İtalya’nın ünlü kulübü Milan satılıyor mu?

Tuğrul AKŞAR
Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR taksar@gmail.com

Geçen hafta İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'ye ait Fininvest Holding'in, Mondadori Yayınevi'ni çeşitli usulsüzlük ve yolsuzluklarla ele geçirerek söz konusu firmayı maddi zarara uğratması nedeniyle, Milano İstinaf Mahkemesi Berlusconi'yi 750 milyon Euro para cezası verdi. Tazminata mahkum edilen Berlusconi yüzünden Milan'ın başını fena halde ağrıyacak gibi görünüyor. Söz konusu haberler, Milan'ın en büyük hissedarı konumundaki Berlusconi'nin, bu para cezasını karşılayabilmek için büyük bir olasılıkla sahibi olduğu AC Milan'ı satmak zorunda kalacağını ileri sürüyor.

İtalyan basınındaki haberlere göre, Milano İstinaf Mahkemesi'nin Fininvest'i 750 milyon Euro tazminata mahkum etmesiyle birlikte Berlusconi, bu tazminatı ödeyebilmek için büyük bir olasılıklı en değerli aktifi durumundaki AC Milan'ı elden çıkarmak durumunda kalacak. Nitekim, La Gazzetta dello Sport, geçen hafta bu konuyu manşete taşıyarak, ''Milan satılık mı? Silvio bunu ciddi ciddi düşünüyor. Mondadori davasında 750 milyon Euro'luk tazminatın, Berlusconi'yi acı tercihlere zorlayacağı iddia ediliyor'' ifadelerini kullandı.

Olası satılma durumunda AC Milan'ı alabilecek muhtemel adaylar arasında arasında halihazırdaki en güçlü ismin, 38 yaşındaki Arnavut işadamı Rezart Taci olduğu belirtiliyor. Libya lideri kaddafi'nin de çoktandır İtalyan Serie-A'ya ilgisinin olduğu biliniyor. Bu nedenle Kaddafi'nin de Milan'a talip olabileceği konuşuluyor. Ancak, Kırmızı-siyahlı kulübe özel bir sempati besleyen Taci'nin, 6 aydır Berlusconi ile irtibat halinde olması, onu bir adım öne çıkartıyor. Bununla beraber, Taci'nin dışında, Arap işadamlarının da AC Milan'a talip olabilecekleri Çizme basınında tartışılıyor.

Böylesine yüksek bir tazminatı karşılayabilmek için yaklaşık 700 milyon Euro civarında piyasa değeri olan AC Milan'ın elden çıkartılması, Berlusconi için güçlü bir olasılık olarak görülüyor.

İşadamları kulüp sahibi olursa

İtalya'da bu olay ilk kez yaşanmıyor. Buna benzer olay hemen hemen dünyanın her köşesinde farklı biçimlerde de olsa yaşanıyor. Bu olumsuzluklar, yani kulüp sahibi bazı şirketlerin işlerinin zora girmesi kulüpleri finansal ve sportif anlamda doğrudan etkiliyor.

Şirketleşen futbol kulüpleri içindeki büyük hissedarın mali yapısındaki olumsuzlukların kulübe yansımasına ilişkin en çarpıcı örnekler olarak İtalya'da karşımıza; Vittorio Ceccoi GORİ-Fieorentina, ve Parmalat-Parma örneği çıkıyor. Ülkemizde de buna benzer örnekler yaşadığımızı burada vurgulayalım. Uzanlar-İstanbulspor ve Adanaspor; Dardanel-Çanakkale Dardanelspor tipik örnekler olarak karşımızda duruyor.

Aslında borç batağına saplanan ve iflas eden şirket sahipleri nedeniyle geçmiş yıllarda bir çok spor kulübünün silinip gittiğini görüyoruz.

Ne var ki, bu konularda hâlâ büyük zaaflar var ve bunların giderilmesine ilişkin ne yazık ki ulusal ve uluslararası regülator kuruluşlar tam bir aksiyon alabilmiş değiller.

Futbolun parasallaşıp endüstriyel bir karaktere bürünmesi ve bu şekilde milyar dolarlara ulaşan parasal büyüklükler yaratması, kurumsal yönetim ve yönetişimi bir zorunluluk olarak ön plana çıkartıyor.

Peki şimdi çanlar Milan için mi çalıyor?

Bugün çanlar sadece Milan için değil, bu konumda olan onlarca kulüp için çalmaya devam ediyor. Bu tehlike bugün birçok kulübü tehdit ediyor.

Siyasal dokunulmazlığının kalkmasının arkasından, Silvio Berlusconi'nin böyle bir tazminata çarptırılması mutlaka kırmızı siyahlı asırlık futbol devi AC Milan'ı etkileyecektir. Ancak, Milan'ın mevcut popülaritesi bu krizin daha kolay atlatılmasını da sağlayabilir. Bunun nasıl olacağına geçmeden önce İtalyan devi AC Milan'a ilişkin kısa bir tarihsel gezintiye çıkalım.

Bir futbol devi doğuyor!

Associazione Calcio Milan, yaygın kullanılan kısa ismiyle Milan; Milano, Lombardiya'da 1899 yılında kuruldu.

Kulübün renkleri, tarihi boyunca hiç değişmedi ve hep kırmızı ve siyah olarak kaldı. Renkler oyuncuların ateşli hırsını (kırmızı) ve rakiplerinin korkusunu (siyah) temsil ediyor. Çubuklu siyah-kırmızı forması dolayısıyla, takımın takma ismi rossoneri'dir(siyah kırmızılar).

Dış saha maçlarında giyilen formalar, kulübün tarihi boyunca tamamen beyaz olarak kaldı. Gerek taraftarlar, gerekse de kulüp tarafından bu beyaz formaların Şampiyonlar Ligi finallerinde şanslı olduğuna inanılıyor. Çünkü Milan, tamamen beyaz formayla çıktığı sekiz Şampiyonlar Ligi finalinin altısında kupayı havaya kaldırdı. (yalnızca 1995'te Ajax'a ve 2005'te de Liverpool'a kaybettiler).

Uzunca bir süre kulübün amblemi Milano bayrağından (aslında Saint Ambrose'un bayrağı) ibaretti. Bir süre de, takımın amblemi bir şeytan resmi ve yanında da (10 lig şampiyonluğu elde ettiklerinden dolayı verilen) altın renkli bir yıldız olarak kaldı. Günümüzde ise, kulübün amblemi, ortada Comune di Milano bayrağı, üst kısımda ACM kısaltması ve alt kısımda da kuruluş yılı olan 1899'dan oluşuyor.

AC Milan

Tam isim

Associazione Calcio Milan SpA Takma isim(ler)

Rossoneri

Renkler

Kırmızı-Siyah Kuruluş

16 Aralık 1899

Stat

San Siro (Kapasite: 80,018)

Başkan

Teknik direktör

Leonardo

İnternet adresi

acmilan.com

Lig

Serie A

2007 -2008

Serie A, 5.

AC Milan ilk şampiyonluğunu 1901'de kazandı ve bu başarıyı 1906 ve 1907 yıllarında da devam ettirdi.

1908'te kulüp, yabancı oyuncuların takıma alınıp alınmayacağı merkezli kulüp içi tartışmalar yüzünden bölünmeye uğradı. Yabancı oyuncuların takıma alınmasını isteyenler AC Milan'dan ayrılıp diğer Milano takımı olan Inter Milan 'ı kurdular. Bu olaylardan sonra Milan, 1950 -1951 sezonuna kadar hiçbir yurtiçi kupa kazanamadı. 1963'te finalde Benfica'yı yenerek Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazandılar. Bu, Milan'ın ilk Avrupa çapındaki kupasıydı. Bu başarı 1969'da tekrar edildi ve aynı yıl Kıtalararası Kupa'yı kazandılar. Ancak Gianni Rivera'nın emekliye ayrılmasından sonra düşüş sürecine girdiler, 1980 Tottonero skandalına adları karıştı ve ceza olarak tarihlerinde ilk defa Serie B'ye düşürüldüler. Skandal, bahis oynayan bir topluluk tarafından futbolcu ve görevlilere, maçın topluluğun söylediği şekilde bitmesi karşılığında para verilmesi temelliydi. Milan hızlı bir şekilde yeniden Serie A'ya çıktı. Ancak yalnızca bir yıl sonra, 1981 sezonunu küme düşen takımlar arasında tamamladıkları için yeniden Serie B'ye düştüler.

Kupaya doymayan bir futbol kulübü

Milan Avrupa ve dünya çapındaki organizasyonlarda tam 18 resmî kupa kazandı. Henüz Boca Juniors ve Milan'dan başka bu başarıya imza atan başka bir futbol kulübü de bulunmuyor. Ayrıca, bugünkü bilinen ismiyle UEFA Şampiyonlar Ligi'ni yedi kez kazanma başarısı gösterdiler. Yalnızca Real Madrid bu kupayı 9 kez kazanarak, Milan'dan daha başarılı oldu. İtalyan futbolunun, Juventus'tan sonra 17 lig şampiyonluğuyla en başarılı takımı olan Milan (Juventus 27 kez şampiyon olmuştur.) Kıtalararası Kupa/FIFA Dünya Kulüpler Kupası'nı dört kez kazanarak bu alanda kırılması güç bir rekora imza attı.

Milan'ın diğer önemli başarıları arasında UEFA Süper Kupa'sı (beş kez) ve Kupa Galipleri Kupası (iki kez) bulunuyor. Lokal başarı olarak ta beşer kez kazandıkları İtalya Kupası ve İtalya Süper Kupası'dır. Ayrıca AC Milan, Avrupa futbolunun en büyük ve prestijli 18 takımını temsil eden G-14 organizasyonunun kurucu üyesi durumundaydı. Ancak organizasyon günümüz itibariyle kendini feshetmiş durumda.

Kendi evlerindeki maçlarını İtalya'nın en büyük stadı konumundaki 80,018 kapasiteli Stadio Giuseppe Meazza olarak da bilinen ve aynı zamanda Inter Milan'ın da ortaklaşa kullandığı San Siro'da oynuyorlar.

Son on yılda sadece 2 kez ŞL kupasını havaya kaldıran Milan 2002/03 sezonunu şampiyon olarak tamamlamıştı.

Avrupa ve Dünya başarıları

Avrupa başarısı

UEFA Şampiyonlar Ligi

- 7 Kez şampiyon: 1962-63; -1968-69;1988-89; 1989-90; 1993-94; 2002-03; -2006- 07

- 4 Kez finalde kaybetti: -1957-58; 1992-93; 1994-95; 2004-05

Kupa Galipleri Kupası

- 2 kez şampiyon: -1967-68;1972-73

- 1 Kez final kaybetti: -1973- 74

UEFA Süper Kupası

- 5 kez kazandı: 1989; 1990; 1994; 2003; 2007

- 2 kez kaybetti: 1973; 1993

Dünya başarıları

Kıtalararası şampiyonluk

- 3 Kez kazandı: 1969; 1989 ; 1990

- 4 kez kaybetti: 1963; 1993; 1994; 2003

İtalya'da en çok taraftara sahip kulüp

La Repubblica adlı İtalyan gazetesinin Ağustos 2007'deki araştırmasına göre Milan, İtalya'nın en çok taraftara sahip olan takımlarından birisi konumunda. Geçmişine bakıldığında, Milan daha çok Güney İtalya 'dan Milano'ya göç eden işçi sınıfı ve ticaretle uğraşan kesimin takımı olarak görülüyor. En büyük rakibi Inter Milan 'ın taraftar yapısını ise Milano'nun daha zengin ve orta sınıf kesimi oluşturuyor.

Berlusconi Milan'ı satın alıyor

1986'da takım, girişimci Silvio Berlusconi tarafından satın alındı. Berlusconi, alır almaz takıma çok büyük yatırımlar yaptı. Zamanın başarılı teknik adamlarından olan Arrigo Sacchi'yi takımın başına getirdi. Hollanda millî takımının başarılı üçlüsü; Marco van Basten, Ruud Gullit ve Frank Rijkaard'ı transfer etti. Bu transferlerle, takımın tarihindeki en başarılı dönem başlıyordu. Bu kadroyla Milan; yedi yurtiçi kupa, beş UEFA Şampiyonlar Ligi kupası ve üç Kıtalararası Kupa kazandı.

Silvio Berlusconi Milan'ı satın aldıktan sonra 1986-2004 arasında ilk başkanlığını tam 14 yıl sürdürdü. 2004-2006 sezonunda bir süre başkanlık komisyonunca yönetilen Milan'a Berlusconi ikinci kez yeniden başkan oldu ve başkanlığı 2008 yılına kadar sürdü.

2005-2006 sezonunda patlak veren büyük skandalda Milan da vardı!

Yakın geçmişe bakacak olursak; 2006 yılında İtalya Serie-A'da büyük bir skandal patlak verdi. Milan'ın da içinde bulunduğu beş kulüp, hakemlere kendi lehlerinde maç yönetmesi karşılığında rüşvet vermekle suçlandı. Ve daha sonra bu kulüpler suçlu bulunarak, spor mahkemesince değişik cezalara çarptırıldı. Bu kapsamda Milan'a da ligin başında 15 puanının silinmesi ve dolayısıyla Şampiyonlar Ligi'ne katılamama cezası verildi. Ancak Milan kulübü cezanın temyizi için mahkemeye başvurdu ve silinen puan miktarı 8'e indirildi ve 2006-07 Şampiyonlar Ligi'ne katılabilmesine izin verildi. Milan, katıldığı bu 2006-07 sezonu Şampiyonlar Ligi'nde kupayı kazandı.

Sportif olarak bugün ne durumda?

Bu sezon Serie-A'ya parlak bir giriş yapamayan Milan, oynadığı yedi maçta aldığı 2 galibiyet, 3 beraberlik ve 2 mağlubiyetle toplam 9 puanla 12. Sırada yer alıyor ve tarihinin en kötü sezonlarından birisini yaşıyor.

Avrupa'da da Şampiyonlar Ligi C grubunda mücadele eden Milan oynadığı 2 maçta sadece 3 puan toplayabildi. Grubunda Real Madrid ve FC Zürih'in arkasında 3. Sırada yer alan Milan'a en son darbe de kendi sahasında FC Zürih'e 1-0 kaybettiği maçtan geldi.

Bir şirket olarak AC Milan

Deloitte Football Money League 'e göre, Milan 2007/08 sezonu en zengin 20 kulüp içinde 209,5 milyon Euro'luk geliriyle sekizinci sırada yer aldı. Forbes dergisinin 2009 yılında yaptığı bir araştırmaya göre 2008 yılı itibariyle 990 milyon dolar (yaklaşık 675 milyon Euro) bir piyasa değeri ile 6. sırada yer alan Milan, bonservis bedelleri üzerinden de Alman transfermarkt sitesine göre 251,5 milyon Euro'luk bir kadroya sahip. Çizme'nin en zengin kulübü. Milan'ın sahip olduğu kadro değeri aşağıda gösteriliyor. En pahalı oyuncusu ise 28,500.000 Euro bonservis bedeliyle Ronaldinho.

Takım değeri 251,5 milyon Euro'ya ulaşan Milan'da oyunculara astronomik ücret ve maaş ödeniyor. 2008 yılını 39 milyon Euro faaliyet karı ile kapatan Milan'da oynayan futbolculardan bazılarının aldıkları maaşları sizlerin dikkatlerine sunuyorum.

Milan'da bazı futbolcuların maaşları

Alessandro Nesta = 5.2 milyon €

Clerence Seedorf = 4.5 milyon €

Andrea Pirlo = 5 milyon €

Ronaldinho = 7.8 milyon €

Gennaro İvan Gattuso = 6.5 milyon €

Klass-Jan Huntelaar = 6.5 milyon €

Gianluca Zambrotta = 4.2 Milyon €

Dida = 2 milyon €

Yıllar itibariyle gelirleri artan Milan'ın 2008 yılı geliri %9,5 azalarak 209,5 milyon Euro oldu. Neredeyse dört yıl önceki gelir seviyesine inen Milan'da finansal anlamda da işler çok iyi gitmiyor. Nitekim, aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere, Milan'ın 2004 yılından itibaren artmaya devam eden gelirlerinde 2008 yılında yaşanılan düşüşün temelinde son sezon yaşanılan sportif başarısızlık yatıyor. Geçen sezonu 3. sırada kapayan Milan'ın seyirci sayısında da önemli düşüşlerin yaşandığı görülüyor.

Milan'ın yıllar itibariyle toplam gelirleri (milyon Euro)

2004  2005  2006  2007  2008

İtalya'nın en zengin kulübü olan Milan 2008 yılında toplam 209.5 milyon Euro'luk bir gelir yarattı. Bu gelirlerinin %58'i yayın gelirlerinden geliyor. Milan'ın gelirlerinin bileşimi aşağıda görülüyor…

Milan'ın gelirlerinin bileşimi

2008 gelir Milyon Euro (%)

Maç günü 26,7 13

Yayın geliri  122,5 58

Ticari gelirler 60,3 29

Toplam 209,5 100

2009 yılında 78 milyon Euro'ya Kaka'yı Real Madrid'e satan Milan'ın yaklaşık 220 milyon dolarlık borcu bulunuyor.

Sponsorluktan önemli gelirler elde ediyor!

İtalya'nın en popüler kulübü olan Milan'ın en büyük gelir kalemlerinden birisini sponsorluk gelirleri oluşturuyor.

Kulübün şu anki ana forma sponsoru Avusturyalı online bahis şirketi bwin.com 2006-07 sezonundan başlayan dört yıllık bir kontrat imzalanmıştır. Bundan önceyse, Alman otomobil şirketi Opel, 12 sezon boyunca Milan'ın sponsoru olmuştu. Bu 12 sezonun büyük bir kısmında Opel logosu formaların ön kısımlarında bulunuyordu, ancak 2003-04 ve 2005-06 sezonlarında bu yazı sırayla Meriva ve Zafira (şirketin iki farklı ürünü) olarak değişti.

Kulübün, 2007-08 sezonu itibarıyla forma tedarikçisi Alman spor giyimi imalatçısı Adidas'tı. Anlaşmaya göre şirket; bütün forma, antrenman ekipmanı ve taraftarlara satılmak üzere hazırlanan gerçeğe yakın ekipmanların resmî tedarikçisiydi. Adidas'ın izniyle, bu ekipmanlar İtalyan spor ürünleri şirketi Lotto tarafından üretiliyordu.

14 Ocak 2008'te AC Milan ve Adidas, sözleşmelerini 30 Haziran 2017'ye kadar uzatmışlardır. Yeni sözleşmeye göre Adidas, forma sponsorluğunun yanında futbolla ilgili olmayan tüm Milan ürünlerinin dağıtımı ve pazarlama yetkilerini elde etmiştir.

Milan ayrıca, Superleague Formula yarış arabaları serisinde Scuderia Playteam'in sponsorudur. Takımın pilotu Formula Bir Dünya Şampiyonası'nda Red Bull Racing ve Minardi için yarışan Robert Doornbos'tur. Doornbos; Nürburgring, Almanya'daki takımla ilk yarışını kazandı.

Sonuç:

Kulüpler aile şirketi olmaktan çıkartılmalı!

Yarattığı yıllık 1,4 milyar Euro gelir ile Avrupa'nın en zengin ve en büyük 2. Ligi konundaki Serie-A'da futbol kulüplerinin belirli bir kısmı ya anonim ya da limited şirket şeklinde örgütlenmiş durumda. Serie-A'da anonim şirket olarak organize olmuş kulüplerden sadece 3 tanesi (Lazio, Roma, Juventus) halka açık. AC Milan ise bu kurumsal yapıdan uzak bir karakter sergiliyor ve pek çok kulüp gibi aile şirketi konumunda. İtalyan Serie-A, Avrupa'nın beş büyük ligi içerisinde ikinci sırada yer alırken; ne yazık ki, gelişmiş ligler içinde hem lisanslama hem de kurumsal yönetim uygulamaları bakımından en son sırada yer alıyor. Halka açık olan/Sermaye piyasasına kote olmuş kulüplerin dışında, kurumsal yönetim ve yönetişim çoğu kulüpte çalışmıyor. Özellikle Serie-A'da yer alan büyük kulüplerin arkasında ya sanayici ya da medya şirketleri bulunuyor. Ve pek çoğunda Zorunlu lisanslama kriterlerinde mali ilkeler ve dolayısıyla şeffaflık uygulaması yok.

Kurumsal yönetim ve yönetişim kulüplerde egemen yapı haline getirilmelidir

Bu yapılanma kulüp sahibi durumundaki şirket ya da ailenin finansal durumundaki bir olumsuzluk halinde kulüpleri ciddi sıkıntılar içine sevkediyor ve çoğu zaman da bu kulüplerin iflas etmek ya da küme düşmek durumunda kaldıklarını gözlemliyoruz. Bu konuda en çarpıcı örnek olarak karşımıza Fieorentina ve Parma örnekleri çıkıyor. İşte bugün Silvio Berlusconi'nin Milan'ı da aynı tehditle karşı karşıya.

Bu olumsuzlukların devamına düzenleyici kuruluşlar izin verdiği sürece futbolun başı ağrıyacakmış gibi görünüyor. Berlusconi'nin borçları yüzünden sahip olduğu şirketlerin finansal sıkıntı içine girmesi, çok doğal olarak Milan'ı da sportif ve mali olarak olumsuz etkileyecektir.

İşte bu olumsuzlukların önüne geçebilmek için futbolda kurumsal yönetimin egemen yapı haline getirilmesi ve kurumsal yönetişimin bir yönetim felsefesi olarak uygulanması gerekiyor. Bugün yüz milyonlarca Euro gelir yaratan bu tür sosyo-ekonomik oluşumların sağlıklı ve sağlam bir mali yapı ile varlıklarını devam ettirebilmesi ancak bu şekilde mümkün olabilecek ve UEFA'nın şiddetle karşı çıktığı futbol dışı paranın futbola girmesinin de önü kesilmiş olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar