İthalat düşünce cari açık da düştü!
Yıllık cari açık neredeyse sıfırlandı. Geçen yılın mayısına göre yüzde 96 düşüş var. Detaya inmeden değerlendirildiğinde gayet iyi bir gelişme bu. Ama cari açık niye düşüyor, buna bakmalı. İthalat düşmüş, bağlı olarak cari açık da... İthalatın niye gerilediği de belli, üretemiyoruz ki...
Hem olmayan parayı mı harcayacaktık! Türkiye dış finansman bulmak bir yana mevcutların çıkmasını bile önleyemiyor.
Türkiye geçen yılın mayıs ayında yıllık bazda tam 57.9 milyar dolar cari açık vermişti. Aradan bir yıl geçti, bu yılın mayısına geldik, yıllık bazdaki açık 2.4 milyar dolara indi.
Tam yüzde 96’lık düşüş... Geçen yıl mayısta yıllık bazda 100 birim açık verirken, bu yıl açığı 4 birime düşürmüşüz.
Bundan daha fazla övünülecek bir başarı hikayesi olur mu, bundan gurur duyulmaz mı?
Eğer detaya inmez, satır aralarını okumaya hiç niyetlenmez, cari açığı böylesine gerileten etkenlerin neler olduğunu irdelemeye gerek görmezseniz, yüzeysel bir bakışla olağanüstü bir gelişme sağlandığını tabii ki söyleyebilirsiniz.
Her şey dış ticaret ve özellikle ithalat sayesinde
Geçen yılın mayıs ayı... Yıllık dış ticaret açığı 87.2 milyar dolar düzeyinde. Açık bir yıl boyunca düzenli olarak azaldı ve bu mayısta 31.5 milyar dolara indi.
Bir yılda tam 55.7 milyar dolarlık azalma oldu.
Peki bu azalma ihracatımızın artışından mı, ithalatımızın düşüşünden mi kaynaklandı, buna bakmak gerek.
55.7 milyar dolarlık azalmada hem ihracat artışı etki yaptı, hem ithalat düşüşü.
Ama bu etkinin sayısal boyutu önemli.
Mayıs 2018-2019 itibarıyla yıllık ihracat 162 milyar dolardan 171.3 milyar dolara çıktı. Artış 9.4 milyar dolar.
Aynı tarihler itibarıyla yıllık ithalat ise 249.2 milyar dolardan 202.8 milyar dolara geriledi. Düşüş 46.3 milyar dolar.
İşte dış ticaret açığındaki 55.7 milyar dolarlık düşüşe ihracat 9.4 milyar, ithalat 46.3 milyar etki etmiş oldu.
Bir başka ifadeyle dış ticaret dengesindeki 100 birimlik iyileşmenin 17 birimi ihracat artışı, 83 birimi ithalat düşüşü sayesinde gerçekleşti.
★★★
Ödemeler dengesi istatistiklerini hazırlayıp açıklayan kurum Merkez Bankası. Dış ticaret istatistiklerini oluşturan kurum ise Türkiye İstatistik Kurumu. Yani aktardıklarımız tümüyle resmi veriler.
Gerçek böyleyken birileri çıkıp hala “Dış ticaret açığındaki ve bağlı olarak cari açıktaki iyileşme ağırlıkla ihracat artışı kaynaklı” der mi, doğrusu merak ediyoruz.
İthalat düşüşü öyle çok memnun olunacak bir gelişme mi?
Duruma göre ithalat düşüşünden elbette memnun olunabilir.
Örneğin bir zamanlar ithal etmek zorunda olduğunuz makineyi, ara malı artık üretir hale gelirsiniz ve böylece ithalat azalır.
Ya da aslında üç beş yıl öncesine kadar neredeyse hiç bilmediğimiz tarım ve hayvancılık ürünleri ithalatını bu sektörleri tekrar canlandırıp en aza indirebilirsek ithalat azalır.
Kısa vadede pek mümkün görünmüyor ama enerji kaynakları bulursak, ithalatımız yine azalır.
Bu azalmalara can kurban!
Ama bizim ithalatımızın niye azaldığı belli.
Sanayici yeterince üretim yapamıyor ki ara mal ithal etsin, yeni yatırıma niyetlenemiyor ki yeni makine alsın.
Vatandaş eski alım gücünde değil ki otomobilini yenilesin.
Üretmeyen, tüketmeyen bir toplum olduk ve bu yüzden daha az ithalat yapıyoruz.
Şimdi buna sevinmeli miyiz? Hadi tüketim malları neyse de, makine, ara mal, hammadde ithal etmiyoruz diye mutlu olmak mümkün mü?
Bu detaya bakmayanlar için ithalat düşüşü de iyi, ithalat düştüğü için cari açığın azalması da...
Olmayan dövizi mi harcayacaktık?
Para harcamanın temel kuralıyla ilgili olarak hep çok basit bir örnek veririz. Söylediğimiz şudur:
Cebinizde paranız yoksa, kredi kartınızın limiti uygun değilse ya da karşınızdaki satıcı size kredi açmıyorsa bir sakız bile alamazsınız.
Son bir yılda sanki Türkiye’ye oluk oluk döviz aktı da biz ithalat yapmadık!
Türkiye geçen yılın mayısında geriye doğru bir yıllık dönemde 38.4 milyar dolar dış finansman sağlamıştı.
Bu mayısta ise geriye doğru bir yıllık dönemde dış finansman sağlamak şöyle dursun Türkiye’den 15.8 milyar dolar çıktı.
Dolayısıyla zaten döviz bulamadık ki harcayalım, daha çok ithalat yapalım, daha çok cari açık verelim.
Cari açıktaki bu gelişmenin temelinde üretimsizlik ve parasızlık yatıyor, hepsi bu!