İsviçre Devlet Demiryolları'nda bir Türk startup'ı

Selin ARSLANHAN
Selin ARSLANHAN YENİDEN KEŞİF [email protected]

Delphisonic'i hiç duydunuz mu? Türkiye'deki girişimcilik ekosisteminde duymayan yok. Sadece burada mı İsviçre, Almanya, İngiltere hatta bu ara Güney Kore ve Amerika'da da bilinen bir Türk startup'ıdır kendileri. Odaklanacak bir şey mi arıyoruz? "Küresel markalarımız olsun" mu diyoruz? Unicorn mu çıkarmak istiyoruz? Gelin birlikte Delphisonic'e bakalım.

Bu sadece birkaç yıllık startup, mekanik sistemlerde meydana gelen problemleri önceden tespit eden ve gerçek zamanlı olarak sistemin durumunun izlemesini sağlayan teknolojik bir çözüm geliştirdi. Geliştirilen sistem hem donanım hem de arkada yapay zeka algoritmaları barındıran bir yazılım içeriyor. Entegre edilen sensörler sayesinde sistemdeki problemin ne zaman ve nerede meydana gelebileceği öngörülüyor. Şu an en yaygın demiryollarında kullanılıyor. Ama tek kullanıldığı alan bu değil. Endüstriyel üretim hatları, gemiler, rüzgâr türbinleri gibi farklı alanlarda da hali hazırda kullanılmaya başlamış durumda. Demiryollarından başlarsak, Delphisonic sistemi sayesinde bakım maliyeti yüzde 70-90 arasında düşüyor. Gerçekleşmiş rakamlardan bahsediyoruz bu arada. Bu sistem sayesinde kazaların, çarpışmaların, devrilmelerin ve raydan çıkmaların önüne geçiliyor. Aynı zamanda bakım maliyetleri minimuma iniyor. İlk denemeyi bir şekilde ikna edilen TCDD (Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları) yaptı. Sonuçlar pek güzel gelince 3 set yerleştirdiler farklı hatlara. Şimdi TCDD 3 tane daha sipariş verdi. Ama en büyük haber İsviçre Devlet Demiryolları'ndan (SBB) geldi. Delphisonic'i Almanya'da bir startup yarışmasında dinleyen SBB, sistemi test etti ve yeni 50 set şiparişi verdi. Delphisonic'in yeni anlaşmaları bununla da sınırlı değil. Almanya'nın demiryolları şirketi Deutsche Bahn var sırada. Hatta onlarla daha kolay çalışmak için artık Berlin'de de bir şirketleri var.

Bu arada neden mi Berlin'de şirket? Sadece bazı desteklerden yararlanmak, program koşullarını sağlamak için falan değil. En büyük sorunlarından biri, Türkiye'de yerleşik olduklarında yaşadıkları gümrük problemleri, bekleme süreleri... Evet evet biz maalesef hâlâ bunlardan da bahsediyoruz. Bu parantezi bu kez hızlı kapatıp devam edeyim. Delphisonic'in yurtdışındaki varlığından söz ediyorduk...

Güney Kore ve Amerika görüşmeleri devam ediyor. En son bir de İngiltere'nin Küresel Girişimci Programı'na seçildiler. İngiltere hükümeti, teknoloji startuplarını oraya çekebilmek için bir destek programı hazırlamıştı. İşte Delphisonic İngilizler tarafından bu programa seçildi ve şimdi o programdan faydalanabilmek için İngiltere'de de bir şirket kurdular. Bunun da nedeni tamamen küreselleşme süreçlerini hızlandırmak. Küresel müşterilere kendilerini en kısa yoldan eriştirecek desteklere ihtiyaçları var. İngiltere Hükümeti'nin, seçilen startuplara sağladığı en önemli şeylerden biri işte bu. Ekosistemdeki boşluğu ve ihtiyacı doğru tanımlayarak destek tasarlamak bugünün en kritik işlerinden. Takip eden değil, öncü olmak isteyenler fark edip yapıyor.

Türkiye'yi startuplar dönüştürecek

Delphisonic'in geliştirdiği sistem sadece demiryollarında kullanılmıyor. Bugün Mey İçki'nin üretim hatlarında da kullanılıyor. Hatta Mey, ilk müşterileri. Bunun yanında rüzgâr türbinlerinde kullanan şirketler de var. En büyük destekçilerinden ve işbirliği yaptıkları şirketlerden biri de GE. Bu arada tabii GCIP programı gibi başarıları da var. GCIP, Birleşmiş Milletler'in başlattığı ve Türkiye'de de yürütülen dünyanın en kapsamlı temiz teknolojiler girişimcilik hızlandırma programı. Delphisonic, GCIP'e Türkiye'den seçilerek Los Angeles'a gitmeye hak kazananlar arasındaydı. Üzerine bir de Los Angeles'ta düzenlenen Global Forum'da GCIP'in ulaştırma kategorisinde birinci oldular. Merak etmişsinizdir, Delphisonic ekibi toplam 11 kişiden oluşuyor. Bu son 2 yılda hızlanan başarılarıyla birlikte şimdi ekiplerini büyütmeleri gerekiyor. Ayrıca gelen bu talepleri karşılayabilmek için de yatırım yapmaları lazım. Bunun için yeni bir yatırım turundalar.

Türkiye'de hala düne odaklı, herkesin yaptığını yapmaya ürettiğini üretmeye çalışan bir yaklaşım var ya hani, hepsini bir kenara bırakın da geleceğimiz için bunlara odaklanalım. Yıllardır yapamadığımız küresel markalarımızı oluşturamamak değil mi? Bakın işte fırsat. Sonra geçenlerde unicorn hedefimiz olsa demiştim. Gelin birlikte destekleyelim ve bir unicorn çıkaralım. Türkiye'yi startuplar dönüştürecek. Başka ülkelerde sadece şirketler değil, kamu kurumları da startup peşinde koşuyor. Önce erişen olmak, başkalarına kaptırmamak ya da ülkesine çekmek için. Biz önümüzde öylece duran fırsatları görmüyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Unicorn adayları kimler? 20 Şubat 2019