ışverenler kendi şirketinden SSK'lı olamayacak

Resul KURT
Resul KURT İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK [email protected]

Resul KURT / Sosyal Güvenlik Uzmanı Sigortalının, 4'üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacak. Böylece mevcut uygulamaya benzer bir düzenleme getirilmektedir. 4/b (eski adıyla Bağ-Kur) kapsamında sigortalı sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı, 4/a'lı (SSK'lı) olarak bildirilemeyecekler. Prim borçlarında zamanaşımı süresi 10 yıl olacak Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir. Kurumun prim ve diğer alacakları, hizmet tespiti veya asgari işçilik uygulaması nedeniyle doğmuş ise zamanaşımı süresi; mahkeme kararının kesinleşme tarihinden, kurum veya diğer kamu idarelerinin denetim ve kontrolle görevlendirilen memurları tarafından yapılan tespitler sonucunda doğmuş ise rapor tarihinden veya bu idareler tarafından düzenlenen belgelerden doğmuş ise belgenin kuruma intikal ettiği tarihi takip eden yıl başından itibaren beş yıl olarak uygulanacak. Ancak, bu durumda zamanaşımı süresi on yıldan az olamayacak. Bu alacaklar için gecikme cezası ve gecikme zammı, alacağın ait olduğu ayı takip eden ayın veya dönemin sonundan itibaren uygulanacak. Emekli gelir ve aylıkları nafaka borçları dışında haczedilemeyecek 5510 sayılı kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu SGK nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemeyecek. Gelir, aylık ve ödenekler; 5510 sayılı kanunun 88'inci maddesine göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. İşyeri bildirgesi en geç sigortalı çalıştırılmaya başlanan tarihte verilecek İşverenler, örneği kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte, SGK'ya vermekle yükümlü olacak. Şirket kuruluşu aşamasında, çalıştıracağı sigortalı sayısını ve bunların işe başlama tarihini, ticaret sicili memurluklarına bildiren işverenlerin, bu bildirimleri SGK'ya yapılmış sayılacak. Ticaret sicili memurlukları, kendilerine yapılan bu bildirimi en geç on gün içinde kuruma bildirmek zorunda. Böylece kayıtlı işyerlerinin süre geçirmesinden dolayı idari para cezası ile karşılaşmaları önlenecek. Yapılan bu düzenleme ile mevcut uygulama devam ettiriliyor. Çalışanlar SGK'ya bir gün önceden bildirilecek İşverenler, 4/a (eski SSK'lılar) sigortalılarını, (istisnalar hariç) işe başlama tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile kuruma bildirmekle yükümlü olacak. Ancak işveren tarafından sigortalı işe giriş bildirgesi; . İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar için, en geç çalışmaya başlatıldığı gün, . Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçlarına sefer esnasında alınarak çalıştırılanlar ile kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilecek işyerlerinde; ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihten itibaren bir ay içinde çalışmaya başlayan sigortalılar için, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadar, . Kamu idarelerince istihdam edilen 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'na göre işsizlik sigortasına tabi olmayan sözleşmeli personel ile kamu idarelerince yurtdışı görevde çalışmak üzere işe alınanların, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde, Kuruma verilmesi halinde, sigortalılık başlangıcından önce bildirilmiş sayılacak. Böylece yürürlükteki uygulamaya benzer bir düzenleme getirilmiş olacak. Aylık prim ve hizmet belgesinin verilme süresi değişecek Aylık prim ve hizmet belgesinin, ait olduğu ayı takip eden ayın kurumca belirlenecek gününe kadar kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren, 15 gün içinde kuruma bildirmekle yükümlü olacak. Sosyal güvenlik reformunun yürürlüğe gireceği tarihten önce aylık prim ve hizmet belgesi ait olduğu ayı takip eden ayın son gününe kadar verilebiliyordu. Bu sistem reformla birlikte değiştirilmiş olacak. Sigortasız çalışanların prim belgesi tebligata rağmen verilmediğinde SGK düzenleyecek Sosyal Güvenlik Kurumu'nun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, 5510 sayılı kanun uyarınca SGK'na verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler kurumca re'sen düzenlenecek. Muhteviyatı sigorta primleri kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilecek. İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili kurum ünitesine itiraz edebilecek. İtiraz, takibi durduracak. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilecek. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmayacak. Müfettişler sigortasız işçilere en fazla bir yıllık hizmet verebilecek Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca işyerinde fiilen yapılan tespitlerden ve kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden kayıt ve belgelere dayanmaksızın çalıştığı belirlendiği halde, hizmetlerinin veya prime esas kazançlarının Kuruma bildirilmediği anlaşılan veya eksik bildirildiği tespit edilen sigortalıların geriye yönelik hizmetlerinin veya prime esas kazançlarının, en fazla tespitin yapıldığı tarihten geriye yönelik bir yıllık süreye ilişkin kısmı dikkate alınacak. Prim borçları KDV iade alacağından mahsup edilebilecek Prim borçları katma değer vergisi iade alacağından mahsubu suretiyle de ödenebilir. Bu takdirde katma değer vergisi iade hakkı sahibi kendisinin, mal veya hizmet satın aldığı veya iştirak veya ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları için de mahsup talep edebilir. Reformdan önce de uygulanan düzenleme devam ettirilecek. İşyeri kayıtları on yıl saklanacak İşveren, işyeri sahipleri; işyeri defter, kayıt ve belgelerini ilgili olduğu yılı takip eden yıl başından başlamak üzere on yıl süreyle, kamu idareleri 30 yıl süreyle, tasfiye ve iflâs idaresi memurları ise görevleri süresince, saklamak ve kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilen memurlarınca istenilmesi halinde 15 gün içinde ibraz etmek zorundadır. Daha önce özel sektör işverenleri için 5 yıl olan süre 10 yıla çıkarılmış olacaktır. Böylece işçiler açısından hak kayıpları ve suistimaller önlenebilecek. Ücret dışı ödemelerden 2 ay daha prim alınacak Halen, sigortalılara ödenen ücret dışındaki diğer ödemelerin üst sınırı (3.954,60 YTL) aşan kısmından sigorta primi kesilmemektedir. Sosyal güvenlik reformu ile ücret dışındaki diğer ödemelerin üst sınırı aşan kısmından, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilave edileceğine ilişkin bir hüküm getirilmektedir. Ancak, fıkrada yer alan "diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil edilir ve ücret dışındaki bu ödemelerin üst sınırı aşan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilâve edilir" hükmünün teknik olarak uygulanması mümkün değildir. Örneğin, 3.000 YTL ücret alan bir işçiye, 3.000 YTL de ikramiye ödenmesi halinde SSK tavanı olan 3.954,60 YTL SSK primi alınmakta, bu tutarın üzerindeki kısımdan prim alınmamaktadır. Oysaki, 5510 sayılı kanunla bu uygulama değiştirilmekte ve tavanı aşan kısmından 2 ay daha prim alınması düşünülmektedir. Ancak bunun fiilen uygulanabilir olmadığı açıktır. Çünkü, ikramiye, prim vb. ücret dışı ödemelerden vergi ve sigorta primleri kesildikten sonra kalan net tutar işçiye ödenmekte, dolayısıyla ertesi ay prim kesilecek bir matrah kalmamaktadır. Uygulamada bu hükmün yaratacağı olumsuz etkilerden birisi de, bu şekilde sıkıntılı süreçlerle karşılaşmak istemeyen işverenleri ücret dışı ödemeleri kayıt dışına itecek olmasıdır. Bu hükmün uygulanabilir ve kabul edilebilir olmamasından dolayı birçok işveren prim ve ikramiyeyi ya fiilen kaldırarak hem prim kaybına sebebiyet verecek, hem de gelir kaybına uğrayacak olan çalışanları mağdur edecek ya da ikramiye ve prim gibi diğer ödemeleri kayıt dışı ödeyecektir. Ücretler bankaya yatacak Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde ödenenlerin özel olarak açılan banka hesabına yatırılacak. Böylece kayıt dışı istihdam engellenmesine çalışılacak. Bağ-Kur'lunun prim oranı düşecek Halen yürürlükte olan 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu'na göre ödenecek malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta primi, sigortalının seçtiği, intibak ettirildiği veya yükseltildiği 1479/50. maddede belirtilen gelir basamağının yüzde 20'sidir. Yine aynı kanuna göre ödenecek sağlık sigortası primleri Bağ-Kur Kanunu'na tabi ilk sekiz basamakta bulunan sigortalılardan sekizinci gelir basamağı tutarının, dokuz ve daha yukarı basamaklarda bulunan sigortalılardan ise bulundukları gelir basamağı tutarının yüzde 20'si alınıyor. Yani toplam prim oranı yüzde 40'tır. Sosyal güvenlik reformu ile birlikte Bağ-Kur'luların prim oranı düşürülerek, işin tehlikesine bağlı olarak yüzde 33,5 ile yüzde 39 arasında uygulanacak. Bunun yüzde 20'si mal�llük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi; yüzde 1 ilâ yüzde 6,5 oranları arasındaki kısmı kısa vadeli sigorta kolları primi ve genel sağlık sigortası primi yüzde 12,5'i olacak. Bağ-Kur'lu emeklinin destek primi çözüldü Reformun ilk halinde en çok yakınılan konulardan birisi olan Bağ-Kur'luların sosyal güvenlik destek primi sorunu çözülüyor. Halen yüzde 10 oranında olan Bağ-Kur destek primi, almakta oldukları aylıklarının yüzde 12'si oranında kesilecek. Bu oran, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren takip eden her yılın ocak ayında bir puan artırılarak yüzde 15'e çıkacak. Ancak kesilecek olan bu tutar, 4/b sigortalılarıyla ilgili yılın ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olamayacak. Bu sigortalılardan ayrıca kısa vadeli sigorta kolları primi alınmayacak. Sosyal güvenlik destek primine tâbi olanların primleri, aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edilecek. Sosyal güvenlik destek primi ödenmiş veya bildirilmiş süreler bu kanuna göre mal�llük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün sayısına ilave edilmeyecek, toptan ödeme yapılmayacak. Bağ-Kur'luya istirahat parası verilecek Halen, SSK sigortalılarının iş kazası, meslek hastalığı, hastalık halinde sigortalının sağlık tesislerine yatırılmak yahut bakımı kurumca sağlanarak kaplıca veya içmelere gönderilmek yoluyla tedavi ettirildiği takdirde, hesaplanacak günlük kazancının yarısı, ayakta tedavi ettirildiğinde ise üçte ikisi oranında geçici iş göremezlik ödeneği verilmektedir. Bağ-Kurlulara ise raporlu oldukları sürelerde geçici işgöremezlik geliri verilmemektedir. Sosyal güvenlik reformu ile 4/(b) bendine göre sigortalı sayılanlara (Bağ-Kurlulara) iş kazası veya meslek hastalığı ya da analık halinde geçici iş göremezlik ödeneği, genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartıyla yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede ödenir. Ancak doğum öncesi ve doğum sonrası çalışmadığı 8'er haftalık sürelerde geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenebilmesi için yatarak tedavi şartı aranmayacak. Bazı sosyal yardımlardan prim alınmayacak 5510 sayılı kanunun 80. maddesinde düzenlenen hükümlerle ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin yüzde 30'unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas dahil edilmeyecek. Yukarıda belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulacak. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu kanunun uygulanmasında dikkate alınmayacak. Özel sağlık sigortasından prim alınmamalıdır Özel sağlık sigortası primlerinin prime tabi tutulması son derece yanlıştır. Zira, özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin yüzde 30'unu (bugünkü asgari ücret üzerinden 182,52 YTL) geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarlarından prim alınmayacağı öngörülmüştür. Bu düzenleme ile çalışanlarına özel sağlık sigortası yaptırarak SSK'nın sağlık harcamalarını ve sağlık kuruluşlarındaki yığılmaları azaltan işverenler adeta cezalandırılmaktadır. Özel sağlık sigortası katkı payından prim alınmaması halinde hem Sosyal Güvenlik Kurumu'nun sağlık alanındaki harcamalarında önemli oranda azalma olacak, hem kamu sağlık kuruluşlarındaki hasta sayısı bir miktar düşeceğinden diğer sigortalıların sağlık hizmetlerinde bir rahatlama söz konusu olacak hem de işverenler personeline sağlık sigortası yapma yolunda teşvik edileceğinden özel sağlık sigortacılığı gelişecekti. Özel sağlık sigortalarına ödenen katkı paylarının aylık toplamının asgari ücretin yüzde 30'unu geçemeyeceğine ilişkin hüküm kaldırılmalı ve ödenen katkı paylarının tamamı sigorta priminden istisna tutulmalıdır. Doğal afetlerde prim borcu ertelenecek İşyerleri yangın, su baskını, yer kayması, deprem gibi afete uğrayan, tabii afet nedeniyle tarımsal faaliyetinden dolayı zarar gören işverenler ile 4/(b) bendi kapsamındaki sigortalılar (Bağ-Kur'lular), bu durumu belgelemeleri kaydıyla olayın meydana geldiği tarihten itibaren üç ay içinde talepte bulunmaları ve prim ödeme aczine düştüklerinin, yapılacak inceleme sonucu anlaşılması halinde, afet tarihinden önce ödeme süresi dolmuş mevcut prim borçları ile afetin meydana geldiği tarihten itibaren tahakkuk edecek üç aylık prim borçları, olayın meydana geldiği tarihten itibaren bir yıla kadar kurumca ertelenebilecek. Yukarıda belirtilen durumlarda, afetin meydana geldiği ayda verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgeleri, afetin meydana geldiği ayı takip eden üç ay içinde kuruma verildiği takdirde, süresinde verilmiş sayılır. 7269 sayılı kanun uyarınca genel hayatı etkilediğine karar verilen afetler nedeniyle, afet bölgesinde doğrudan veya dolaylı olarak zarar gören işverenlerle sigortalı ve hak sahiplerinin bu kanuna göre vermekle yükümlü oldukları belgelerin verilme süresi ile ödenmesi gereken primlerin ve diğer kurum alacaklarının ödeme sürelerini 5510 sayılı kanundaki sürelere bağlı olmaksızın, afet bölgesindeki şartları ve gelişmeleri göz önünde tutarak belirlemeye ve ertelemeye SGK yetkili olacak. Prim borcunun ertelendiği sürede zamanaşımı işlemeyecek ve ertelenen kısmına gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmayacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Kötüniyet tazminatı 20 Eylül 2019