İthalat mayısta da hız kesmedi

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

İthalde alınan KDV'nin büyüklüğü tuhaf bir ikilemde kalmamıza yol açıyor. Bu rakamın büyüklüğüne sevinmeli miyiz, yoksa üzülmeli miyiz, çoğu kez karar veremiyoruz.

İthalde alınan KDV ne kadar büyükse; vergi, dolayısıyla bütçe gelirleri o kadar artıyor, bütçe dengesi de o ölçüde iyi geliyor.

Ancak, diğer yandan bu vergi geliri ne kadar büyükse, bu durum ithalatın yüksek gerçekleştiği anlamını taşıyor.

Mayıs ayının dış ticaret verileri 30 Haziran Perşembe günü açıklanacak; ama rakamlar büyük ölçüde belli denilebilir. İhracatı zaten biliyoruz; Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin açıklamasına göre mayıs ihracatı 11.1 milyar dolar. TÜİK'in rakamı da üç aşağı beş yukarı bu düzeyde gelecek.

İthalatı tahmin etmek içinse ithalde alınan KDV gerçekleşmesine bakmak gerekiyor. İthalde alınan KDV'nin ilgili ayın ithalatına oranı yüzde 12.5 ile yüzde 13 arasında değişiyor. Mayıs ayında 4.3 milyar lira olan ithalde alınan KDV'yi, ay ortalamasından dolara ya da euroya çevirdiğimizde ve bulduğumuz rakamları yüzde 100'e tamamladığımızda karşımıza 21.5 milyar dolar civarında bir ithalat rakamı çıkıyor.

Buna göre mayıs ayının dış ticaret açığı, 21.5 milyar dolarlık ithalat ve 11.1 milyar dolarlık ihracatla 10.4 milyar dolar civarında gerçekleşecekmiş gibi görünüyor.

6.0-6.5 milyarlık cari açık

Cari açığın en büyük nedeninin ticaret açığı olduğu tartışma götürmez bir gerçek. Ancak, özellikle turizm gelirinin düzeyine bağlı olarak dış ticaret açığının cari açığa dönüşüm oranı yaz aylarına doğru kayda değer ölçüde geriliyor. Mayıs aylarının genel ortalaması, dış ticaret açığının yüzde 60'ı kadar bir cari açık verildiğini gösteriyor.

Dolayısıyla mayıs ayında dış ticaret açığı 10.4 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği takdirde, cari açığın 6 milyar ile 6.5 milyar dolar arasında oluşması bekleniyor.

Mayıs ayı cari açığı bu aralıkta gelirse, beş aylık açık 35.5 milyar dolarla 36 milyar dolar arasında bir düzeye oturacak. Bu durumda, mayıs sonu itibariyle yıllık cari açık da 67 milyar dolara ulaşacak.

Yani, cari açık, haziran-aralık dönemini kapsayan yedi ayın her birinde geçen yılın 2 milyar dolar üstünde gerçekleştiğinde yıllık bazda 80 milyar dolarlık eşik geride bırakılmış olacak. Ancak, cari açığın kalan yedi ayın tümünde geçen yılın 2 milyar dolar kadar üstünde gerçekleşeceği pek sanılmıyor. Özellikle geçen yılla olan farkın, yılın son iki ayında iyice kapanması bekleniyor.

Ekim sonuna kadar artacak

Merkez Bankası'nın hemen hemen tüm değerlendirmelerinde "uygulanan politikalar sayesinde yılın son çeyreğinden itibaren cari dengede iyileşmenin gözlenmeye başlayacağı" belirtiliyor. Daha önce de vurguladık; Merkez Bankası son çeyreğe işaret ediyor olmakla birlikte, cari açıkta iyileşme, olsa olsa kasım ayında başlayacakmış gibi görünüyor. Çünkü geçen yılın son iki ayına kadar olan dönemde cari açık düşüktü; dolayısıyla bu yıl için olumlu etki yapacak bir baz etkisinin ekim sonuna kadar söz konusu olmayacağını söylemek pek yanlış olmasa gerek.

Bu yıla ilişkin mevcut gidişat, cari açığın, son iki aya kadar artma eğilimini sürdüreceğini, kasım ve aralık aylarında ise yatay seyretmeye başlayacağını gösteriyor. Bu yıl mayısta 6.5 milyar dolar açık verildiği takdirde ilk beş ayın ortalaması 7.2 milyar dolar olacak. Geçen yılın kasım ve aralık aylarının ortalaması ise 6.8 milyar dolardı. Dolayısıyla yıllık cari açığın ekim sonuna kadar arttığına tanık olacağız.

Ancak yine vurgulamakta yarar var. Tüm bu değerlendirmeler şu anki tablodan yola çıkılarak yapılan tahminleri gösteriyor. Ekonomiyi sıkılaştırmak için özellikle BDDK'nın yaptığı düzenlemelerin etkisini göstermesiyle birlikte bu tablonun değişme olasılığının yüksek olduğunu kabul etmek gerekiyor. Önlemler arzulanan sonuçları verdiğinde dış ticaret açığı da, cari açık da tahminlerin altında kalacak demektir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar