları kendi yeterliliklerini kullanarak ihracata girmeleri veya var olan ihracatlarını kalıcı bir biçimde arttırmaları.

Projenin önemli unsurlarından birisi bu projede İTO’nun kendi kaynaklarını kullanması… Başka bir deyişle üyelerinden topladığı aidatları yine üyelerine çok önemli bir hizmet yapmak için kullanması ve ihracata destek verme sözlerinin lafta kalmayıp eyleme dönüşmesi.

Bu İİAP çalışmasına neden bu kadar yer verdiğimizi sorarsanız, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) çatısı altındaki diğer odaların da böylesi çalışmaları devreye aldığını düşünürsek 2023 hedeflerini yakalamak üzere yola çıkanların sayısı bir hayli artar.

Bu programın bence en önemli yanı, firmaların yoğun bir bilgilendirme ile ihracat yapabilme yeterliliği kazanmaları veya var olan yeterliliklerini arttırmaları. Zira, ihracatta neyi nasıl yapması gerektiği konusunda bilgisi olmayan bir firmaya sadece finansman yönünde sağlanacak olanaklar, onu parasal yönden rahatlatır amma ihracata yönlendirmez.

Türkiye’de çok az sayıda kurum veya kuruluşun buna benzer program yaptığını biliyoruz. Yeterli olmadığı da aşikâr…

Türk KOBİ’lerinin sayısına ve üretim yeterliliklerine baktığımızda, onların ihracata yönlendirilmelerinin ihracata katkısının ne kadar önemli olacağı su götürmez bir gerçek. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından yayınlanan, ilk 1000 ihracatçı rakamlarını incelediğimizde, yıllık ihracatımızın %60’a yaklaşan büyük kısmını büyük firmaların yaptığını görüyoruz.

TİM Başkanı sayın İsmail Gülle bir konuşmasında 71 bin ihracatçımız olduğunu belirtmişti. Demek ki ilk 1000 ihracatçı %60 yapıyorsa geri kalan 70 bin ihracatçı da %40 yapıyor. İhracatta görülen bu durumu tersine çevirmeye çalışalım…

Diğer odaların ve meslek örgütlerinin İTO’yu örnek almasını ümit ediyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019