İthalatta nelerden mi 'tasarruf' ediyoruz, işte dökümü...
Yılın ilk çeyreğindeki ithalat 49 milyar dolar oldu. Geçen yılın aynı dönemindeki 62 milyar dolarlık tutara göre yüzde 21 oranında yaklaşık 13 milyar dolarlık bir azalma var.
Mart sonu itibarıyla yıllık ithalat 210 milyar dolara indi. Böylece yıllık ithalatta 2017'nin ortasına, yani neredeyse iki yıl önceye döndük. 2017'nin haziran ayındaki yıllık ithalat 207 milyar dolardı.
İhracattaki artış da biraz hız kesiyor gibi. Geçen yılın tümünde 168 milyar dolar olan ihracat, mart sonunda yıllık bazda 169 milyar dolara ancak çıktı. Topu topu 1 milyar dolarlık artış var. İhracat geçen yıla göre ocakta yüzde 6, şubatta yüzde 3.3 arttıktan sonra martta yüzde 0.4 oranında da olsa geriledi.
Ama biz bugün daha çok ithalat üstünde durmak istiyoruz. Çünkü biliniyor ki dış ticaret açığında kaydedilen gerileme ihracat artışından çok ithalat düşüşüyle sağlanıyor. Dış ticaret açığı daralınca daha az cari açık veriyoruz ve bunu da ekonomideki iyileşmenin en temel göstergelerinden biri sayıyoruz.
İthalat düşüyor ama... Daha az ithalat yapılıyor olmasına düz bir bakışla kimsenin bir şey diyeceği yok elbette. Daha az para harcayan bir aileyi, şirketi düşünün; aynı durum.
Ama o aile daha az para harcamak durumunda kaldığı için daha az gıda maddesi alabiliyor ve çocuklarını iyi besleyemiyorsa...
O şirket daha az ara mal alabiliyor ve bu yüzden üretimini kısmak zorunda kalıyorsa...
★★★
İthalata konu mallar temelde üç ana grupta toplanıyor. Yatırım malları, ara mallar ve tüketim malları.
İthalat yılın ilk çeyreğinde geçen yıldan yaklaşık 13 milyar dolar daha az. Peki biz hangi grup mal ithalatından "tasarruf" ederek daha az ithalat yapmışız, önemli olan bu.
Yatırım malları ithalatında 1.9 milyar dolarlık azalma var. Toplam azalmanın yüzde 15'i yatırım mallarından kaynaklanmış.
Ham madde ya da ara mal ithalatındaki azalma 8.6 milyar dolar düzeyinde. İthalattaki toplam azalmada ara mallar tam üçte iki pay almış.
Üstelik ara mal grubu kapsamında tutarı açıklanmayan ve gizli veri sınıfında yer alan ham petrol var. Ağırlıkla ham petrolden oluşan gizli veride ithalat azalmamış, aksine 1.6 milyar dolar artmış. Bu kalem dışında kalan ara mal ithalatındaki azalma 10 milyar doları geçiyor. Tabii ki ithalattaki toplam azalma da 14 milyar doları aşıyor.
Üçüncü kalem tüketim malları. Bu grupta yer alan malların ithalatında 2.4 milyar dolarlık azalma var. Bu azalma toplamda beşte birlik yer tutuyor. Tüketim malları grubundaki 2.4 milyar dolarlık azalmanın neredeyse yarısına yakını, 1.1 milyar doları otomobil ithalatındaki azalmadan kaynaklanıyor.
★★★
Tüketim malları ithalatındaki gerilemeden kimsenin rahatsızlık duyması söz konusu değil. Bu grupta yer alanlar, hani "Olmasa da olur" denilecek türden mallar.
Ama ya yatırım malları ve ara mallar? Ara mal grubundaki 8.6 milyar dolarlık azalmanın tek başına 6.5 milyar dolarlık kısmı sanayi için işlem görmüş ham maddelerdeki azalmadan kaynaklanıyor. Yani sanayici üretim için gerekli olan işlem görmüş ham madde ithalatını 6.5 milyar dolar kısmış. Hem de yalnızca üç ayda.
Bu veriyi şöyle okumak herhalde yanlış olmasa gerek:
"Sanayici nedeni ne olursa olsun daha az üretim yapıyor ve gelecekte de daha az üretim yapacak, bu yüzden işlem görmüş ham madde ithalinden kaçınıyor."
İhracat 2023'te nasıl 500 milyar olur?
İhracatta bu yıl 182 milyar dolara ulaşılması hedefleniyor. Cumhuriyetin 100'üncü yılını kutlayacağımız 2023'e ilişkin hedefimiz ise 500 milyar dolar. Bu tutar, önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından bir kez daha dile getirildi.
2020-2023 dönemi, yani dört yıl... Bu yılki gerçekleşme 182 milyar olduğu takdirde 500 milyara ulaşmak için bu dört yılda ihracatın toplam yüzde 175 artması gerekiyor.
Bir başka ifadeyle 2020'den itibaren ihracatı her yıl yüzde 29 artırabilirsek 2023'te 500 milyar doları yakalayabileceğiz.
Bu yılın 182 milyar dolarlık ihracat hedefi hangi yılın yüzde 175 üstünde diye düşündük. Bir başka deyişle yüzde 175'lik ihracat artışını geçmişte kaç yılda sağlayabilmişiz, ona baktık.
182 milyar dolar, 2005 yılının ilk çeyreğindeki yıllık 66 milyar doların yüzde 175 üstünde bulunuyor.
Yani yaklaşık son on beş yılda kat ettiğimiz mesafeyi bu kez dört yılda alabilirsek 500 milyar dolara ulaşabileceğiz.