İşveren cephesinden otomatik BES (I)
ERKAN ÇETİN
Bireysel Emeklilik Yasası’na yapılan bir ekleme ile otomatik BES olarak adlandırılan ve belli şartları taşıyan çalışanların otomatik olarak sisteme dahil edilmesi, sonrasında ise çalışanın iradesine bağlı olarak sistemde kalması esasına dayanan ve kamu emeklilik sistemini tamamlayıcı mahiyetteki bireysel emeklilik sistemi yürürlüğe girdi. Konuyla ilgili olarak bazı alt düzenlemeler, Hazine Müsteşarlığı’nca yayımlanan sektör duyuruları ve tanıtım metinleri bulunuyor. Uygulamaya geçildiğinde, kendine münhasır veya istisna durumlardan faydalanan işverenler açısından bazı tereddütlü hususlar gündeme gelecektir. Bu nedenle konu hakkında sürekli yeni soru işaretleri ve güncel bilgiler ortaya çıkmaktadır.
İlk olarak bin ve üzerinde çalışanı olan işyerleri 1 Ocak’tan itibaren kapsama girecekler ve ilk uygulamalarını ocak sonu itibariyle görmüş olacağız. Sisteme ilişkin bazı esaslar sosyal güvenlik uygulamalarına bağlandığından değerlendirmeleri buradan faydalanarak yapmak gerekecek.
İşverenin temel yükümlülükleri
İşverenin en temel yükümlülüğü çalışacağı bireysel emeklilik şirketini seçmek ve sözleşme imzalamak olacaktır. Burada bir veya birden fazla şirket seçilmesi mümkündür. Şirket seçiminde, herhangi bir menfaat sağlanması yasaklandığından, işverenin iş yükünü azaltacak şekilde anlaşma yapmak işverenin temel amacı olmalıdır. İşverenin diğer temel yükümlülüğü de her ay çalışanın ücretinden katkı paylarını kesmek ve ücret ödeme gününü takip eden ilk iş günü şirket hesaplarına aktarmaktır. Bu konuda yapılacak bir ihmal veya hata idari para cezasıyla karşılaşılmasına neden olabilir. İşverenin diğer bir yükümlülüğü de başlangıçta faizli/faizsiz fon seçimi yapmaktır. İşverenin bu konuda çalışanlarına sorarak seçim yapması esas olmakla birlikte, çalışanlardan cevap alamaması halinde bu seçimi kendisi de yapabilir. Ayrıca ilk iki yükümlülüğü bizzat kendisi yapmak zorunda olan işveren bu yükümlülüğü şirkete de devredebilir. Bunlar dışında işverenin otomatik katılım hesabına maddi olarak herhangi bir katkı yapması mümkün olmamakta, hatta yasaklanmaktadır.
Kapsama girecek işyerleri bakımından sayının belirlenmesi
1 Ocak itibariyle bin ve üzerinde çalışanı olan işyerleri kapsama girecek olup, devamında da bir takvim dahilinde çalışan sayısına bağlı olarak diğer işyerleri de kapsama dahil olacaklar.
İlk olarak birden fazla işyeri olan işverenler açısından bakıldığında, tüm lokasyonlardaki çalışanların tamamı dikkate alınacak. Bir şirketin onlarca hatta yüzlerce farklı işyeri olabilir. Bu durumda bu işyerlerinin tamamındaki çalışan sayıları toplanarak kapsama girip girmediğinin değerlendirmesi yapılacak. Ancak, grup şirketlerinde veya holding yapılarında, bu toplulukların tümünde çalışanlar bir arada değerlendirilmeyecek. Bu yapılarda her bir şirket altındaki işyerlerinde çalışanlar kendi içinde toplanmak suretiyle dikkate alınacak.
Ayrıca belirtmek gerekir ki alt işveren çalışmalarında asıl ve alt işverenin ayrı vergi kayıtları olup farklı kişilikleri temsil ettiklerinden, her işveren kendi işçilerini baz alarak işlem yapacaktır.
Bir diğer konu ise sisteme dahil edilecek çalışanlar sınırlandırılmakla birlikte, kapsama girme açısından çalışan sayısı belirlenirken bu konuda sınırlandırma yapılmadığı anlaşılmakta.
Bu konuda çıkartılan yönetmelikte kapsama girip girmeme açısından işverenin bütün çalışanlarının sayılacağı belirtiliyor. Diğer bir deyişle, SGDP’li, yabancı, yurtdışında çalışanlar da dahil SGK’ya yapılan bildirimlere esas tüm çalışanlar sayıya dahil edilecektir. Bu noktada, bir işverenin işyerinde çalışmakla birlikte, SGK bildirimleri okulları-kurumlarınca yapılan stajyerler veya işbaşı eğitim programı katılımcısı olan ve SGK bildirimleri İş-Kur tarafından yerine getirilen katılımcıların işverenin işçi sayısına dahil edilmemesi gerekmektedir.
Ayrıca, gerek çalışan sayısının tespitinde gerekse de sisteme dahil edilecek çalışanların belirlenmesinde normal çalışanlarla, engelli çalışanlar ve kısmi süreli çalışanlar açısından herhangi bir farklılık bulunmamaktadır.
Kapsama girme açısından hangi tarihteki çalışan sayısı önemli
Kapsama girip girilmediğine ilişkin değerlendirme yapılırken, Hazine Müsteşarlığı’nca yayımlanan yönetmelikte belirtilen tarihlerdeki çalışan sayıları baz alınacaktır. Diğer bir deyişle, örneğin 1 Ocak 2017 tarihi itibariyle, işyeri çalışan sayısının bir anlamda fotoğrafı çekilecek ve bulunan sayıya göre işlem yapılacaktır.
Çalışan sayısı daha sonra artarsa ne zaman kapsama girilecek
Takvimde belirtilen tarihte, yeterli çalışan sayısı olmaması nedeniyle sisteme dahil olmayan ancak ilerleyen dönemde işçi sayısındaki artış nedeniyle çalışan sayısı artan işverenler ise takip eden yılbaşı itibariyle sisteme girip girmedikleri değerlendirilecek. Örneğin, 1 Ocak itibariyle 990 çalışanı olan işyeri Şubat ayında bin ve üzerinde çalışan sayısına ulaşsa da, 1 Ocak 2018 tarihinde sisteme girip girmeyeceği değerlendirilecektir. En sonunda beş ve üzeri çalışanı olan tüm işyerleri 1 Ocak 2019 tarihi itibariyle sistemde olacaktır. Bir sonraki yazımızda katkı payı kesintileriyle ilgili bazı hususlara değineceğiz.